Tek bölümlük hikaye yazdım,büyük ihtimal paylaşmam ama yine de sormak istedim, yorum atabilirsiniz. Neyse 50 okuma olmadan paylaşmıyorum yine. Aşırı sıkıcı bir bölüm oldu, üzgünüm. Yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar *-*
*********
"Nereden çıktın bunak piç?"
"Sürpriz yumurtadan. "
"Ha ha ha."
Arkamdan duyduğum "Destiny nerdesin? Parker seni benden önce bulmamalı. Orospu çocuğu Parker." sesini duyduğumda titredim.
En kusursuz planımda bile yakalandığıma inanamadım.
Hemde daha kaçalı 5 dakika olmadan.
"O orospu çocuğu Parker senin sürtüğünü çoktan buldu." diyen bunak sesiyle Justin'in yaklaştığını anladım.
Derin nefes alıp ecelimi beklemeye başladım. Justin gelip küstahca Parker'a baktı.
"Kızda pek bir hasar göremiyorum Bieber?"
"İşime karışma. Ne yaptığımı biliyorum. "
Hazır fırsattan istifade kaçsam mı diye düşünmedim değil. Ama yakalanmamam imkansız gibi birşey.
Onlar hala konuşurken başka şeylerle ilgileniyordum. Ta ki işkence aleti kolumu çekip sürükleyene kadar.
"Hiç pes etmeyeceksin değil mi?"
"Ben sürtük değilim. "
"Ona mı takıldın yani? Parker'a kalsa şuan ölüydün ve kafana takılan bu mu?"
"Neden beni kurtardın öyleyse?"
"Beni eğlendiriyorsun, sinirimi senden çıkarmak güzel."
Hayvan. Tabiki de sesli söylemedim. Canım işkence aletimden yeni işkenceler istemezdim tabi.
Yol boyunca sessizce yürüdük. Çıkan tek ses Justin'in cezasız kalmayacaksın diye fısıldayışıydı.
Evin kapısına geldiğimizde telefon melodisi kulaklarımı doldurdu. Justin telefonu açıp yabancı kelimeler söyledi.
Ne dediğini çözmeye çalıştım, ancak anlamadım.
Telefonu kapatıp kapının kilidini açtı. Kapıdan girdiğim gibi odaya fırlayıp kendimi kilitledim.
Kendimi yatağa atıp gözlerimi dinlendirdim. Justin'den de ses çıkmamıştı zaten.
Yaklaşık 2 saat odada dolandım,durdum.
Dayanamayıp kapıyı açtım ve ses çıkarmadan mutfağa ulaştım. Evde ses yoktu. Yani Bieber'da yoktu. Mutfaktan yiyecek depolayıp salona oturdum.
Televizyon bütün sıkıntımı giderecek gibiydi. Ancak televizyondan kanal değiştirmekten elim ağrıyınca televizyonu kapattım.
Koltuğa kafamı koyup gözlerimi kapattım. Tam uykuya dalacağım sırada kapı sertçe açıldı. Gözlerimi sıkıca yumdum. Zaten karanlık olduğu için farkedileceğini düşünmedim.
Kendi kendine söylenerek gelen Bieber'ın sesini duyduğumda kendimi iyice gömdüm, sarhoştu. Ağır içki kokusu ve saçma sözlerinden bunu anlamıştım. Ve sarhoş insanlar kötü şeyler yapar.
Justin yavaşça geldi, bana yaklaştı. İçki kokusundan bunu anlayabiliyordum.
Sarhoş insanlar kötü şeyler yapar demiştim, yanılmışım.
Çünkü Justin'in yaptığı tek şey bana sıkıca sarılıp iki dakika geçmeden horlayarak uyumaya başlamasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TORTURE
Fanfiction"Ölüm ya da ölüm." Bu kelimeler aklında yankılanıyordu. Kendi kendini öldürürse acı çekip işkencelerle öldürülmekten kurtulurdu. Acısız ve huzur bir uyku istiyordu. Ancak ölürse bu olurdu. Jileti aldı ve bileğine sürttü. Akan kanlara bakarken "Umarı...