"Acı, çektikçe uzar mı?" dedim. "Acı'yı 'şikayet' ipiyle çekersen
uzar, 'sabır' ipiyle çekersen,
kısalır."dedi.Eve gidene kadar kendi kendine söylenmeye devam etti. Odasına geçince her şeyi unutmak isteğiyle yatağa uzandı.
Ama yine gece olmuştu.. Murat için geçmeyen, uykusuz bir gece daha olacaktı.
Uykularını bölen o kabusu görmemek için sabaha kadar nöbet tutar gibi gözlerini kırpmayacaktı.
Aslında bu sefer uykusu da yoktu. İçini sıkan, uykusunu kaçıran bir şey vardı.
Sebebini düşünürken, ellerini kenetleyip duvara yaslandı. Başını ellerine yaslarken, derin nefes alarak dışarı verdi.
Alıp verdiği nefes bile sıkıntılıydı. Sanki göğsü her seferinde yerinden sökülecek gibi oluyordu.
Bu sebepsiz sıkıntının ardında birde öfke vardı. Kimeydi bu öfke? Bahar annesinin ağlamasına sebep olan, kendine mi? Yoksa onu 'kaba adam' olarak nitelendiren o kıza mı?
Kendine de öfkeliydi elbet. 'Bahar annem bugün benim yüzümden ilk defa ağlamıştı. Çocukken onu bir kere dahi üzmeyen ben, nasıl ağlamasına sebep olmuştum' diyerek kendine kızdı.
Eve gelene kadar duyduğu onca lafa karşı, kılı bile kıpırdamamıştı. Ama Bahar annesinin gözünden akan bir damla yaşla kalbi çok acımıştı.
Konuşmak yanına onu görmezden gelip odasına gitmişti.
Uyumadan önce mutlaka odasına gelir Murat'ı görmeden uyumazdı. Bu yüzden gözü kapıdaydı. Kulağım ise yürürken, pofuduk terliğinden çıkacak sese dikkat kesilmişti.
Ama bu saatte o çoktan uyumuş olurdu. Karanlıkta bakmaktan yorulan gözlerini ovuştup, başını yumuşak yastıkla buluşturdu.
Göz kapakları ağırlaşırken, uykuya hasret kalan gözleri, kendini çoktan teslim etmişti. Ayaklarını yere sürürek gelen, Bahar annesinin sesi bile ninni gibi geliyordu.
Dişlerini sıkmasına sebep olan kapı gıcırdayarak açıldı. Her seferinde odaya düşen o sarı ışık, gözlerini kısmasına neden olmuştu.
"Murat uyan oğlum sabah namazının vakti geliyor."
Sesinden anladığı üzere yorgundu yaşlı kadın, belki de hiç uyumamıştı.
Uyuyamadığı sıcacık yatağından doğrulup, gözüne düşen ışığı eliyle ber taraf ettikten sonra, mahcup ve ağlamaklı bir ses tonuyla;
"Bahar annem beni affettin mi?" dedi.
Yüzüne takındığı tebessüm ile ona olan kırgınlığının geçtiğini anlasada, kulağıyla duymak için can atmıştı.
"Ben güzel oğluma nasıl küs kalırım. Sen benim canımdan da ötesin. Hadi bu tatsızlığı unutalım. Deden namaz için bizi bekliyor."
Ona annelik eden bu kadının ellerini değil, ayaklarını öpse azdı.
Bahar annesinin peşinden salona geçti. Dedesi ve Büşra oturmuş onları bekliyordu.
Önce abdest almak için banyoya gitti. Soğuk suyu yüzüne sürdükçe uykusu açılmıştı.
Seccadeyi alarak dedesinin arkasına sardı. Kardeşi ve Bahar annesi de az arkasında saf tutmuşlardı.
#####################
Selam verdikten sonra dua etmeye başladı. Gözünü açtığımda Büşra ve anneannesi gitmişti.
Dede ise yüzünü ona dönmüş, beklemekteydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"AŞK BALONU SERİSİ" DOKUNMAYA KIYAMADIĞIM(Bölümler Düzenlenip Atılıyor..)
SpiritualAşk Balonu kitabımın ikinci serisidir. İlk kitabın devamı niteliğindedir. Karakterleri ve olayları anlayabilmeniz için Aşk Balonu kitabımı okumanızı tavsiye ederim. Bir adam düşünün, geçmişi acılarla, nefretle ve özlemle dolu. Geçmişine karşı katı...