#7

203 16 4
                                    


     Hayatımda duyduğum en gurur kırıcı sözleri işitmiş,onun gözünde sadece bir oyuncak olduğum gerçeğine bir kez daha toslamış,
Ve bunlar yetmezmiş gibi beni bir eşya gibi peşinden sürükleyip amacını anlayamadığım bir mekana getirmişti.

   Girişte elimi tutup bana doğru çevrilmiş olan her türlü bakışı tek bir kaş çatışıyla savurmuştu.

    Bana doğru çevrilen her göz elimi biraz daha sıkıp canımı acıtmasına sebep oluyordu. Beni kendi malı olarak gördüğü için bir başkasının kendi "malına" bakmasına dahi tahammülü yoktu.

Tabiki bu şekilde devam etmeyecekti.
Bana bu muameleyi yapamayacağını ona düzgünce anlatacaktım.
İçinde bir yerlerde biraz insan kırıntısı varsa beni anlayıp bana uyguladığı "eşya" muamelesini kaldirmaliydi.

    Localardan birine geçtik.
Tam ortaya oturup etrafı incelemeye başlarken yanına geçip oturdum.
Deminden beri tanıdıkları görüp duruyor ama beyimizin izni olmadığından bir selam dahi veremiyordum.
       Bu kadarı da fazla ama....

Bir tanıdık daha geçerse mutlaka inip konuşacağım. Onun emir vermesine asla müsaade etmemeliyim.Yoksa beni iyice eşya zannedip cüzdan niyetine çantasında gezdirebilirdi...

     Karşıdan siması  çok tanıdık gelen yakışıklı bir adam oturduğumuz loca tarafına doğru geliyordu.

   Biraz daha yaklaştığında geçen yaz başrolü paylaştığım beyinsiz ama süper erkek modellerinden biri olduğunu görebiliyordum.
Neydi bunun adı...

İmm umut??
Yok yok... Ümit miydi... Hayır değil

Şeydi ya dur hatırlayacağım...
     Hah aklıma geldi...

Utku...

      Yakışıklı çocuktu Allah'ı var...
Ama aptal insanlara kesinlikle tahammülüm yoktur. Ve bu çocuk ciddi manada Aptaldi...

Zevzek zevzek konuşup karı kız peşinde koşmaktan başka bir derdi olmayan , pohpohlanmaya bayılan bir arkadaşımızdı...
      Aklımda belli başlı birkaç fikir belirdi...
    Ve
ben bu durumu Ali Beye onun malı olmadığımı göstermek için çok güzel bir fırsat olarak kullanabilirdim.

     Az önce bir kızla gözümün önünde resmen yiyisip ben yokmusum gibi davranmasını biliyordu.

         Ona tıpkı kendisi gibi özgür bir insan olduğumu gösterecektim.

     İçkisini yudumlayip müzikle birlikte etrafta dans eden insanları izliyordu.
     Yerimden kalkıp Utku Bey'in dans ettiği tarafa doğru yürümeye başladım.
    Arkama kesinlikle dönüp bakmıyordum.
       Şuan nasıl bir tepki vereceğini deli gibi merak ediyorum.
     Ama onu biraz sinir etsem benim için eğlenceli olabilir diye düşündüm.

        Melis Çakır olmanın zamanıydı şimdi...
    
      Saçlarımı savurup podyum yürüyüşümü takınarak etrafa etkileyici bakışlar atmakta üzerime yoktu...
     Utkunun bakışları sonunda beni bulduğunda çok şaşırmışçasına bana bakıyordu.

      Sonra birden gülümsemeye başladı. Bende ona gulumsuyordum.

-Melis Çakır...
Sizi burada görme şerefini neye borçluyuz matmazel ?

  Daha lafını bitirmeden yıllardır sevgiliymisiz gibi belimden tutup kendine çekince yüzünü dagitmamak için sabrimla yarışıyordum.

    Ama yine de bu yavsak herife gulumsemekten başka hiçbir karşılık vermedim.
     
      Ali Bey faktörü devredeyken kesinlikle şiddet içerikli bir olay cikartmayacaktim. Aksine benim özgür bir varlık olduğumu şuanda rahatça gördüğünden fazlaca emindim...

Ateş Böceği Ve KarıncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin