Boğazıma takılan hıçkırık büyük bir gürültüyle ile dışarı çıktığında krize girdiğimi anlamıştım . En son ki krizimi hatırladığımda içimden daha da çok ağlamak geliyordu . Her şeyi yakıp , yıkmak istiyordum . Benim hatamdı .. Benim yüzümdendi ..
Sehun benim bir türlü duramadığımı anlayınca kapıyı kapattı kolunu uzatarak sesimi kimse duymasın diye . Daha sonra bana dönerek beni kendisine çekti ve sıkıca sarıldı . Bağırmamak , haykırmamak için başımı tekrardan onun boynuna gömdüm . Oda sakinleşmem için bir elini sıkıca belime sardı diğer elini de saçlarıma gömdü .
“ Seni şimdi harika bir yere götüreceğim . Bu seni sakinleştirecektir . “ Neşeli görünmeye çalışsa da beceremiyordu . Gözleri dolu doluydu sanki . “ Şimdi ayağa kalk ve gözlerini kapat .”
Başımı yavaşça boynundan ayırarak ellerimden tuttu ve beni ayağa kaldırdı . Hıçkırıklarım hala devam ediyordu , gözlerimden yaşlar geliyordu ama onun ellerinin sıcaklığını hissettiğimde kendimi biraz da olsa sakinleşmiş hissediyordum .
“ Ağlama . Bugün bizim için son ve bunu ağlayarak mahvetme . “ dedi sahte bir kızgınlıkla .
Başımı tamam anlamında sallayarak ona sıkıca sarıldım ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım . Sonunda hıçkırıklarım yavaş yavaş ortadan kaybolduğunda Sehun beni kendinden ayırdı ve gözlerimi açmamı istedi .
“ Ça ~ caa ! “ dedi kollarını açarak .
Beni getirdiği yeri görünce gülümsemeye başladım . Sanki az önce ağlayan ben değilmişim gibi .
“ Geçen gün geldiğimizde seninle birlikte gezemedim . Ve açıkçası çokda merak ediyordum … Nasıl ? .. Beğendin mi ? “
Derin bir nefes alıp bıraktım . O , gerçektende beni mutlu edebilecek , ağlarken bile beni gülümsetmeyi başarabilecek hayatımdaki tek kişiydi . Ve ben onu kaybedecektim .
“ Evet .. Burası harika … Sen pastalara daldığın için ben tek başıma gezmek zorunda kalmıştım . Sonra kaybolmuştum ve seni tekrar bulduğumda da üzerime yığılmıştın . “ Bunları bir kızgınlıkla , sinirle değil de güler yüzle komik bir anı anlatıyormuş gibi söylüyordum ona .
“ Sorun değil , bu sefer seninle beraber gezeceğim , şimdi . “ Hızla elime yapışarak beni yürütmeye başladı . Çok az bir zamanımız olduğu için acele etmeye çalışıyordu .
“ Nereye gidiyoruz ? “ dedim bir süre sonra yorularak .
“ Geldik bile . “ Bana eliyle ilerideki bisikletleri gösterdi .
“ Bisiklete mi bineceğiz ? “ Dedim şaşırarak .
“ Evet .. Bisiklet sürmek oldukça eğlencelidir . Luhan , bu sana doğum günü hediyem . “ Elimi bırakarak bana kırmızı olan bisikleti verdi . Kendiside sarı olanı aldı .
# ~ #
“ Kraliyet açelyaları ; Pembe taç yapraklar , onların sadeliğini ve samimi olduklarını simgeler . “ dedi geçip gittiğimiz yolda ağaçlardaki açelyalara bakarak .
“ Bunu nerden öğrendin ?
“ Şu Ahjushi söylüyordu . Galiba yanındaki genç kızı tavlamaya çalışıyor . “ Diye güldü başıyla arkadaki adamı göstererek .
# ~ #
“ Yoruldum , duralım artık . “ dedim bir süre sonra sıkılarak . Sehun aniden frene bastı ve geri geri gelerek yanımda durdu .
“ Daha 5 dk. Bile olmamıştı . “
“ Ben çabuk yorulurum “ diyerek bisikletten indim dikkatli bir şekilde .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Luhan'ın Büyülü Defteri (✓)
FanfictionJapon animesi " Desu Notu ( Death Note ) " ' dan alıntıdır . İçeriği benzememekle birlikte aynı olan tek tarafı sadece defterdir. Karakterler , konu ve birçok şey daha değişiktir .