Sabır acıya katlanma ; sıkıntı ve meşakketlere karşı soğukkkanlılıkla mukavemet etme, dinin ve aklın gösterdiği yolda sebat etme demektir. Sabır ruhun bir melekesidir. Güzel bir huydur. Tahammülü zor ve nefse ağır gelen şeylere katlanmak ancak sabır ile olur. Bir hakkı muhafaza ve müdafaa etmek için gösterilen sebat sabretmekle mümkündür.Allahın emirlerini yerine getirmek , aklın ve dinin hoş görmediği ve nefsin hoş olmayan istek ve arzularına karşı koyabilmek hayatta elde olmadan başa gelen ve insana büyük elem ve keder veren,bela ve musibetlere karşı koyabilmek ve bunların üstesinden gelebilmek için sabırlı olmak ve sabretmeye alışmak lazımdır. Bütün faziletlerin anası hayatta muvafık olmanın ve kemale ermenin sırrı bu güzel özelliktir. Her türlü rezaletin,başarısızlığın,kaybın,hayal kırıklığının,yıkılmanın sebebi sabırsızlık yada yeteri kadar sabır göstememektir. Sabır her faziletin üstünde bir anlam taşır.Sabrın sonu selamettir ,kurtuluştur,başarıdır. Sabrın başlangıcı acı sonu ise tatlıdır.Peygamberimiz(sav) buyurduki:
HADİS:"Sabır acı bir olayın yaptığı sarsıntıya karşı ilk anda gösterilen tahammülsüzlüktür.(Buhari)" Sözüyle bir felaketle ilk karşılaşıldığı zamanki sabrın önemini vurgulamaktadır.Sabretmek mahkumiyete,zillete,ve meskenete katlanmak, bunlara ses çıkarmamak anlamına gelmez.Çünkü meşru olmayan şeylere karşı sabır göstermek caiz değildir.Bunlara karşı elem duymak ve mücadele etmek gerekir.İnsanın kendi gücü ve iradesiyle üstesinden gelebileceği kötülüklere katlanması, yada karşılayabileceği ihtiyaçları karşısında geveşek durması sabır değil acizlık ve tembelliktir.Nitekim Peygamberimiz(sav)
HADİS: " Yarabbi acizlikten ve tembellikten sana sığınırım" diye dua etmiştir.(Buhari cihat.25) Bazı sıkıntılar vardırki kulun irade ve gücünü aşar. Böyle felaketler başa geldiği zaman heyecana kapılmadan ve şikayet etmeden Allahın taktirine razı olup sabretmek müminlerin özelliklerindendir.Nitekim Cenabı Allah(cc) yusuf suresi 18. ayette sabrı cemili yani tam bir teslimiyetle sabrı emretmektedir. Peygamberimiz(sav) sabrı cemili açıklarken
HADİS"Şikayet edilmeyen sabır "diyeaçıklamıştır.Aslında elden gelen bir şey olduğunda sabretmek; Elden gelmeyen birşey olduğunda da sabretmemek, acizliktir ,boşa cabadır,hatadır. luzumsuzluktur.tembelliktir,kendini boşuna yıpratmaktır, Kuran-ı kerimde 70 den fala ayette Allah(cc) sabrı tavsiye etmektedir. Sabır özet olarak sabır insan tabiatına aykırı olan zorunlu hallere katlanmak, uymak ve güçlüklere karşı koymaktır. Sabrın gayesi beklenmedik olaylar içine düşülen güçlükler karşısında tedirgin olmamak paniğe kapılmamak ve tahammül göstermektir. Allah(cc) Sabredenlere mükafatını hesapsız vereceğini müjdelemiş ve onları öğmüştür. Müminler çoğu zaman sırf inandıkları için Allah(cc) düşmanlarının zulum ve işkencelerine hedef olurlar..Çeşitli işkencelere uğrar onalrala savaşmak zorunda kalırlar. İşte bu durumda sabır müminin güç kaynağı ve imanın koruyucusudur. Hz Musaya inananlar firavun onlara zulmedince AYET:"Ey rabbimiz üzerimize sabır yağdır.ve bizi müslüman olarak öldür:"(Araf.126) diyedua etmişlerdir.Sevgili peygamberimiz(sav) ve ilk müslümanlara yapılan zulum,işkence ve eziyetlere nasıl tahammül ve sabır gösterdikleri bilinen bir husustur. İbadetlerin nefsimize ağır gelen yönleride sabırla hafifler.Böylece huzur içinde namaz,oruç ve diğer ibadetleri yerine getiririz. Ahlaki davranışlarda da sabır gerekir.Çoğu zaman insan nefsine uyar. Allahın emirlerine uyup yasaklarından kaçınmak ona zor gelir. Nefsine hoş gelen fena arzularına uymak ister. İyilik ve fazilettende kaçınmak ister. Mesela cebindeki parasını zevk ve eğlence için harcamaktan çekinmez. Ama cebindeki paranın bir kısmını olsun fakire vermek zor gelir. Bir çocuk saatlerce oynamaktan bıkmaz ama beş on dakika ders çalışmak ona zor gelir. Gezmek,eğlenmek insana kolay ama çalışıp kazanmak zor gelir. İşte bu nedenle insanın kendine zor geleni tercih etmesi , iyi ve faydalı olan bu tercihinde sabır ve tahammül göstermesi gerekir. Ayrıca insanlar hayat boyunca bolluk ve yokluk içinde kalabilir. Sağlıklı iken hastalanır.sel, deprem,yangın gibi doğal felaketlerle karşılaşabilir. Bütün bu durumlarda insanın en büyük dayanağı sabırdır. Aksine davranış insanı Allaha isyana götürür. Peygamberler sabrın en büyük örnekleridir. Çünkü onlar bütün güçlükleri sabırla karşılamışlardır. Sabrın sonu selamettir. Sabır iman ve ibadetin, ilim ve hikmetin kısaca bütün faziletlerin başıdır. Sabırlı insan iyi insandır.
HADİS:Peygamberimiz(sav) buyurdu. "Sabır ve tahammül gösteren kimseyi Allah sabırlı kılar. Sabırdan daha hayırlı ve geniş nimet hiç kimseye verilmemiştir.(Tirmizi Birr 76.)
HADİS: Peygamberimiz(sav) buyurduki"Hoşlanmadığın şeye sabretmende senin için büyük faydalar vardır."(Ahmet.b.Hanbel. müsned) Bizim için mutlaka hayırlı olduğuna inandığımız sabır. Bütün peygamberlerin ortak sıfatıdır. Bu nedenle müslümana düşen görev Allahtan sabır dilemek ve sabretmektir. Bu dünya bir imtihan dünyasıdır. Karşılaşılan ve defi mümkün olmayan çeşitli musibet ve meşakketlere,belalara,eziyetlere sabretmekten başka çaremiz yoktur. Sabır müslümanın en büyük savunma aracı ve zırhıdır. Ama sabırı yerinde kullanmak gerekir.Mesela bir lokma bir hırka diyerek çalışmamak, her türlü zillete boyun eğmek sabır değil tezellüldür. yani zelilliktir,aşağılıklıktır. Sabır ahlaki bir fazilettir. Öyle bir özelliktirki mümin ona bağlandığı zaman zorluklar kolaylaşır. Kalbine huzur ve sukunet gelir. Sabır rahatsızlıkları gideren bir ilaç olur. Sabırlı kimse zorluklarla karşılaşınca onları sukunetle karşılar ,telaşeye düşmez, umutsuzluğa kapılmaz. Herşeyin Allahtan olduğuna inanır. Ve bu ona dayanma gücü verir. Aslında düşündüğümüzde zorluklarda bizim için nice hikmetler vardır. Herkesçe malumdurki zorluklara alışmamış bir beden veya ruh en küçük zorlukta yıkılır. Yani ruh çıldırır. beden hastalanır ölür. İşte sabır bize dayanma eğitimi vermektedir. İşte bu nedenle Allah(cc) sabra büyük önem vermiştir. Kuran-ı kerimin 70 ayetten fazlası sabır ile ilgilidir. Sabır birçok faziletin temelini ve kaynağını teşkil eder. Sabra muhtaç olmayan hiçbir fazilet ve başarı yoktur. her türlü başarı,ibadet,zafer ve herşey sabra muhtaçtır. Bir çocuğun doğabilmesi için 9 ay 10 gün ana karnında karanlık rahimde sabretmesi gerekir. Örnekleri istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz. Sabır insana mahsus bir özelliktir. Hayvanlarda sabır olmaz. Çünkü onlarda irade,akıl,ilim ve sorumluluk yoktur
SABRIN ÇEŞİTLERİ
FARZ OLAN SABIR:
Bazı durumlarda kişinin sabretmesi üzerine farzdır. Emri bil mağruf ve yenhevne ğanil münker yani Allahın emirlerini yerine getirmek ve yapılmasını haram kıldığı şeylerden kaçınmak için sabretmek her kişinin üzerine farz olan sabır çeşidirir.
NAFİLE OLAN SABIR: Yapılması mekruh olan şeylere sabretmekte nafile sabırdır.
HARAM OLAN SABIR:Müslümanın Allah(cc) tarafından kutsal kıldığı malı,canı,ırzı korumak farza olduğu gibi bu kutsallara yapılan saldırılara sabretmek haramdır.
SABRIN DERECESİ 3 TÜR:
1- Allahın farz kıldığı emirleri yerine getirmek için sabır . derecesi 300 kırattır.
2- Allahın haram kıldığı şeyleri yapmamak için sabretmek. bunun derecesi 600 kırattır.
3- Aniden gelen büyük felaketlere geldiği anda sabretmek bunun derecesi 900 kırattır. Nitekim Allah(cc)
HADİSİ KUTSİ:Kullarımdan birinin beden,mal veya aile efradına musibet geldiğinde iyi bir sabırla onu karşılarsa kıyamet gününde onun için terazi koymak veya amel defterini açmaktan haya ederim ".Buyurmuştur.
SABRI CEMİL:
Belayı ve musibeti başkasından bilmemeye sabrı cemil denir. Şunu bilmek gerekirki başına gelen bela ve musibetleri başkasından bilen ve şikayet eden kişi Allahtan şikayet şikayetci oluyor demektir. Çünkü bu hususta birçok ayet vardır.AYET:(Teğabun 11)"Allahın izni olmadan hiçbir musibet isabet etmez." Bela ve musibetler ne kadar büyük olursa bunlara sabretmek o oranda büyük sevap olur. Şüphesizki Allah(cc) sevdiği kişilere bela ve musibet verir. Dünya kuruldu kurulalı en büyük bela ve musibetlere uğrayanlar Allahın en çok sevdiği peygamberler ve velilerdir. Bu da bize gösteriyorki bela ve musibetlere uğramak Allaha yakın olmanın alametidir. Hastalık çekmeyen malını kaybetmeyen bela ve musibetlere uğramayan kişi imanını korumak için çaba göstermelidir. Bakınız peygamberimiz buyuruyorki.HADİS:(menyuridillahu bihi heyren yusemmetihi)"Allah kime hayır dilerse ona musibet verir.(buhari)HADİS:" Allah kuluna hayır dilerse cezasını dünyada verir.Allah kuluna şer murat ederse günahına karşılık ona dünyada ceza vermez. Taki kıyamet günü onu yüklenerek gelsin.Mükafatın büyüklüğü belanın büyüklüğü ile beraberdir. Allah bir kavmi severse onları derde uğratır. Kim kadere razı olursa allahın rızasına kavuşur.(tirmizi)
HADİS:"Bela ve musibet erkek ve kadın müminin kendinde, çocuğunda, ve malında Allaha günahsız olarak varıncaya kadar. eksik olmaz.(tirmizi
Dünya rahatlık ve keyif yeri değil imtihan yeridir. Bu dünyaya gönderiliş amacımızın imtihan olduğunu anlatan birçok ayet vardır.
AYET:Bakara. 155. ayet.(velenebnuvenneküm bişeyin minelhevfi vel cuği ve negsin minel emvali vel en fusi vessemerat)"Andolsunki sizi biraz korku biraz açlık,birazda mallarınızdan,canlarınızdan ve mahsullerinizden eksilterek imtihan edeceğiz. sabr...edenlere cennetimi müjdele" yine
AYET:(muhammet. 31. ayet:"Andolsunki sizi imtihan edeceğiz. Taki içinizde mücahitleri ve sabru sebat edenleri belirtelim." Bu ayet ve hadislerden anladığımız şudur. Sayın okurum imanın yarısı sabır diğer yarısıda şükürdür.Zira bütün imanın ve islamın şartlarını yerine getirmek sabır ile mümkündür. Sabır olmadan hiçbir amel ve iş düşünülemez. Bir insanın yaşamını sürdürebilmesi için sabıra ihtiyacı vardır. Ahirette rahat edebilmesi için sabıra ihtiyacı vardır. Kısaca dünya ve ahiret mutluluğu sabır ile olur. Sabretmeyen dünyasını ve ahiretini kaybeder. Allah(cc) bizi dünyaya yiyip içelim eğlenelim, zevk yapalım, diye göndermemiştir. Öyle olsa bizi de hayvan olarak yaratırdı. insan olarak bizi yaratmasının ve dünyaya göndermesinin amacı imtihandır. Bu imtihanı kazananlar ebedi cennete kazanamayanlar ise cehenneme girecektir. Sayın okurlarım Allah(cc) kendine yakın olanların sevdiği kullarının imtihanını çetin yapmaktadır. ki ahirette daha büyük makamlara kavuşsun. Allaha en yakın olanlar en bvüyük imtihanlara tabi olmuşlardır. başta peygamberler ve evliyalar olmak üzere kullar allaha yakınlığı derecesinde imtihanları büyük ve şiddetli olmuştur. Allahın en sevdiği kul kimdir.? (vema erselnake illa rahmeten lil alemin) "Seni alemlere rahmet olarak gönderdim."(habibim) sevgili dostum dediği " sen olmasaydın dünyayı yaratmazdım dediği" sıtratül müntehada bizzat görüştüğü Hz. Muhammet (sav) in imtihanı herkesten büyük olmuştur. Daha doğmadan babadan öksüz kalmış annesinin karnındayken babası ölmüş, altı yaşındayken anneside ölmüş,9 yaşında dedesi ölmüş bimbir türlü sıkıntılara uğramış,aç kalmış, evlatları ölmüş,taşalanmış horlanmış, yaralanmış, fakirlik çekmiş, memeleketinden göçüp gurbette yaşamış,hastalanmış velhasıl bir insanın başına gelebilecek bütün bela ve musibetlerin tümü başına gelmiştir. Niçin? Allaha en yakın olduğu için ne kadar büyük bela ve musibet o kadar büyük mükafat. Ne kadar Allaha yakınlık o kadar büyük imtihan. Ey hastanelerde kıvranan hasta kardeşlerim ve yakınları, ey açlıktan ölen somalili çocuklar ve yakınları, ey her türlü derde musibete uğrayanlar müjdeyi gördünüzmü? bundan daha büyük müjde olabilirmi? En fazla 50-60 senelik sıkıntı ama bunun karşılığında ebedi cennet ebedi ferahlık sefa rahatlık. üstün dereceler. Sabredene tabiki Bula bula beni mi buldun. niçin ben diye soranlar işte ebedi saadet için sen ebedi kurtuluş için sen . ne mutlu sabredenlere.
BELAYA SABREDEN MÜKAFAT KAZANIR
Sayın okurlarım Bir anne baba düşünün çocuklarının istikbali için her türlü çabayı gösteriyor. çocuklarını erken kaldırıyor, ders çalıştırıyor. onu terbiye ediyor, çalıştırıyor, bağırıyor, çağırıyor, eziyet ediyor,okula gönderiyor,ilim öğretiyor,velhasıl çocukları iyi yetişsin ilerde rahat etsin diye ona olmadık eziyetler ediyorlar. Bir başka anne baba ise çocuklarına hiç karışmıyor. Çocuk serseri olup çıkıyor. Bu iki çocuk karşılaşınca biri ötekine diyorki sen çok şanslısın ana baban sana hiç karışmıyor. çok iyi anan baban var. seni çok seviyorlar. Benimkiler ise anamdan emdiğim sütü burnumdan getiriyorlar. beni sevmiyorlar . Onlardan nefret ediyorum. Peki hangi ana baba çocuklarına dost serbest yetiştirenlermi yoksa istikbale hazırlayanlarmı. işte bizim durumumuzda eziyet gören çocuğa benziyor. Bizi imtihan eden Allaha isyan ediyoruz. Halbuki bu imtihanın sonunda ebedi cennet olduğunu idrak edemiyoruz.Kaldıki başa gelen musibete bağırsan,çağırsan,küfretsen,kızsan,ağlasan,sızlasan,üstünü başını yolsan,kahretsen,üzülsen,mahvolsan Allaha isyan etsen sana ne faydası var hiç. Ancak zararı var öyle değilmi? mademki belayı savamıyoruz. hiç değilse sabredelimde sevap kazanalım öyle değilmi?
Sayın okurlarım Allah(cc) her zoluğun peşinden bir kolaylık yaratmıştır. nitekim
AYET:(inşirah.5,6 ayet)"Her zorluğun peşinden bir kolaylık vardır." buyurmaktadır. Bizim hayrımıza olduğunu düşündüğümüz şeyler şerrimize şer olduğunu sandığımız şeylerde hayrımıza olabilir. Nitekim Allah(cc) Kuran-ı kerimde AYET: (Bakara. 216. ayet) "Siz hayrınıza olabilecek şeyleri sevmeyebilirsiniz. Şerrinize olabilecek şeyide sevebilirsiniz." buyurmaktadır. Demekki bizim şer olarak sandığımız şeyler aslında bizim için hayırdır fakat biz farkında değiliz.Yine paygamberimiz buyurduki
HADİS:"Sizin hayır sandığınızda şer; şer sandığınızda da hayır vardır.(buhari,müslim) buyurmuştur. Buna çok güzel bir örnek vardır.
MENKIBE: Hz musa turi sina dağına Allahla buluşmaya giderken yolda çok fakir birisine rastlar. adam hz musaya derki benim için Allahtan istede şu fakirlikten kurtulayım hz. musa turi sinadan dönüşte ne dedi diye sorar. Hz. musa adama Allah(cc) buyurduki o kuluma söyle hiç şükretmiyor ve sabretmiyor. sabretsin ve şükretsin. Adam kızıyor. Ne ye şükredecem neyim varki. niye sabredeyim der. bunun üzerine Allah(cc) bir fırtına gönderir adamın evi yurdu malı mülkü ne varsa yok olur. tek başına kalır ortada Musa (as) adama bak sabretmedin, şükretmedin bunlar başına geldi der. Adam eski halime dönmeye razıyım hiç değilse kaybettiklerimi geri versin der. Hz. musa adama Allah(cc) buyurduki. söyle kuluma sabretsin ve şükretsin der. Adam yine kızar. Neye sabredecem niçin şükredecem şükredecek bir şeyimmi var der. Bunun üzerine Allah(CC) bir fırtına daha gönderir. Adamın üzerindeki elbiseler paramparça olur. Adam çırılçıplak ortada kalır. Utancından kumların içine saklanır. Hz. musaya derki hiç değilse elbislerimi bana versin der. Hz. musa Allah(cc) şükretsin ve sabretsin buyurdu diyince adam adeta çıldırır. Ne yani bundan daha kötüsü olabilirmi? neyim varda şükredeceğim. daha nasıl sabredeyim der. Tekrar bir fırtına çıkar kumların hepsi kaybolur. adam saklanacak kum bile bulamaz. ortada çırıl çıplak kalakalır. İşte o zaman aklı başına gelir. demekkibeterin beteri bitmezmiş sabretmek ve şükretmek lazımmış Allaha isyan etmemek lazımmış der. ve tevbe eder
SABRIN KISIMLARI
Başına bela ve musibet gelen insan sabretmeli ve şükretmelidir. Kendisinden daha kötü durumda olanları düşünmeli ve şükretmelidir. Başa gelen musibet belkide onun için rahmettir. mesela hasta olan bir mümini ele alalım. Hasta olan insan bol bol allaha dua eder. Bol bol ibadet eder.haram işleyemez. sürekli tevbe eder. Allahın kendisini affetmesini sağlayabilir aynı zamanda küs ve dargın olduğu ve üzerinde hakkı olan insanlarla barışır ve helalleşir. Dolayısıyla kul haklarından kurtulmuş olarak ve günahları affedilmiş olarak Allahın huzuruna varır. son nefsini imanlı verir bundan daha büyük mükafat ,nimet olabilirmi? tabi sabretmek ve şükretmek şartıyla, Allaha isyan etmemek şartıyla.
sabır ikiçeşittir.
1-Bedenle yapılan sabır:yani bedende meydana gelen yaralanma,ağrı,sakatlık,hastalık, gibi bedene gelen musibetlere sabretmektir.
2- Nefse yapılan sabır: şehvet,arzu,istek,üzüntü,sıkıntı,cansıkıntısı,moralsizlik,depresyon,huzursuzluk gibi ruha gelen musibetlere sabretmek.
3-İyiliği unutmamak, kötülüğü unutmak için gösterilen sabır.İnsan ne yazıkki namkördür. nitekim Allah(cc) kuran-ı kerimde buyurduki
AYET.:(meariç.21-22)"Şüphesiz insan namkör ve hırslı yaratılmıştır.Ona bir sıkıntı dokunsa kıyametleri koparır. ortalığı vayvelaya verir. İyilik dokunsa onu örtbas eder. görmezden gelir." Gerçektende böyledir. küçük bir kötülük gören kişi o kötülüğü abartarak anlatırda kendisine yapılan büyük iyiliği hiç kimseye söylemediği gibi hemen unutur. İşte yapılan iyiylikleri unutmama ve söylemekte ,ve yapılan kötülükleri de unutnak, söylemmekte sabretmeliyiz. buda sabrın bir çeşididir.
4-Allahın emirlerini yerine getirmek için gösterilen sabır.:Bütün ibadetleri yaparken sabır gerekir.. namaz,oruç,hac,zekat v.b hep sabırla yapılan amellerdir.
5-İyi ahlaklı olmak için gösterilen sabır: İyi ahlaklı olmakta sabır gerektirir. öfkelenmemek,kızmamak v.b şeyler sabretmekle mümkündür.
6- Kötü ahlaklı olmamak için gösterilen sabır:
7-Çalışmaya ve başarmaya karşı gösterilen sabır: Çalışmak mutlaka sabrı gerektirir. Başarmanında ilk şartı sabırdır.Edison elektiriği icat etmek için 70 bin deney yapmış ama yine sabretmiş sonunda kıyamete kadar faydalı olacak elektiriği icat etmiştir. bunu büyük sabrı sayesinde gerçekleştirmiştir.
8- Huzurlu ve mutlu olmak için sabır
9- Tebliğ etmek için gösterilen sabır Allahın emirlerini ve yasaklarını bildirmek her müminin görevidir. tebliğ etmek te sabır gerektirir. Çünkü karşınızdaki sizi dinlemez. hakarat eder. alay eder. kavaga eder. sabretmelidir.
10-Sır saklamak için gösterilen sabır: Sır saklamakta gerçekten büyük sabır gerektirir. helede kadınların sır saklaması için gösterecekleri sabır daha büyüktür.
11-Nimete sabır:
12- Savaşta sabır
13- Öfke anında sabır.
14-Zorluklara karşı sabır.
15-Geçimde sabır
16-Başladığı işi bitirmekte sabır.
17-Doğruyu söylemekte sabır.
18-Haksızlığa karşı çıkmakta gösterilen sabır.
19-Güçsüzün yanında olamkata sabır.
20-Güçlüye karşı çıkmakta sabır.
21- sabrı tavsiye etmekte sabır görüldüğü gibi sabrın yüzlerce şekli ve çeşidi vardır. Sabır gerektirmeyen hiçbir şey düşünülemez. Tabakta ki yemeği kaşıkla ağzına alıncaya kadar sabretmezseniz o yemeği yiyemezsiniz
SABRIN SONU SELAMETTİR
Allah(cc) sabreden kullarına hesapsız mükafatlar vereceğini vaad ediyor.Nitekim bakınız şu ayeti kerimede
AYET:(zümer.10.ayet)"Sabredenlere mükafatları hesapsız ödenecektir." Buyrulmaktadır. Yine başka bir ayette
AYET:(şura.43. ayet)"Her kim kendisine haksızlık edenlere karşı sabreder ve onlarla barışırsa onun mükafatı Allaha aittir." Sayın okurlarım yapılan bir amel nefse ne kadar ağır gelirse sevabıda o kadar fazla olur. Mesela Allah(cc) oruç tutanların alacağı sevabı kendisine ayırmış mükafatın sonsuz olduğunu bildirmiştir. niçin? çünkü oruç gerçekten nefse çok zor gelen bir ibadettir. İşte buradada nefse çok ağır gelen bir durum vardır. Bir insan kendisine haksızlık yapılmasına sabredecek bununlada kalmayacak kendisine haksızlık yapanla barışacak bu gerçekten nefse çok ağır gelen bir durumdur. ve herkesin harcı değildir. Ama bunu yapanda Allahın sonsuz mükafatlarına kavuşmuştur. Ne mutlu böyle sabredenlere.Başka bir ayeti kerime
AYET:(yusuf .90.ayet)"Doğrusu kim Allahtan korkar düştüğü felakete sabrederse muhakkaki Allah iyilik edenlerin mükafatını boşa çıkarmaz." Bu ayette açıkca anlaşılacağı gibi felakete uğrayanların sabretmesini cenab-ı allah iyilik olarak görüyor ve yazıyor. Bu bizim için çok önemli başınıza gelen felakete sabrettiğinizde Allaha iyilik yapmış sevabı kazanıyorsunuz. Bu ne büyük nimet sabretmesen ne yazar Haşa allaha bir zararmı verebilirsin yok ancak kendine zarar verirsin. Allah(cc) o kadar kullarına karşı merhametliki. Bu felakete katlanacaksın mecbursun sabretsen ne yazar sabretmesen ne yazar buyurmuyor. Sabretmeyi iyilik sayıyor. Allahu ekber başaka bir ayet
AYET:(Ali imran.200.ayet)"Ey iman edenler sabredin sebat gösterin hazırlıklı ve uyanık olun. ve allahtan korkunki başarıya ulaşabilesiniz."
AYET:(hac.38.ayet)"Onlaröyle kimselerki Allah anıldığı zaman kalpleri titrer. Başlarına gelene sabrederler. namaz kılar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah rızası için verirler."
AYET:(lokman.17.ayet)"Yavrucuğum namaz kıl iyiliği emret kötülüklerden vazgeçirmeye çalış. Bunu yaparken başına gelenlere sabret. doğrusu bunlar azmedilmeye değer işlerdir."
AYET:(ahkaf.15ayet)"O halde resulum peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sende sabred.Sabrın başı acı sonu tatlıdır. Kişi sadece sabretmekle kalmamalı sabrı tavsiye etmelidir. nitekim bakınız kuran-ı kerimde AYET:(asr.3. ayet)"Hakkı tavsiye edenler sabrı tavsiye edenler"
AYET:(beled.17.ayet)"Sonra iman edenlerde sabrı tavsiye edenler ve hakkı tavsiye edenler bulunsun" buyrulmaktadır. Sabır konusunda pekçok hadisi şerif vardır. işte birkaçıpeygamberimiz(sav) buyurduki
HADİS"Temizlik imanın yarısıdır. Elhamdülillah sözünün sevabı mizanı doldurur. sbhanellah,velhamdülillahcümleleri yerle göğü doldurur. Namaz nurdur. Sadaka hüccettir.Sabır aydınlıktır.Kuran senin lehine veya aleyhine hüccettir.Herkes sabahleyin çıkar kendini satar. Ya kurtarır ya helak olur.!!(buhari,riyuazüs salihin)
HADİS:"Mümin sabretmek isterse Allah ona sabır verir. Hiçbir kimseye sabırdan daha hayırlı ve geniş nimet verilmemiştir.(buhari-müslim)
HADİS:"Müminin işine hayret ederim. zira onun işinin hepsi kendisi için hayırlıdır. Bu ancak müminlere mahsus bir nimettir. Şayet ona sevineceği birşey isabet ederse şükreder bu ona hayır olur sevap kazanır. Eğer ona bir musibet gelirse sabreder oda ona hayır olur. sevap kazanır. (müslim)
HADİS:"Bir müslümana,ağrı,sızı,keder,üzüntü,kaygı,elem,sıkıntı,acı,tasa,kaza,hastalıkv.b birşey isabet etse Allah(cc) buna karşı onun hatalarını örter.(riyazüssalihin)HADİS:"Allah kime hayır dilerse onu musibete uğratır"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇTIĞIMIZ GERÇEKLER
RandomKendine bir ders çıkartmak isteyenler güzel dinimizin güzelliklerini öğrenmek isteyenler doğru yerdesiniz.