"Kadere olan razılığım,
Yazana olan Aşkımdan."Şiiri okuduğundan beri kalbi göğsüne sığmaz oldu. Düzensizleşen nefesini kontrol etmeye çalıştı. Sanki o anlayacak diye utancından kızarmıştı. Elvan'ın kağıdını diğer kağıtların arasına koyarak kaldırdı. İçinde bir çok duyguyu bir arada barındırıyordu şuan. Aslında hem onu sevmeye korkuyordu, hem de içinde ki tutkudan vazgeçemiyordu.
Sınıftan gelen seslerle ne kadar derinlere daldığını, hatta dağıldığını düşündü. Hemen kol saatine bakıp dersin bitmesine bir dakika kaldığını gördü. Sandalyeyi itip hızla masadan kalktı.
"En güzel şiirlere not vereceğim. Ve ders bitti. Hayırlı akşamlar." Dedi hiç kimseyle göz teması kurmadan.
Arkasına bakmadan kapıyı sonuna kadar aralık bıraktı. Koridoru büyük adımlarla yürüdü. Kesik kesik aldığı nefesi bahçeye çıkınca tüm gücüyle dışarı verdi. Sonra ciğerlerine temiz bir hava çekti.
"Bu kadar heyecanlanacak ne var Murat? Bir şiir sonuçta. Öylesine." Diye kendini telkin ediyordu.
Yakınında bulunan bir banka oturdu. Hala kendi kendine mırıldanıyordu. 'Bana yazılmadı ki o şiir. Sadece Murat hoca istediği için yazıldı.'
"Ah ya ben ne diyorum kendi kendime konuşuyorum . İyice şaşırdın sen Murat!" Diye kendine kızıyordu.
"Bencede kardeşim." Diye onaylama gelince tasdik etti.
"Evet bende onu diyorum." Dedi dalhın bir halde. Sonra bu sesin başkasına ait olduğunu idrak etti.
"Yasin hocam sen miydin?" Dedi bu haline gülerek.
" Kardeşim sen gerçekten iyi değilsin. Bu Elvan..."
Diyince ağzını kapattı.
"Yasin hocam hani aramızdaydı. Okuldayız farkındaysan."Derken hem imalıbakıtı hem de kaşları çatıktı.
"Hayır kardeşim burası bahçe. Hem hocam ney ya? Bırak şu resmiyeti." Diye her zamanki gibi sitem ediyordu.
Murat öfke ile banktan kalkıp arabaya kadar durmadan yürümeye başladı. Arabayı park yerinden çıkardı. Tam gideceği an arabanın kapısı açıldı.
"Murat hocam, bari beni de gideceğim yere bırakın." dedi.
"Gel hadi gel." Derken yarım bir tebessümle kafasını salladı.
Yasin'e kızıyordu ama kardeşi olsa ancak bu kadar severdi.
"Artık Murat diyebilir miyim?" Diye yine sululuk yapmaya başladı.
Göz ucuyla sert bir bakış atıp " Okul sınırlarını çıktık Yasin." dedi.
"Ne garip adamsın sen. En yakın arkadaşına bile resmi davranıyorsun. Yarın bir gün Elvan eşin olunca ne yapacaksın?"dedi.
Öfke ile sesi yükselen Murat, "Akşam akşam sen beni mi sınıyorsun Yasin? Kardeşim sus biraz Allah rızası için."diye uyardı.
Yasin oturduğu koltuğa sinerek ağzına bir fermuar çekti. Murat ona bağırdığı için pişman oldu hemen.
"Tamam kardeşim. Bu akşam bize gel. Babar annemin yemeklerini özlemiş olmalısın."Dedi.
Konuşmayı çom seven Yasin yüz bulunca eve gidene kadar hiç susmadı. Eve gelince Murat, Yasin'i dedesiyle baş başa bırakıp odasına gitti. Kıyafetini değiştirdikten sonra mutfağa girdi.
"Ağabey hoş geldin."Diyen kardeşi Büşra'ya,
"Sağol küçük cadı. Misafirimiz var. Yasin ağabeyin geldi."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"AŞK BALONU SERİSİ" DOKUNMAYA KIYAMADIĞIM(Bölümler Düzenlenip Atılıyor..)
SpiritualAşk Balonu kitabımın ikinci serisidir. İlk kitabın devamı niteliğindedir. Karakterleri ve olayları anlayabilmeniz için Aşk Balonu kitabımı okumanızı tavsiye ederim. Bir adam düşünün, geçmişi acılarla, nefretle ve özlemle dolu. Geçmişine karşı katı...