MABEDİM (Tamamlandı) Adım Adım Mutluluk-1

18. BÖLÜM

'Bu kadar saçmalık olamaz canım. Resmen felaket tellallığı yapıyor.' deyip kızları kapısında perde olan odadan çıkardı. Tam kendisi de çıkacakken arkadan kadının sesini duydu.

'Sen söylediğim her şeyi biliyorsun! Ondan bu kadar sinirlendin. Ama o kızı hiçbiriniz gerçekleşecek olan felaketten kurtaramayacaksınız!'

-----

Sevda yüzü kireç gibi olmuş vaziyette odadan kaçarcasına çıktı. Zümrüt ve Zeynep de ondan farksız görünmüyordu. Zümrüt zar zor konuşmayı başardı, 'Sev.. Sevda, bu kadın her şeyi biliyor mudur?'

Sevda hemen kafasının içinde dönen düşünceleri atmaya çalışarak konuştu. 'Olur mu öyle şey saçmalama, fal bu sonuçta.' 'Çok iyi bir falcı olduğunu söylemiştin.' dedi Zümrüt. 'Bana da öyle dediler ama hiç sanmıyorum iyi olduğunu. Falcı dediğin aşktan meşkten konuşur. Bu kadın felaket tellalı be!'

Zeynep, Zümrüt'ün renginin sarardığını görünce 'Aaa! Fala inanma, falsız kalma demişler. Biz baktırdık geçti gitti, inanacak değiliz ya.' dedi. Sevda onu 'Hah, evet. Aynen öyle.' diye onayladı. Zümrüt de 'Aynen öyle.' diyebildi.

Zeynep ortamı biraz yumuşatmak için 'Şu gudubet karının suratını görmeye mi o kadar para verdik be!' diye söylenirken hep birlikte dışarıya çıkıyorlardı. Hep bir ağızdan Zeynep'in dediklerine güldüler. Zümrüt yüzünü buruşturarak 'Ay çok acıktım ya.' dediğinde, kızlar bunu bekliyormuşçasına birden yüzleri aydınlandı.

'Ben de acıktım valla.' diyen Sevda'ydı. 'E hadi o zaman. Benim de midem kazınmış.' diye ekledi Zeynep. Hep birlikte yeniden arabaya binip sakin bir yere gittiler.

-

Zümrüt tabağındakileri didiklerken aklı hala falcının söylediğindeydi. Dayanamayıp aklındaki şeyleri söyledi. 'Ya bu kadın bilmediğin şeyler var, dünyan başına yıkılacak dedi. İçime kurt düşürdü kızlar.' Sevda ne diyeceğini bilemez bir şekilde kıza bakarken, Zeynep bilmeden de olsa söyledikleriyle Sevda'yı rahatlatmıştı.

'Bence bu kadın geçmişi geleceği karıştırmış. Sen Seçil'i bilmiyordun, öğrenince yıkılmadın mı? Olay o bence. Zaman algısında problem var o kadının. Hem bana kaldırdı evleneceğin adamın adında şu şu var dedi. Ben kim evlenmek kim allah aşkına.' 'Öyle mi diyorsun, Seçil olayı mıdır yani?' diye sordu Zümrüt. 'Ama adında 'K' var dedi kadın.' diye ekledi.

'Seçil'in soyadı Kaya. Onu şey etmiştir.' dedi Sevda. Harbiden kızın soyadı şimdiki olaya cuk oturmuştu. 'Hmm.' dedi Zümrüt. Sevda Zeynep'e dönüp devam etti, 'Ayrıca sen neden evlenmiyormuşsun hayırdır?'

'Aşka inanmıyorum ben. Yani inansam şu kızcağız gibi acı çekerim diye düşünüyorum.'

'Ay saçmalama Zeynep ne alakası var. İnsan sevdiğiyle gayet mutlu da olabiliyor.'

'Sevdacığım şimdi güzel söylüyorsun da, seveceğin adamı bulmak da mesele. Bulacaksın da, bağlanacaksın da... Hadi bağlandın diyelim, o adam doğru adam mı? Bunları düşünmek lazım.'

Sevda bu sözler üzerine Zümrüt'e dönüp sırıttı, 'Bu kız valla bar bar dolaşıp, geceden kız kaldıran adamların dişi versiyonu.' Zümrüt de kıkırdarken, Zeynep söze atıldı.

'Aa öyle daha gecelere akmadım, belki daha sonra.' deyip göz kırpınca hepsi birden kahkaha attılar.

Yemeklerine kaldıkları yerden devam ederken Zümrüt'ün telefonu çalmaya başladı. Kız ekrana bakınca yüzüne sıcacık bir gülümseme yayıldı.