TORTURE

-11-

"N-ne dedin?"

"Hediye işte düşünmem yeter değil mi bebeğim?"

Cevap vermeyince devam etti. "İlk hangisini denemek istersin seçim senin sen ne dersen o. " diyerek kahkaha attı. Orospu çocuğu. En az acıtanı düşünmeye başladım. Kelepçeyle en fazla bi yere bağlar bi bok yapamaz diye düşünüp gülümsedim. "Kelepçe."

"İyi seçim."

Ne demiştim ben? Bir bok yapamazmı? İki kelepçe alıp ayaklarımı bağlayarak tavana astı. Tavan çok yüksek değildi ama ellerimden destek alacağım kadar alçakta değildi. Yani ayaklarım kopma derecesine geldi.

Beni burda bırakıp gitti. Vücudumu hissetmiyorum.

Biraz daha gelmezse bayılacağım.

Hala gelmiyor.

Saatler geçti heryerim uyuştu, hissetmemek denilen nokta tamda bu sanırım.

Bileğimden akan kanlar yüzüme damlamaya başladı,o an kendimden tiksindim.

Birkaç ayak sesi duymaya başladığımda kendimden geçtiğimi hissettim.

Kalktığımda yumuşak bir yerin üstündeydim, bileklerime baktığımda bandajla sarılmış haldeydi.

Ayağa kalktım ve yürümeye çalıştım, yere yapıştım. Öyle bir ses çıktı ki, adını anmak istemediğim işkence aleti yanıma geldi.

"Kalk artık yerde sürünmekten sıkılmadın mı?"

Cevap vermedim. Cevap vermemek konusunda uzmanım zaten. Olmayan sikimde bile değilsin işkence aleti pislik.

"Umursamamazlıktan gelmek acı çekmeni değiştirmeyecek haberin olsun."

"Acıktım."diye fısıldarken dediğime pişman olacağımı biliyordum.

"Tamam bişeyler hazırlarım."

Ne? Ne ? Ne? Tamam mı? Hayal mi duyuyorum? Rüyada falan mıyım bana yemek hazırlıyıcak? İşkence aleti? Kalkamadığım için yere yatıp beklemeye başladım.

Gelip önüme tostu koydu. Başka bişey yiyemiyorum zaten uzun süredir alıştım. Tostu alıp iştahla ısırdım.

Ağzıma katır kutur bişeyler gelmeye başladı, ve sonrada kan tadı.

Hemen ağzımdakileri tükürdüm.

İçine.cam.parçaları.koymuş.

Başımı kaldırıp tuvalete koşmak istedim. Çok istedim. Ama bileklerim yüzünden başaramadım. Ağzımdan kan akıyordu şakır şakır ve o sadece izledi. Baktı baktı.

Hüngür hüngür ağlarken ağzımdaki acıyı umursamamaya çalıştım. Olmadı. Yutkunamıyordum bile. Cam yutarsam daha çok acı çekerdim. Aptal aptal bana bakarken bi anda silkelendi kaldırıp banyoya götürdü, dengesiz. Ağzımdaki camları tükürdüm. Kan gittikçe artıyordu. Sonunda temizledim ve durdurdum.

Konuşamamanın yanı sıra ağzımı oynatamadım bile. Belimi tutup yatağa oturttu. Ona tiksinerek baktım. Olabildiğince iğrenerek.

Kafamı yastığa koyup ayaklarımı uzattım. Hala aptal aptal yüzüme bakıyordu.

"Na bağıyoğsoğn geğizeğalı?" gibi bir ses çıktı ağzımdan. Bir daha konuşmamak için yemin ettim. Ağzım acıdan kopmadığı için şanslıydım.

Justin'in ağzından çıkan şu sözlerle şaşkınlığımı saklayamadım:

"Özür dilerim."