Geleceğin prensi olan Borkan sabah hoşnutsuz bir biçimde uyandığında etraf sakindi fakat kafasının içi zil zurnaydı. Hayatında ilk kez bir kadına güvenmiş o da hayatının kazığını doksandan yüzüne çakmıştı. Güvenmek delice zorken tekrar güvenmek nasıl olacak kestiremiyordu. Sonunda bu kasvetten uyanmak için kalktı ve kalın perdeleri açtı. Boğaz'ın enfes görüntüsünü gözlerine hapsetti, boydan boya olan camı sürgüledi ardından ciğerleri dolana kadar derin bir nefes çekti.
Tekrar içeri girdiğinde tableti açıp Bahreyn haberlerini incelemeye başladı. Cümle alem belli ki bu konuyu konuşuyordu, neredeyse başka haber yoktu.
Yüzleşmek zorunda kalacağından emin bir şekilde telefonunu açtı, neredeyse bin WhatsApp iletisi vardı. Dikkate almadan ekranı kapattı, biraz düşündükten sonra sesli mesaj iletisi yapmaya başladı. Annesi de neredeyse yüz kez aramıştı.
Bu angaryalarla uğraşmayı bırakıp aşağıya indiğinde Funda yani Elif Hanım'ın kızı kahvaltı masasını kuruyordu. Elif Hanım yıllardır onların yayında çalışan biriydi ve bu gün biraz kederliydi mutfak tarafından salona geliş şekli ele veriyordu hâlini.
"Sen neler yaptın?" dedi azarlarcasına, bu kadın kiminle konuştuğunun farkındaydı ama yılların verdiği güvenle üzerine yürümekten çekinmiyordu.
"Şimdi bir kez söyleyeceğim bir daha tekrarlamayacağım, çocuk azarlar gibi beni azarlamaktan vazgeçin! Yılların hatrı için bu kadar sakin söylüyorum."
"Annen çılgına dönmüş bir ara istersen."
"Canım istediğinde ararım, söyle ona aramasın beni ve kimseye cevap vermeyeceğim boşuna kendilerini yormasınlar, şimdilik bu kadar..." dedi ve kahvaltı masasına oturdu.
Çayından son yudumunu alırken evin zili çalmaya başladığında, "Evet işte şimdi başlıyoruz," diye düşünerek masadan kalktı ve salona doğru yürüdü ardından gelene baktı gelmez olası biriydi.
Birsu...
"Evden dışarı çıkın!" diye hemen arkasında duran Elif Hanım'a uyarıcı bir emir gönderdi. Hızlıca dışarı çıktılar kapı kapandı ve Salman sakinliğini korumaya çalışarak konuşmaya başladı.
"Ne işin var burada?"
"Salman lütfen affet beni, seni ölesiye seviyorum."
"Sen beni kandırdın. Sadece dürüst olabilirdin ama sen yalanı tercih ettin."
"O kadar güzel bakıyordun, o kadar güzel seviyordun ki seni kaybedemezdim."
"Kimse hayatımda olmadı dedin ve bana yalan söyledin, biliyor musun Birsu ben yalandan nefret ederim."
"Seni çok seviyorum inan bana."
"Ben bir kez bitti derim ve sen benim için bittin, unutmadan seninle birlikte kadınlara olan inancımda bitti şimdi defol git!" dedi ve merdivene yöneldi, Birsu'nun kolundan tuttuğu an kendini ondan kurtarmak adına silkelendi ve aldırış etmeden yukarıya çıktı.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prensin Koruması
RomanceBu sıradan prens ve fakir kız hikayesi değildir. Bildiğiniz prens kitaplarını unutun ve içeriğe buyurun.