SAMİMİ VE İYİ NİYETLE ALAKALI HADİS-İ ŞERİFLER

555 41 16
                                    

"Oysa onlar, doğruya yönelerek, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emrolunmuşlardı. Dosdoğru olan din de budur." (Beyyine; 5)

Diğer bir ayet-i kerimede ise şöyle buyurulmuştur:

"Kim Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa salih amel işlesin ve yapmış olduğu ibadette hiç kimseyi Rabbine ortak koşmasın." (Kehf; 110)

Salih niyet ve ihlas hakkındaki bu ayetlerden sonra Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'in hadisleri de şöyledir;

Hz. Ömer (Radıyallahu Anh)'den Resulullah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir;

"Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey verilir. (Niyetine göre ecir ve sevap alır veya cezalanır.) Kimin hicreti Allah ve Resulüne ise, onun hicreti Allah ve Resulüne olur. (Böylece Allah'ın emrini yapmış, rızasını da kazanmıştır.) Kim de dünyalık kazanmak ve bir kadınla evlenmek maksadıyla hicret ediyorsa, onun da yapmış olduğu hicreti, hicret ettiği şeylere olur. (Dünya malını kazanır. İstediği kadına kavuşur, fakat Allah'ın rızasından mahrum kalır.)" (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai)

Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh)'den Resulullah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir.

"Allah vücutlarınıza ve şekillerinize bakmaz. Fakat Allah, kalplerinize bakar." (Müslim)

Niçin hadiste kalbinize bakar diye buyurulmuştur? Çünkü kalp niyetin yeridir. Allah onun için kalbe bakar.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

"Kul, birçok iyi ameller işler. Bu ameller mühürlü bir zarfda melekler tarafından Allah'a yükseltilir ve bu zarf Allah'ın huzuruna konur. Allah-u Teala: "Bu zarfı atınız, zira bunun içindeki amel ile benim rızam kasdedilmemiştir" buyurur. Sonra Allah-u Teala melekleri çağırır ve : "Şu şu amelleri ona yazınız" buyurur. Melekler; "Ya Rabbi! O bunların hiçbirini yapmadı." derler. Allah-u Teala; "Yapmadı ama, yapmayı niyet etti." buyurur." (Darekutni)

İbn Mace'nin rivayet ettiği bir hadiste, Resulullah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle buyuruyor;

" Bu ümmetin durumu şu dört gurup insanın haline benzer; "Bir adama Allah mal ve ilim vermiş, o kişi de malını bilinçli olarak çalıştırır ve onu doğru olan yerlerde harcar." "Bir adama da Allah ilim vermiş mal vermemiştir. Bu kişi; "Keşke benim de onun kadar malım olsa da onun gibi amel etsem" der.

Resulullah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem); "Her ikisinin de alacakları sevaplar eşittir." buyurdu.

"Bir kimseye de Allah mal vermiş ilim vermemiştir. Bu kişi malını zararlı ve gereksiz yerlere harcar" "Bir kişiye de Allah ne ilim ne de mal vermiştir. Bu kişi ise; "Şayet benim de şu adam gibi malım olsa, ben de onun gibi yapardım" der. Resulullah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem); "Bu iki adamın da vebali aynıdır." buyurdu. (İbn Mace)

Görmüyor musun? Yapmadığı halde o güzel sevaba da, o çirkin günaha da ortak oldu, bu hadis Allah'ın rızasını, kıymetli bilenler için mühim bir işarettir. İnsan daima niyetine dikkat etmeli ve onu Allah'ın rızasına çevirmelidir.

Enes b. Malik (Radıyallah-u Anh) der ki; Peygamber Efendimizle birlikte Tebük savaşından dönerken bize, şöyle buyurdu;

"Andolsun ki sizin Medine'de bıraktığınız (harbe katılmayan) kişiler, yürüdüğünüz her yolda, verdiğiniz her nafakada, geçtiğiniz her derede mutlaka sizinle beraberdirler. (Sizin gibi ecir ve sevap kazanacaklardır)" Ashab;

"Ya Resulullah! Nasıl bizimle beraber olabilirler? Onlar Medine'de" dediler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem); "Onlar hasta oldukları için katılmadılar. (Onların niyeti bizimle ortaktır.)" buyurdu. (Buhari, Ebu Davud)

KAÇTIĞIMIZ GERÇEKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin