"Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;"
M. Akif Ersoy/ İstiklal MarşıBurçak'la beraber aşağı indik. Bahçede her şey normal gözükmekteydi. Burçak'a:
-Burçak, her şeyin normal olarak gözükmesi artı içimizdeki huzursuzluk bi garip geldi bana.
-Aynen Büşra. Bi' iş var bu şeyde ama ne?
-Filmleri izledin izledin oradaki karakterler gibi konuşmaya başladın farkında mısın? Her neyse. Sen sağdan git ben de soldan.
-Kabul, dedi. Bu şekildeki konuşmalarımızdan sonra bahçeyi tekrar kolaçan etmeye başladık.
-Büşraa! Burada hiçbir şey yok, diye bağırmasıyla irkildim. Mübarek, çığlık atanların önde gideniydi sanki. Neyse. Bende ona:
-Burada da hiçbir şey yok Burçak!
Neden sonra ayrıldığımız noktaya geldik. Çok tuhaf bir kuş sesi vardı. Yan komşunun bahçesinde hiçbir şey yokken, birdenbire tuhaf ötüşlü ve görünüşlü olan o kuş; biraz önce o bahçedeki ağaçlar yemyeşil iken, o ağaca konmasıyla beraber yapraklarını attı, gövdesi ve dalları kapkara oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYDINLIK BİR GECE?
Horror+13 YAŞ! !GECE VAKTİ OKUYUN MÜMKÜNSE Öncelikle, bu kitabı okuyacak riski göze almaya var mısın? Varsan eğer, seni ayakta alkışlıyorum, Vallahi bravo :D Bu hikâyemde İnşallah, korkunç yazmayı becerebilirsem korkunç yazacağım. Şimdiden...