16. Bölüm

768 20 8
                                    

Selimiye gözlerini açtığında yanı başında Sultan Selim'i fark etmişti hemen aceleyle doğrulmaya çalıştı.

'Hünkarım!'

'Şşş dur,yat yorma kendini.'

'Dün gece bi yangının ortasında buldum kendimi ne olduğunu anlamadım..'

'Çok şükür ki hayattasın buradasın.'

Dairenin kapısı açıldığında içeri Mihrimah Sultan girmişti yine tüm asaleti ile.

'Selimiye çok şükür açtın gözlerini iyi misin ?'

'İyiyim Sultanım rabbim evladıma bağışladı beni.'

'Bütün saray neredeyse kül olmuş kurtulman mucize.'

Selim hemen ayağa kalkıp ciddileşti.

'Sen dinlen artık daha sonra gelirim.'

Selim daireden ayrılınca Mihrimah Sultan Selimiye'nin yanına oturdu;

'Bu Nurbanu'nun işi kesin senden böyle kurtulacaktı aklın sıra.'

'Hele ben bir iyileşiyim o vakit yaptığı herşeyin hesabını soracağım o yılandan.'

--

(Divan)

Sultan Selim, paşaları ve beyleri ile yine bir divanı daha açmıştı Kıbrıs Fethi hâla devam ederiken kaleler ise bir bir düşüyor kafir mağlup ediliyordu

'Hünkarım Vezir-i- azam Sokollu Mehmed Paşa hazretlerinden bir ulak geldi.'

Sultan Selim merakla mektupta yazanları dinlemeye başlamıştı.

'Devletlû Hünkarım 15 mayıs'dan bu yana kıbrıs da verdiğimiz cenk ile bugün 9 temmuz Girne kalesi düştü tez vakitte Lefkoşa bizim olacaktır.'

Sultan Selim hayli hoşnut olmuştu Osmanlı donanmasının zaferle dönüş yapacağından kuşkusu yoktu.

--

Mihrimah Sultan dairesinde kahvesini yudumlarken yanına çağırttığı Isabella hatun girmişti daireye, önünde eğildikten sonra yakınlaşarak malumat vermeye başladı;

'Sultanım..'

'Anlat bakalım Isabella Nurbanu neler peşinde?'

'Sultanım beni ve diğer cariyeleri bir an olsun dairesinde tutmuyor Canfeda ve Gazanfer ağa ile hususi görüştükten sonra girebiliyorum aramadığım yer de kalmadi lakin ardında en ufak bir iz dahi bırakmıyor.'

Mihrimah Sultan düşündü ve iç geçirdi

'Anlaşılan o ki tedbir almış.'

'Hâla beni arıyorlar bir an kuşku duymasından korktum.'

'Er ya da geç ortaya çıkacaksın lakin gebe kalman şart beni anlıyorsun değil mi ?'

'Elbette Sultanım.'

'Âla çekilebilirsin.'

--

(Manisa)

Nihan neredeyse her gece Şehzade Murad'ın yanındaydı geç vakitte daireye dönmesinden ve giyisilerinin özenle seçilmesinden Safiye Sultan şüphelenmeye başlamıştı buna ihtimal vermek istemiyordu Nihan hatun onun en güvendiği cariyesi,arkadaşıydı.

Bu sabah daireye sessizce parmak uçlarında adım atarak girmişti Nihan. Safiye Sultan'ın uyuduğunu görmüştü hemen karşısındaki boy aynasına bakarak Şehzade Murad'ın hediye ettiği kolyesiyle kendini süzüyordu başına geleceklerden habersiz. Arkasından gelen sert ses ile irkilmiş ve arkasını dönmüştü.

Sultanların SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin