sarpla barıştıktan sonra derse girmiştim. ders sonundan bitmişti. sarp arıyordu.
" efendim. " dedim. yorgun sesimle çünkü gerçekten çok yorulmuştum ve havanın sıcaklığına rağmen üşüyordum. sarp;
" nerdesin güzelim? " dedi.
" şimdi çıktım dersten okulun çıkışına doğru yürüyorum." dedim bende.
" tamam kapıda seni bekliyorum. " dedi. tam kapatıyordu ki .
" sarp" diyerek durdurdum kapatmaması için
" efendim. " dedi hemen
" ben gelene kadar arabadaki kılimayı açsana. " dedim.
" o kadar sıcak değil güzelim. " dedi. sanırım soğuğu aç dedim sanmıştı.
" soğuğu değil sıcağı açmanı istiyorum. üşüdüm çok. " dedim nerdeyse gelmiştim ve sarp boş yere uzatmıştı. sonunda
" tamam. " deyip kapattı. arabanın yanına gelebilmiştim güçlükle. sarp arabanın içinde bekliyordu. kendimi zor oldu ama arabaya attım hemen. neyseki araba sıcaktı. sarp bana endişeli bakışlar atıp.
" neyin var senin. yüzün saprası olmuş. " dedi. ne halde olduğumu gerçekten bilmiyordum ama şu an tek isteğim eve gidip huzurlu bir uyku çekmekti.
" biraz yorgunum sadece. biran önce eve gidip uyumak istiyorum. gidelim lütfen artık sarp. " dedim. sarp arabayı sürmeye başlamıştı ama
" hastaneye mi gitsek eve gitmeden ? " dedi. ama şu an gerçekten o hastane kokusunu duymak istemiyordum.
" hayır ! lütfen. çok yoruldum eve gidelim istiyorum sadece. biraz uyuyim bir şeyim kalmaz." dedim bende hemen. sonunda eve gelmiştik.
SARPDAN
afra ne kadar hastaneye gitmek istemese de çok kötü görünüyordu ve ihtiyacı vardı. eve geldiğimizde afra yukarı çıktı bende arkasından. heran bayılır korkusu ile hareket ediyordum zaten. afra eşofmanlarını alıp tuvalete gidiyordu.
" kapını kilitleme." dedim . bayılır diye. neyseki bir şey olamadan çıktı. yemek yedikden sonra saat daha sekiz olmasına rağmen uyumak istedi. odaya çıktı ve bende peşinden çıktım. o uyudu ben onu izledim. bir ara ateşine bakim dedim. yanıyordu. hemen uyandırıp duşa girmesini söyledim ama ayakta duramıyordu. hemen üzerindekilerle ılık bir suya soktum beni içeri çekti afra. birden dudaklarıma yapıştı ve
" neden bu kadar geç kaldın sen ? " dedi. ne demek istediğini anlamamıştım ama bu sefer ben susacak onu dinleyecektim. tekrar konuşmaya başladı.
"Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın; ya siyahi, ya beyazı seçeceksin... demiş bir şair. sen benim siyahımsın ama ben seninle sonsuzluğa bile gitmek istiyorum." dedi. çok güzel konuşuyordu. dayanamayıp konuşmaya başladım.
" Herkesin sarılırken asla bırakmak istemediği bir kişi, bütün sokaklarını dolaşmak istediği bir şehir, ve yaşamak istediği bir film vardır . sen benim bıkmadan tekrar tekrar izleyebileceğim, sıkılmadan, yorulmadan aynı sokağı gezeceğim şehrimsin. " dedim. artık ne o bensiz yapabilirdi neden ben onsuz. daha fazla hasta olmasını istemiyordum bu yüzden.
" neyse güzelim bence bunu odada da konuşabiliriz daha fazla hasta olmanı istemiyorum." dedim. birşey söylemeden odaya girdi bende hemen üzerine havlu verdi. ben tuvalete gidip üzerimi değiştirirken o da üzerini değiştirsin diye bir eşofman takımı verdim ve odaya döndüğümde üzerini değiştirmiş yatakta uzanıyordu. yanına gidip
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sessiz aşk
Teen Fictionhiç biriyle beraberken başka biri ile evlenmek zorunda kaldınızmı ?