Hakan Bey'in oğlu Aras, Elvin'in abisi benim sevdiğim çocuktu. Yani ben Arasla çalışacaktım. Bu durumda Hakan Bey bizim dünürümüzdü. Gerçekten aklım karışmıştı. Buna tesadüf mü yoksa kadermi denir bilmiyorum. Bu sıra da kolumun dürtüklenmesiyle kendime geldim. Asel şirketi gezmemiz hakkında birşeyler zırvalıyordu. Aras'ın bizi gezdireceğini söyleyince yanaklarımı tuttum. Utanmıştım ve kulağıma kadar kızardığımın farkındaydım. Lavaboya gidip geleceğimi söyleyip yürümeye başladım. Buraya gelirken lavabonun nerede olduğunu görmüştüm kimsenin içeride olmadığı işime gelmişti. Yüzümü yıkayıp kızarıklığımı gidermeye çalıştım. Aynadan kendime bakarak herşeyin güzel olacağını düşünmeye çalıştım. Sadece bize şirketi gezdirecekti, gözlerini üzerime dikmeyecek, anlamlı bakışlar atmayacaktı. Güzel bir gün geçirecektik. Üzerim'e bakıp düzgün ve sade giyindiğim için kendimi tebrik ettim. Saçımı başımı düzeltip dışarı çıktım. Tabi ki duvara yaslnamış siyah gömlek ve siyah pantolon giymiş bir Aras görmeyi beklemiyordum. Yavaşça yanına ilerledim. Bana bakıp gözlerini kısarak gülümsedi. Baştan aşağıya beni süzmeye başladı. Saçlarım bir omzumda toplamış, dalgalandırmıştım. Üzerim de gece mavisi üst kısmı hafif simli bir kloş elbise vardı. Ayakkabılarım da siyah topuklu ayakkabıydı. Onun burada neden beklediğini bilmiyordum. Büyük ihtimal Asel onu buraya göndermişti. Fazla yakışıklı görünüyordu. İyi ki ben onun sekreteriydim. Yoksa bu şirkette ki kızlar onu gözleriyle yiyeceklerdi. Bana bakıp sırıtarak "çok güzel olmuşsun, bu şirkette çalışmaya başladığına çok sevindim. Seninle çok iyi iki ortak olacağız. Şimdi sizinle birlikte şirketi gezelim diyince gayet memnun bir şekil de arasın peşine takıldım. Birlikte Asel'in yanına vardık. Aseli de aldıktan sonra şirketi gezmeye başladık. Şirket'in her bir tarafı gezmeye başladık. Şirket'in her bir tarafı çok güzeldi. Tabi bunlar Aras'ın ses tonuyla da alakalıydı. Kader bizi bir araya getiriyordu. Bu akşam ki planımıza Arası sa eklemek istedim. Ona da söylicektim. Şirket gezimiz bittikten sonra odasının yanında ki oda da çalışacağımı söyledi. Asel ise yukarı katta çalışacaktı odama gittim. Aras'ın odasıyla aramız da cam vardı. Çalışırken onu izliyebilecektim. Pencerenin kenarında ki çiçekler, duvara asılı günlük plan tablosu, askı da duran ünlü tasarımcıların elbiseleri odanın dekorunu daha da güzelleştiriyordu. Aras'ın sekreteri olduğum için çok şanslıydım. En azından başka kızların ellerinde değildi. Böylece rahat rahat kızların ona bakmasını engellerdim. Odamı çok sevmiştim, büyük ve genişti. Aras'ın odasına benzemesinden dolayı da güzeldi. Tabi onun odası daha ciddi ve daha koyu tonlardan oluşuyordu. Ama dekorasyonu fazlasıyla benziyordu. Onun odasını da gezmiştim. Odasın da bir yatak odası ve amerikan mutfak vardı. Onlar da yine koyu tonlardan oluşuyordu. Eminim bana o mutfakta birçok kez yemek ve kahve yaptıracaktı. Umarım iş konusunda iyi anlaşırdık. Kapının tıklatılmasıyla düşüncelerim dağıldı. Gel diye seslendikten sonra içeriye giren kişiyle gülümsedim. Şen şakrak sesle konuşmaya başladı. Asel:
-Odan çok güzelmiş, benim odam daha renkli ama biraz pembe tonlarında eşyalar var. Enişte bize çok güzel iki oda vermiş ha?
-Sus Asel, ne eniştesi?
-Kızım ben inanıyorum siz sevgili olucaksınız. Eğer olmazsınız da, ben enişteye söylerim sana evlilik teklifi ediverir işi pişirirsiniz.
-Bilmem ki... Evlenirmiyiz? Çocuklarımız falan da olur. Sonra güzel tatillere çıkarız, siz de gelirsiniz bazen. Bana çiçekler alır, birlikte tasarımlar yaparız... Ayy çok güzel olurdu değil mi?
-Bu gitti vallaha! Kız sus, bak bi bak çocuk bile yaptı! Tatillere gidiceksiniz, hem de bensiz! Olmaz, tabii ben de gelecem kızım. Bana da çiçek alsın enişte, Kayra'm bana almıyor bari eniştem alsın.
-Off büyütme be! Birazcık hayal kurdum yani çok mu geliyor?
-Yok kuzum, sen kayal kur da kurmasına. Ne zaman açılıvericen bizim enişteye? O da sana farklı bakıyor farkındamısın?
-Bilmiyorum. Ona açılacağım. 4 gün sonra doğum günü var. 21 Haziran ona güzel bir doğum günü sürprizi yapıp onu sevdiğimi söyleyeceğim. Anlıyorsun değil mi Asel? O farklı, ona aşığım. Herşeyiyle onu seviyorum. Yani o gerçekten farklı. Umarım o da beni seviyordur. Sence seviyor mu?
-Sen git açıl kankim. Hadi Aras eniştenin yanına gidelim. Daha siz tasarım çizeceksiniz. Bence seni seviyor ve bu tasarım işi en çok size yarayacak.
-Tamam hadi gidelim. Bir bakalım benim sevdiceğim ne yapıyor.
Koridora doğru ilerlerken masanın üzerinde gördüğüm takvimle tarihe baktım. Bugün 17 Haziran'dı. Az vaktim vardı. Aras'ı Kayra'yla konuşurken görmemizle durakladık. Yüzümü Asel'e dönmemle aynı anda konuştuk "Kayra'nın burada ne işi var?" Biraz yüksek sesle söylediğimiz için olsa gerek, Arasla Kayra bize bakıp sırıtıyorlardı. Yanlarına gidip konuşmaya başladık.
Melis: Aras, Kayra neden şirkette ki?
Aras: Çünkü Kayra'yla ben çocukluk arkadaşıyız. Babamla onun babsı da çok iyi anlaşırlar. Antalya'da bir mağazamıza o bakıyordu. Ama artık o da bu şirkette çalışacak. Kayra'nın asistanı olarak çalışacaksın Asel.
Asel: Neden ben ya? Koca şirkette başkası yok mu?
Aras: Hayır ben seçmedim. Kayra seni seçti. Bu arada Sinanla Koray size yardımcı olacak. İstediğiniz ne varsa onlara söyleyebilirsiniz. Anlaştık?
Melis: Anlaştık. Biz ne zaman ve nasıl çalışacağız, bunu sormak için geldik.
Aras: Biz seninle çalışacağızgüzelim. Asel ve Kayra bizden ayrı çalışacaklar.
Şu an aklımda yankılanan şey "GÜZELİM" sözcüğüydü. Bana güzelim demişti.
Aras: Melis benim odama gel Kayra ile Asel de birlikte çalışmaya çıksınlar.
Arasla birlikte odasına giderken belimde hissettiğim el ile irkildim. Aras elini belime koymuş suratıma bakıyordu. Odaya girince beni koltuğuna oturtup "hadi bakalım Melis hanım marifetlerini görelim" diyince heyecanlandım tüm becerimi birleştirip güzeş bir elbise çizdim. Aras şaşırıp bana baktı " vay çok güzel oldu gerçekten" dedi ufak bir tebessümle karşılık verdim. Aras'a bakıp " Bu akşam arkadaşlarla cafebara gidiceğiz sende gelmek istermisin" diye sorunca "Tabi ki gelirim akşam saat 8 de seni alırım birlikte gideriz olurmu?" diye sorunca başımla onayladım.
(BU BÖLÜMÜN DE SONUNA GELDİK OY VERMEYİ VE BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN TEŞEKKÜRLER)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tesadüfleri Sever
ChickLitBir kafede karşılaşma, İki havaalanında, Üç baloda, Peki,bu karşılaşmalar sadece bir tesadüften mi ibaretti? İlk görüşte aşık olan kadın,onu bir daha görüp görmeyeceğini bilmiyordu. Rüyalarında mavi gözlerini görmesi,onu tekrar görm...