Geç yazma sebebim keyif değil, ben hikaye yazmakta iyi değilim, aklıma geldikçe yazıya döküyorum. Her zaman heyecanlı yerde bırakmak istiyorum. Bitirince hemen yüklüyorum. Wattpad'de ilk yayımladığım hikayem olduğu için amatörce olduğunu düşünüyorum. İyi veya kötü yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.
*******************
"Özür dilerim."
"Özür dilerim."
Dünden beri aynı kelimeler aklımı kurcalamaya devam ediyordu. Kendimi yiyip bitirebilirim. Ayağada kalkamıyorum, konuşamıyorum. Engellilerin halini anlamaya başladım şimdi. Kendi hayatımdan nefret ederdim bide. Annem olacak kadının cezasını çektiğime inanamıyorum. Yavaş yavaş ölücem.
Kapının açıldığını duyduğumda hemen kafamı yatağa koyup uyuyo numarası yaptım.
"Uyuduğunu sanacak kadar aptal mıyım?"
Canımın acımayacağını bilsem evet derdim.
"Konuşsana." Diyip kahkaha atmaya başladı.
Dün benden özür dileyip yardım eden yardımsever Justin gitmiş, yerine piç işkence aleti geri gelmiş.
Ona iğrenme bakışlarımı yolladım. Hemde en iğrenmeli olanını.
"Öyle bakma çektiğin acı kadar para alıyorum güzelim. Ve para, bu dünyada umursadığım tek şey."
Konuşamadığım için "o parayı götüne sokabilirsin" bakışlarımı yolladım. Anladığını pek sanmıyorum ama olsun.
"Küfürlerini başka bi zamana sakla, bundan çok daha fazla acı çekecek zamanların olacak. Annenin hatasını sen ödeyeceksin, acınla. Acı çekerek öleceksin. "
Korkuyla gözlerine baktım. Acınası bakıyordu bana, bir pislikmişim gibi, iğrenir gibi.
İncindiğime inanamıyorum ama o bakışları çok değişikti, kırıcıydı. Üzerimdeki izlerin yaratıcısı oydu. Ama sanki o yapmamış gibi bakıyordu bana.
Robot gibiydi ele geçirildiğinde kötü acımasız, serbest bırakıldığında iyi, yardımsever birisi oluveriyordu.
Saatin kaç olduğunu merak edip etrafa bakındım. 19:00 mı? Ben nasıl bu kadar uyudum? Ayağa kalkmaya çalışırken yine yere yapıştım. Sürüne sürüne odadan çıkıp mutfağa doğru gittim. İşkence aleti ıslık öttürerek bişeyler hazırlıyordu.
O an tükürüğünü yutup öksüre öksüre gözlerinin yaşlanmasını istedim.
Olmadı, zaten olsa şaşardım. Ne istediğim oldu ki bu olsun?
Bana dönüp "Ne işin var burada?" dedi.
"Ağıktım." diye fısıldadım ağzımdaki acıyı önemsemeden.
Bana yine iğrenerek baktı, "Arkadaşım gelicek seni görmesin rezil olurum." diyip kolumdan tuttu ve sürüklemeye başladı. Beni bi odaya attı, kapıyı da kilitledi.
Gözlerimin dolduğu hissettim, yanağımdaki ıslaklığıda. Yatağa sürünerek çıkıp kafamı başlığa yasladım.
Gözlerim pencereye doğru döndü bir an. Yıldızın kaydığını gördüğümde dilek tuttum, onun için. Bana yaptığı herşey için. "Öyle birisi girsinki hayatına yaptığı herşey için pişman olsun, vicdan azabı çeksin. Üzülsün. Beni hatırlayıp kahrolsun istedim. Hayatımı mahvettiği için geberirken bile ağlamasını istedim. " gökyüzüne bakarak sessizce ağlarken diledim dileğimi.
Kafamı yastığa koyup huzurlu olmasını dilediğim uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TORTURE
Fanfic"Ölüm ya da ölüm." Bu kelimeler aklında yankılanıyordu. Kendi kendini öldürürse acı çekip işkencelerle öldürülmekten kurtulurdu. Acısız ve huzur bir uyku istiyordu. Ancak ölürse bu olurdu. Jileti aldı ve bileğine sürttü. Akan kanlara bakarken "Umarı...