"Hayır asla böyle bişey yapmam benden uzak dur." dedim kendimden çok emin konuşmuştum. Asla ve asla bekaretimi ona vermiyeceğim.
"Dess,Dess,Dess." Bunları alayla sırıtarak söylemişti.
"Seni becermiyeceğim. Becerseydim seksi bir kız bulurdum. Senin gibi cılız asalak acemi birini değil." dediğinde kaskatı kesildim. Hem bana işkence edip her yerimi morartıyor. Sonra da.... Ah her neyse.
"Soyunmayacağım."dedim kararlılıkla. Aniden bana yürüyüp tişörtümü yırttı. Sonra da ellerimi bağladı. Yatağa atıp pantolonumu çıkardı. Kızardığımı hissettim. Çırpınıyordum ama boşunaydı sadece iç çamaşırlarımla kalmıştım. Kızardığımı anladığında sırıttı. Tam çığlık atıcakken ağzımı bantladı. LANET LANET LANET.
"Böyle daha iyi." dediğinde kahkaha atmaya başladı. Şizofren manyak pislik. Cebinden bir sigara çıkartıp içmeye başladı. Ben hala çırpınıyordum ama ayağımıda bağlamıştı. Ne güzel değil mi? (!) Üstüme yaklaştı ve üstüme çıktı. Çok yakındık ve ben garip hissettim. Sigaradan bir duman çekti ve yüzüme üfledi. Gözlerimi kapattım. Çünkü gözlerimi yakıyordu. Ağzımdaki bantı çıkardı. Hala üstümdeydi.
"Kalk üstümden." dedim sertçe. Beni umursamadı.
Sigarası bittiğinde bacağımda bi acı hissettim. Yanıyor gibiydi. Lanet pislik sigarasını üstümde söndürmüştü. Tiz bir çığlık atıyordum ki dudaklarıyla beni susturdu. Gözümden akan yaşa engel olamadım. Bana işkence edip, üstümde sigara söndürüp bir de beni öpüyordu. Onu ittirdim ama kalkmıyordu.
Geri çekildi ve bana baktı.
"Ne biliyor musun?" Dedi bana bakarak.
"Kalk üstümden." Dedim çünkü ondan tiksiniyordum. Gebermesini istiyordum. Ama tabikide benim bunlara gücüm yetmez.
"Kes sesini." dediğinde bacağımda çok kötü bir acı hissettim. Parmağını sigara yarasına bastırmıştı. Küçük bir inilti çıkardım.(yanlış anlamayın lan canı acıyor kızın adsfsf) Justin'in birden nefesi kesildi ve titremeye başladı. Aniden üstümden kalktı ve yan tarafıma yığıldı. Kesik kesik nefes alıyordu. Hemen kalktım lanet olsun ellerim ve ayaklarım bağlıydı. Ve o anda ordaki keskin dolap sapını gördüm. Kırılmıştı ve ipi kesebilirdi. Can havliyle oraya ulaştım ve bileğimi sürttüm. Bileğim çok acıyordu ve kesiliyordu. Ama evet kurtulmuştum. Bileklerimi ovuşturdum. Hemen ayaklarımı çözüp kıyafetlerimi giyindim. Justin'e baktığımda hala kesik kesik nefes alıyordu.
"Ne-ne oldu sana?" deyiverdim birden.
"Ö-öp b-be-e-ni." Dedi. Ne diyordu bu ya?
"Hayır. Asla seni öpmem." dedim.
"Altı-tımda inledin. Ah tanrım b-bana bir k-kız bul yada öp beni." Şu an kaçabilirdim ama beni yakalardı kesinlikle. Ve yakalarsa canımın çok yanacağına emindim.
"Hayır." dedim kararlılıkla. Justin aniden yerinden fırladı ve beni duvara yasladı. Çok yakındık ve nefesini hissediyordum.
"Dess, seni şu an burda beceririm. Ama bunu başka zamana saklıyorum bebeğim. Eğer şimdi bana karşılık vermezsen ,bayıltana kadar seni..."
Devam etmesine izin vermeden dudaklarına yapıştım. Bunu zorundaydım o ne derse yapardı. O herşeyi yapabilirdi. Duygusuz bir pislikten başka ne beklenebilirdi ki? Yavaşca geri çekildim. Gözlerimi açmadım ve bir damla düşmesine izin verdim.
"Aç o lanet gözlerini." gözlerimi açtığımda gördüğün tek şey sırıtan bir justin olduğuydu.
"Ne biliyor musun?" dedi. Beni öp demeden önce yarım kaldığı cümlesini bitirecekti. Ona anlamsızca baktım.
"Beni deli ediyorsun Dess."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TORTURE
Fanfiction"Ölüm ya da ölüm." Bu kelimeler aklında yankılanıyordu. Kendi kendini öldürürse acı çekip işkencelerle öldürülmekten kurtulurdu. Acısız ve huzur bir uyku istiyordu. Ancak ölürse bu olurdu. Jileti aldı ve bileğine sürttü. Akan kanlara bakarken "Umarı...