#14

309 23 27
                                    

    
      Gözlerim adeta göz kapaklarımla savaşır haldeydi...
    Bu yorgunluğa anlam veremiyordum artık...

      Ali...

Nerdesin?

-Bana bak Melis!
Gözlerimin içine bak...

   Seslerini işitiyordum evet...
Bu onun sesiydi beynimde işittiğim...

-Aç gözlerini Melis...  Lütfen dön... Seni bir kez daha bırakmam... Bırakamam...

     Söyledikleri manasız geliyordu...
Seni ben bıraktım Ali...
   Demek istesem de cevap veremiyordum.

     Gözlerimi yavaşça açtığımda günlerce uyuyormuşcasına bir yorgunlukla savaş içindeydim.

   Bu oda...
Bu oda benim odamdı...

    Gözlerimle etrafı incelediğim sırada kendi evimde kendi yatağımda uyuyor olduğumu farketmemle şaşkınlıkla ağrıyan başımı hafifçe ovuşturarak tıpkı hatırladığım gibi yerli yerinde duran yatağıma doğru baktım.

     Ali'yi aradım gözlerimle...
Fakat bu hatirladigimdan da geniş odanın hiçbir köşesinde göremiyordum o mükemmel silüetini...

    Kapıya doğru yürümek için ayaklarımı büyük ve soğuk yataktan aşşağıya doğru sarkıttım.

   Bu ev...
Bu ev benim hayatımdı bir dönem...
   Aklıma gelen anılar birer birer canlanıyordu zihnimde...

    Tolga'nin bu eve girerken söylediği cümleye kadar...
   Ve Sevcan...
Sahi... Sevcan neredeydi şimdi?

Flsahback

- Oha Melis! Lan senin bu kadar paran var mıydı?

   Gülerek Tolganin ayırdığı ağzının üstüne bir tane vurdum hafifçe...

-Tabii oğlum ne sandın...Biz senin gibi çulsuz muyuz?

    Sevcan'a bakarak göz kirptigimda hala kapatamadigi ağzına doğru bakarak aynı anda kahkahalara boğulduk.

-O kadar ayırma sinek kaçar...

Bunu söyledikten sonra Tolga da kendini tutamadan katıla katıla gülünce kapıyı açıp girmeleri için fırsat verdim.

-Melis? Yavrum acaba burda kaç tane evlatlık besliycen?

-Bilmem... Seni süs köpeği niyetine alırım ama...

-Sono sos kopogo noyotono-

-Hahahahaah sus artık şebek...

    İstemsizce gülümsediğimde gözlerimden düşen küçük damla onları ne denli özlediğimi fısıldıyordu kulağıma...

    Güzel günler geçirmiştik...
Güzel şeyler yaşamıştık her türlü kötülüğe karşın...

   Eh be Melis...
Ne hale geldin ve kızım...

   Kapı aniden açılınca şaşkınlıkla içeri giren takım elbiseli adama doğru baktım...
  
   Uzun boylu sarışın az biraz yakışıklı sayılan bir tip...

    Kaşlarımı çatıp evimde ne aradığını sorgularcasina ona doğru baktım.

-Ooo... Sonunda uyanmissin
Melis Çakır...

-Sen kimsin?

   Kısa bir gülüşün ardından tekrar söze girdi.

-Ben mi? Ben sana eski hayatını sunmak için burdayım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 01, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ateş Böceği Ve KarıncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin