"Hiçlik" Makamına Erdiysen Eğer, Değmez Sana Ne Gam Ne Keder...
Sığınacak Limanın Yoksa Eğer,
"LA TAHZEN" ALLAH Sana Yeter...Elvan'ın yüzüne bakmamak için gözlerini ondan sakınıyordu. Murat'ın ani çıkışına rağmen dedesi gitmesine izin vermemişti.
"Salih amca o beni tanıdığı halde konuşmadı. Dilsiz sandım onu. Ve bunu anladığı halde bana hiç bir şey söylemedi." Diyerek haklı olduğunu göstermeye çalışmıştı.
Elvan sessizliğini bozunca sesinin tınısı Murat'ın dikkatini çekti. Onun sakin ve tane tane konuşmasını nefes almadan dinledi.. O konuşurken aklından geçenleri bile unutmuştu.
Elvan'ın konuşması ağladığı için yarıda kaldı ve özür dileyerek odasına gitti. Murat arkasından öyle durmak istememişti. Müsaade isteyerek Elvan ile konuşmak istediğini söyledi. Babası kararsız bakışları ardından Murat'a izin verdi.
Elvan'ın odasının önünde durdu ve nazikçe kapıya vurdu. İçeriden ağlamaktan kısılan bir ses duyuldu. Kapıyı açarken ağır hareket ediyordu.
Odanın sağında ve solunda birer ranza gördü. Camın önünde yıpranmış bir masa ve sandalye duruyordu. Kapının ağzına yakın birde elbise dolabı vardı. İçeriye kısa bir göz attıktan sonra kapıyı kapattı. Elvan'ın yanında annesi ve kardeşi vardı. Cesaretini toplayarak,
"Ben aslında buraya senden özür dilemek için gelmiştim. Yani karşımda senin olacağını düşünmemiştim. Seni çiçekçide ilk gördüğümde neden hiç konuşmadın?"dedi Murat.
Konuşmadan önce göz yaşları sildi. İçini çekerek,
"Boğazım şiştiği için sesim kısılmıştı. Konuşunca acı çekiyordum."dedi.
Murat merakına yenilerek devam etti.
"Demek derse geç kaldığında da bu yüzden konuşmadın. Peki size geldiğimizde neden yüzünü göstermedin?"
Elvan mahcup bir edayla,
"O gün gönülsüz geldiğinizi duyunca sinirle içeri girdim. Karşımda sizi görünce hemen arkamı döndüm. Bir daha da gelmezsiniz sandım. Ve bu konu kapanır sizde öğrenciniz olduğumu anlamazsınız sandım."dedi
Murat'ın kafasındaki sorular artık cevap bulmuştu ama merak ettiği bir şey daha vardı.
"Kabalığım için özür dilerim. Peki daha sonra neden konuşmadın?"diye sordu.
"Önemli değil hocam." Diye cevap vermesi Murat'ın yutkunmasına sebep oldu. Elvan ise,
"Sesimden tanırsınız diye düşündüm bu yüzden konuşamadım. İnanın böyle olsun istemezdim." diyerek tüm samimiyeti ile özür dilemişti.
"Bak şimdi bh olanları unutalım, yeniden başlayalım mı?" Diyen Murat'ın kulakları, ne dediğini dahi duymuyordu. Sanki dili değilde, kalbi konuşuyor gibiydi.
Ondan gelecek cevap için kalbi deli gibi çarpıyordu.
"Ben bu görüşmeyi babam istediği için kabul ettim. Eğer o isterse yeniden başlayabiliriz."
Elvan'ın annesi araya girerek,
"Murat bey, neden anneniz babanız gelmedi? Merak ettim de."
Bu iğneleyici soru karşısında bakışları buz kesmişti Murat'ın. Ne dese ne konuşsa bilememişti. Elvan'ın meraklı bakışları üzerinde gezinirken,
"Annem vefat etti. Resmiyette de dedem benim babamdır."
Daha fazla konuşmamak için kapıya doğru yürüdü. Ama kadının susmaya niyeti yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"AŞK BALONU SERİSİ" DOKUNMAYA KIYAMADIĞIM(Bölümler Düzenlenip Atılıyor..)
SpiritualAşk Balonu kitabımın ikinci serisidir. İlk kitabın devamı niteliğindedir. Karakterleri ve olayları anlayabilmeniz için Aşk Balonu kitabımı okumanızı tavsiye ederim. Bir adam düşünün, geçmişi acılarla, nefretle ve özlemle dolu. Geçmişine karşı katı...