4.BÖLÜM

26 20 2
                                    

Melis'in ağzından...

Sabah kahvaltı yaptıktan sonra Aras ile Emre kıyafetlerini giyip çıkmışlardı. Ben o sırada duş alıyordum. Aldığım turkuaz elbisemi giyinip hazırlanmaya başladım. Saçımı dağınık topuz yaptım boynuma da siyah kolyemi taktım fazla abartmadan makyajımı da yapınca hazırlanmış oldum. Asel de haki yeşili mini elbisesini giyip saçlarını at kuyruğu şeklinde topladı. Sıra geldi Elvin'i hazırlamaya. Emre onun için beyaz askılı mini kıyafet almıştı. Elvine de çok yakıştı. Makyajlarımızı tazeleyip Emre'yi aradık bizi alması için. Onlar gelinceye kadar bizde aşşağıya indik. Az bir süre bekleyince onlar da geldiler. Aras arabadan inip kapımı açtı kulağıma eğilip "çok güzel olmuşsun" diyince senin de pek bi eksiğin yok diyip arabaya bindim. Takım elbise gerçekten de çok yakışmıştı. Damat gibiydi. Benim yakışıklı kardeşim'e de aynı şekilde. Onun adına mutluydum mezun olup iş hayatına atılacaktı. Yaklaşık 1 sene'ye kadar da evlenirdi. Ben evde kaldım. Eğer ki evleneceğim insan Aras olucaksa ben dünden razıyım. Mezuniyetin yapılacağı otele geldik. Emre ve Elvin arkadaşları'nın yanlarına gittiler. Biz de Aras ve Asel'le birlikte masaya geçip oturduk. Asel bana göz kırparak Aras'ı gösteriyordu. Aras'a bakınca onun da bana baktığını farkettim. Ona bir tebessüm gönderince o da kocaman bir gülümsemeyle karşılık verdi. Elvin ile Emre bir süre arkadaşlarıyla sohbet ettikten sonra yanımıza geldiler. Birazdan mezuniyet törenin'in başlıyacağını söylediler. Heyecanlı oldukları yüzlerinden belliydi. Kep ve cuppelerini giydiler. Herkes ortada toplandıktan sonra mikrofanda ki müdürün sesiyle kepleri'ni attılar bizde Aras'la birlikte o anın videosu'nu çekiyorduk. Emre ile Elvin birbirlerine sarıldılar. Bizde onları tebrik edip öptük. Bu gece için kafamıza göre takılmaya karar vermiştik sinemaya gidip oradan da sahile inecektik. Elvin ile Emre kısa süre de arkadaşlarıyla vedalaştıktan sonra yanımıza geldiler. Kıyafetlerimizi değiştirmek için otele gittik. Ben salaş t-shirt ve siyah dar paça pantolon giydim. Asel de dizine gelen şort ve uzun bir t-shirt giydi. Elvin de çiçekle elbisesini giyince otelden çıktık. Alışveriş merkezine gittikten sonra en üst kata çıktık film olarak hepimizin ortak kararıyla bir aksiyon filmi seçtik. Asel,Elvin ve ben biletleri alıp salona geçtik. Emre ile Arasta bizim için patlamış mısır almaya gitmişlerdi. Onlar gelinceye kadar film de başladı. Aras yanıma oturdu hem film izleyim hemde patlamış mısır yiyorduk. Aynı anda elimizi mısır kutusuna koyduk ellerimiz birbirine deyince gözümün içine baktı. Kayboldum deniz mavisi gözlerinde.  Başımı omzuna koymak isterdim ama o günlerin de geliceğine inanıyordum. Film bitince sahile indik Asel Kayra'yı aramak için bizim yanımızdan uzaklaştı. Emre ile Elvin de bizden ayrı bankta oturuyorlardı. Kumsala uzanıp yıldızları seyretmeye başladım. Yanıma birinin geldiğini fark edince kafamı çevirdim Aras'ta uzandı yanıma onunla yaptığım herşey bana mutluluk veriyordu. Onunla aynı gökyüzüne bakmak, aynı havayı solumak, aynı tozları yutmak herşey mükemmeldi. Onu yanımda hissettiğim her an daha da aşık oluyordum. Yorulduğumu fark edince eve gidelim dedim. Aras "istersen biraz yürüyelim daha sonra taksi'ye binip gideriz olur mu?" diyince  "Fena fikir değil diyip kalktık. Emrelere haber verip yürümeye başladık. "İsmi'nin anlamı ne" diye sorunca "bal tatlı şey" anlamına geliyor dedim. Arasta " genelde herkes isminin anlamını taşırmış derlerdi buna birkere daha emin oldum" diyince "hadi canım" dedim. O da beni tatlı buluyordu. Ayaklarım yorulmuştu yolun karşısında ki cafe'ye gittik. Kahvemizi içtikten sonra taksiye binip otele gittik. Biz gittiğimiz zaman Elvin ile Emre koltukta Asel ise yerde uyumuştu. Yer kalmadığı için Aras yanımda uyudu. O uyurken dönüp masum uyuyuşunu izledim ne de güzel uyuyordu. Yarın İstanbul'a gideceğimiz uyudum. Sabah 6 da kalktık bavulumuzu toplayıp, havaalanına gittik. Saat 7 olmuştu bekleme salonun da beklemeye başladık. Aras telefonla oynuyordu. Aramızda Asel olduğu için ne yaptığını göremiyordum. Saat 8'e gelince bavullarımızı alıp uçağın yanına gittik. Asel ile oturacağımı düşünürken Aras yanıma oturdu hiçte fena olmadı. Uçak uçmaya başlayınca uyumak istedim kafamı koltuğa yaslayıp uyudum. Uyanınca başımı Arasın omzuna buldum nede rahattı. Mis gibi de kokuyordu. "kusura bakma başım kaydı heralde" diyince "önemli değil"  dedi. Uçak inmeye başladı. İstanbul'u özlemiştim evimi yatağımı falan. Bavullarımızı alıp taksiye bindik. Elvin ile Aras evlerine, Asel ben ve Emre de bizim eve gittik. Evde yardımcımız Melek abla karşıladı bizi. Yine döktürmüştü duş alıp kahvaltı'ya geçtik Aras'ı şimdiden özlemiştim. Kahvaltımı yedikten sonra biraz kestirdim. Akşam Emre, Murat, Kayra, Eren ve Asel'le cafe'ye gidicektik. Bi moda şirketine sekreter arıyorlarmış. Bizde Asel'le başvuru yapmak için hazırlanıp çıktık. Şirket eve çok da uzak sayılmazdı. Müdürün odasın'a çıktık. Odana'nın yanında olan masaya yaklaşıp Hakan beyle görüşmek istediğimizi söyledik. Biraz beklememizin ardından odasına gidebileceğimizi söyledi.Şirkette siyah ve beyaz tonlar kullanılmıştı. Daha sonra sekreter bizi Hakan Bey'in odasına götürdü. Sekreter önden giderken bizde arkasından yürüdük. Kapıyı tıklattı;

-Hakan Bey iş başvurusu için gelmişler.

-Buyrun içeri gelin, gayet güler yüzlü bir adamdı. Takım elbisesi üzerine oturmuştu. Yüzünde kırışıklık yoktu ama gözü'nün etrafında ki torbalar ve kırışıklıklar yaşını el'e veriyordu. Odası siyah ve gri tonlardan oluşuyordu. Biraz daha inceledikten sonra masanın önündeki koltuklara oturduk.

-Asel: Boğaziçi üniversitesinden moda tasarım bölümünden mezun olduk. Gazete de bu iş ilanı'nı görünce ve şirketinizin iyi bir şirket olduğunu duyunca başvuru yaptık. Daha önce üç mağaza da moda danışmanlığı ve üniversitede bazı tasarımlarımızı ünlü şirketlere sattık. İlk olarak sizinle çalışmayı çok istiyoruz umarım bizi işe alırsınız.

-Melis: Asel ile ben aynı üniversite de aynı sınıfta okuduk. Ben daha çok tasarım yaparken Asel de dikiş işleriyle uğraşırdı. Bu şirkette çalışmaya başlarsak yine tasarım ve dikiş işleriyle uğraşabiliriz.

-Hakan Bey: İşe alındınız. Ben bu şirkete hafta da bir veya iki defa uğrarım işleri kontrol ettikten sonra giderim. Bu oda da daha çok oğlumu göreceksiniz. Bazen bana ama daha çok oğluma bu işlerde yardım edeceksiniz. Melis seni işe müdür yardımcısı olarak, Asel seni de yukarı katta dikiş bölümünün müdür yardımcısı olarak alıyorum. Bu gün şirketi gezebilir oğlumla tanışıp yarın işe başlayabilirsiniz. Umarım iyi işler çıkarırsınız. 

Tam odadan çıkarken Hakan Bey'in sesini duyduk. "Bu arada oğlumun ismi Aras Soykan" diyince ben duraksadım yoksa...

(BU BÖLÜMÜN DE SONUNA GELDİK OYLAMAYI UNUTMAYIN ŞİMDİ DEN TEŞEKKÜR EDERİM)

Aşk Tesadüfleri SeverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin