Hz. Muhammed öldükten sonra ortaya çıkan devletin liderliği sorununda belirli bir ayrışma gerçekleşmiştir. Bazı kişiler devletin lideri, imam konumunda Ali'yi görmek istemişlerdir. Nitekim Şiilik inancına göre imamet Ali'nin hakkıdır ve peygamber bunu yaşarken ima etmiştir. Sünniler Ali'nin de imamete uygun olduğunu kabul etmekle birlikte, peygamberin yaşarken kendisinden sonra Ali'nin imam olması gerektiğini ima ettiğine inanmazlar. Nitekim Şiilerin büyük bir çoğunluğu Ali öncesindeki 3 halifeyi kabul etmezken, Sünniler kabul eder. Şiilik ve Sünnilik arasındaki tartışma bu şekilde siyasi bir tartışma ile (kimin imam olması gerektiği) başlamış, zaman içinde iki grup ibadetler ve çeşitli akide konuları açısından da ayrışmıştırlar. Üçüncü siyasi grup olan Hariciler ise başta Ali taraftarı kişilerdi. Bununla birlikte Sıffin Savaşı sonunda hakem tayin edilmesi olayına sonradan karşı çıkmış, bu hakemliğin geçersiz olduğunu öne sürmüş ve ayrı bir grup olarak ortaya çıkmışlardır.SUNNİLİĞİN TEMEL ÖZELLİKLERİ
1. Sünniler Şia'dan farklı olarak peygamberin ölümünden sonra halife olan ilk dört halifenin (Hulefa-i Raşidin) hepsini tanır ve dört halifeyi doğruluk üzere olan halifeler olarak saygı ve sevgiyle anarlar.
2.Herhangi bir kimsenin soyunun imameti hak ettiği fikri bulunmaz .Genel olarak Şia ile arasındaki en büyük ayrılıklardandır. Nitekim imamet, halife makamı Sünnilikte önemli olsa da Şia'nın çoğu mezhebinde olduğu gibi itikatta bir yere sahip değildir. Aynı şekilde peygamberin torunu Hüseyin'in Kerbela'da öldürülmesi hadisesi genel olarak üzücü bir olay olarak kabul edilip, Yezid Sünni cemaat içerisinde sıklıkla yerilse ve Sünnilikte isim olarak neredeyse hiç kullanılmasa da, Şia'dakine benzer bir şekilde Kerbela Olayı her yıl törenlerle anılmaz.
3.Şia'daki çeşitli mezheplerde bulunana benzer bir Mehdi inanışı yoktur.
4.İmamet anlayışının farklılığı sebebiyle herhangi bir imamet silsilesi de bulunmamaktadır.
5.Şia'da birçok mezhebin kabul ettiği imamların üstün akli kabiliyeti, bilgi ve hikmeti olduğu, günahsız ve hatasız oldukları gibi fikirler Sünnilikte bulunmaz.
6. Şia'da çoğunluk imamların sözlerini de hadis külliyatından sayarken Sünnilikte hadis külliyatı sadece Hz.Muhammed'in sözlerini ve eylemlerini kapsar.SUNNİ MEZHEPLER
Sünnilerin takip ettikleri akide (inanç) mezhepleri üç tanedir: Matüridilik, Eş'arilik ve Selefiyye.
Ehl-i Sünnette yaygın olan dört büyük fıkıh mezhebi bulunur: Hanefilik, Şafiilik, Malikilik ve Hanbelilik -vahhabilik1. HANEFİLİK :
Ebu Hanife'nin metodu akılcı bir yaklaşım izler ve Sünn fıkıh mezhepleri arasında bir fıkh yol olarak kıyasa en çok değer veren mezheptir. Ayrıca fıkıh mezhepleri arasındaki en liberal mezhep olduğu görüşürü yaygındır. Her ne kadar mezhebin kurucusu olarak Ebu Hanife ismi zikredilse de, mezhebin gelişiminde Ebu Hanife'nin iki öğrencisi Ebu Yusuf ve Muahamamed bin Hasan eş-Şeyban'nin rolleri büyüktür ve bu iki imama birlikte imameyn lakabı takılmıştır. Nitekim Haneflikte daha sonraları, imameynin ortak görüş belirttiği ve görüşlerinin Ebu Hanife'den farklı olduğu durumlarda, imameynin görüşleri kabul görmüştür. Orta Asya ülkelerinde, Hindistan, Pakistan ve Afganistan gibi ülkelerdeki Sünni nüfusta yaygın olan Hanefilik, ayrıca Orta Doğu'da Türkiye ve Irak gibi ülkelerde de oldukça yaygındır.
Yapılan eleştiriler:
Aklın, Nakli delillerin önüne geçirilmesine ve Kıyasa şiddetle karşı karşı olanlar ,Ebu hanifeye şiddetle karşı çıkmışlardır.Bunlara Hadis ehli denir.Nitekim bilinen odur ki Ebu Hanife Ehl-i Reydir. Kıyas ve aklı, naklin önüne geçirmede uzman hatta mucididir diyebiliriz.Ahmed ibni Hanbel(r.a)'de şöyle demiştir:
"Ebu Hanife ve ashabı hadis konusunda cahildirler"(4) Ahmed ibni Hanbel(r.a)'in daha sonra bu tenkidi tavrından vazgeçtiğini gösteren bir ifadesi mevcuttur. Şöyle ki: "Şafii gelip aramızdaki ihtilafı kaldırıncaya kadar Hanefilerle lanetlesirdik."(5)
4- Darakutni-sunen 1/324
5- Tahanevi-Kavaid S:384
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇTIĞIMIZ GERÇEKLER
De TodoKendine bir ders çıkartmak isteyenler güzel dinimizin güzelliklerini öğrenmek isteyenler doğru yerdesiniz.