Biliyorum uzun zamandır yb yazmıyordum bunun için çok çok özür dilerim. Okul, sınavlar, ödevler derken hiç vakit kalmadı. Elimden geldiğince uzun yazmaya çalıştım. Tekrar üzgünüm. Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin. İyi okumalar 😁😁
******************************
Sabah kalktığımda bileğimde müthiş bir ağrı vardı. Aşırı şekilde. Vücudum çürümüştü.
Bileğimi hareket ettirmeye çalıştım. Ve tiz bir çığlık odayı doldurdu. Ah tanrım çok acıyor. Dayanamıyorum. Gözlerimi kapattım ve kendimi serbest bıraktım.
Kapının açılma sesi geldi ve o piç içeri girdi. "Çok acıyor mu bebeğim?" dedi alayla.
Sesimi çıkarmadım. Ve çözmesini bekledim. Geldi ve sertçe çözdü her hareketinde bileklerim acıdan ölüyor ve kopuyor gibiydi.
Demirleri çözdükten sonra sertçe kolumu tutup sürükledi. Oturma odasındaki koltuğa yumuşakça bıraktı. Şaşırdım açıkcası, fırlatmasını bekliyordum.
"Bugün bara gideceğiz. Eğer tek bir sesin bile çıkarsa seni orada beceririm, yaparım." dedi.
"Neden beni götürüyorsun?" dedim sorgularcasına. Garipti, çünkü o beni umursamaz kitler ve giderdi.
"Barda işlerim var, para vs vs seni ilgilendirmiyecek şeyler. Seni burda bırakamam. Arkadaşım kullanıcak anlarsın ya." dedi. İlk defa bana vurmadan canımı yakmadan insanice ve sakince konuşmuştu. Omuz silktim umursamazca.
"Bana omuz silkme." diye tısladı. Ah tabi yine başladık. Cevap vermedim, onunla muhattap olmak pek istemiyorum.
"Hazırlan." dedi düz bir şekilde. Şu an bu dediğine kahkaha atmak istiyordum. "Neyle?" Diyerek alayla gülümsedim. "Git odaya çıkıp bak kıyafetler falan orda. Yalnız şu çürük bedenini kapatacak birşeyler giy." dediğinde suratımı astım. Kendi yaptığı yaralarla dalga geçiyordu işte. Bu kadar da piçti.
Cevap vermeden hızlı adımlarla yukarı çıktım. Yatağın üstünde mor kısa straplez bir elbise vardı. Açıkcası çok beğendim. Bu maldan öyle bişey beklemezdim. Yanında siyah topluklu ayakkabılar, siyah küpe bileklik ve benzeri takılar vardı. Ayrıca da makyaj malzemesi. Aslında biraz sevinmedim değil yani. Çünkü kendime hiç bakmıyorum bir haftadır. Erkek gibi geziyorum.
Daha fazla vakit kaybetmeden kendimi duşa attım. Sıcak su bedenime çarptığında rahatlama hissediceğimi sanmıştım, yanıldım. Tek hissettiğim büyük bir sızlama, karnımda, bileklerimde, kollarımda, bacaklarımda, her yerimde. Duştan çıktıp ve havluya sarındım. Yavaşca aynaya doğru ilerledim. Görünüşümden korkuyordum artık. Aynaya hiç bakmamıştım. Merak duygusu bedenimi sardı ve havluyu çıkardım. Aynaya geçtim.
TAMAMEN BOK. Ben, tek bir morluğa bile dayanamayıp rahatsız olurken, şu halime bak. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım, rahatlamaya ihtiyacım vardı. Yataktan fondoteni aldım ve bacağımdaki morlukları kapattım. Aynı şeyi bileklerimede yaptım. Düzensiz uykumdan dolayı gözlerimin altı morlaşmıştı. Oraya da sürdüm. Ve tekrar aynaya baktım. Şimdi daha iyi, çok daha iyi. Karnımdaki büyük yanığa baktım. Daha dikkatli baktığımda birşey yazdığını gördüm. BAAO (Açılımı türkçe olucağı için ingilizceye çevirmedim). Bu da ne? Bunun üstünde daha sonra duracağım. Yatağa ilerleyip muhteşem mor elbiseyi üzerime geçirdim. Karnıma sürttüğü için acımıştı ama kanamadı iyiki. Makyaj malzemelerini alıp aynaya doğru geçtim. Rimel sürdüm ve hafif kalem çektim. Ruj yoktu, parlatıcı vardı. Çilekli. Herneyse diyerek onu da aldım ve sürdüm. Normalde makyaj yapmayı sevmeyem birisiydim ama bugün için yapabilirim değil mi? Yoksa cidden erkekliğe dönüş yapıcam. Siyah küpeyi ve bileklikleri taktım. Siyah topukluları da ayağıma geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TORTURE
Fanfiction"Ölüm ya da ölüm." Bu kelimeler aklında yankılanıyordu. Kendi kendini öldürürse acı çekip işkencelerle öldürülmekten kurtulurdu. Acısız ve huzur bir uyku istiyordu. Ancak ölürse bu olurdu. Jileti aldı ve bileğine sürttü. Akan kanlara bakarken "Umarı...