Ne bahar, ne yaz, ne kış geçmişti.. gözü bir yaşlı Selimiye camın kenarında uzaklara dalmıştı umutsuzca, uçan kuşları izliyordu. Hemen yanına nedimesi geliverdi;
'Sultanım yemeğinizi getirdim hiçbirşey yemediniz mazallah hastalanacaksınız.'
'Kaldır şunu!'
'Ama Sultan...'
Selimiye öfkeyle bağırmış yerinden kalkmadan sertçe bakışlarını nedimesinin üzerinde gezdiriyordu.
'Sana ne diyorsam onu yap! Defol zinhar buraya girmeyin!!'
Hızla daireden çıkmışlardı ve Selimiye yalnız kalmıştı 9 ayını geçirdiği bu sürgün sarayında.
--
(Manisa)
Ellerini narince şişmiş karnının üzerinde gezdiriyor ve güzel hayallerini paylaşıyordu doğacak evladına, Safiye Sultan.
Bir Şehzade'nin daha hayalini kurmuş ve erkek olacak diye övünüyordu, 'Sarayın en kudretli kadını olacağım.' Diyordu.'Nihan, bu gece için hazırlanmam lazım yardım et de hamama gideyim.'
'Hayrolsun Sultanım?'
'Geceyi Şehzadem Murad'ın yanında geçireceğim nicedir yalnız kalamamıştık.'
Nihan yüzünde ki tedirginliği ve korkuyu gizleyemiyordu ki Safiye Sultan'ın bunu farketmesi geç olmadı.
'Ee hadi yardım etsene...Ne oldu?'
Nihan suskunluğunu bozmamış ve bir bahane uydurmanın peşindeydi zira Şehzade Murad bu akşam bir halvete girecekti.
'S..Sultanım kendinizi yormasanız malum doğuma çok az kaldı.'
'Hayır Nihan gideceğim çabuk ol.'
'Şehzademiz Mehmed bu gece sizinle beraber vakit geçirmek istiyordu ne diyeceğim bilmiyorum..'
Safiye Sultan bir an duraksadı zira Mehmed onun için herşeyden önce gelirdi Murad'dan bile.
--
Topkapı ise soğuk ve sessizdi sûkünet içerisindeydi Sultanlar..
Mihrimah Sultan has bahçede oturuyor yeşilliklerin arasında öten cıvıl cıvıl muhabbet kuşlarının seslerini dinliyor bir yandan ise şerbetini yudumluyordu.
Az sonra karşısına ağır adımlar ile Nurbanu Sultan dikilmiş ve karşısında selam durmuştu.'Sultanım.. sizi burada görünce yanınıza geleyim dedim.'
(↑ Mihrimah Sultan)
'Gel otur şöyle.'
'Afiyettesinizdir inşallah, epeydir görüşemedik.'
Mihrimah Sultan övünçlü bir hareket ile cevap verdi;
'Şehzadem Ahmed ile alakadarım.'
'Ne iyi yapıyorsunuz neticede Validesi yok, annesiz büyümek küçük Şehzademiz için hayli zor.'
'Günahların o kadar çok ki birgün yatacak mezarın dahi olmayacak..yazık.'
Mihrimah Sultan kendinden emin bir şekilde ve sakince konuşurken Nurbanu Sultan ise öfkeyle kafasını çevirip Mihrimah Sultan'a bakmıştı.
'Ne demek bu Sultanım yine amacınız ne?!'
'Hakikati biliyoruz.. Selimiye senin yüzünden sürgünde ve Mehmed senin yüzünden onca vakit yataklara düştü bunları bilmediğimi mi sanıyorsun?!'
'Beni nasıl böyle birşey ile itham edersiniz ben Sultan Selim'in dört evladının annesi ve Haseki'siyim! Siz dahil kimse bana böyle davranamaz laflarınıza dikkat edin zira benimle böyle konuşmanıza müsamma göstermem!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sultanların Savaşı
Ficción histórica"Tahta büyük olan değil güçlü olan şehzade çıkar! Evvela validesi güçlü olan." ☆ Tarihimizden ilham alınarak kurgulanmıştır. Gerçeği yansıtmamaktadır.