Luhan'ın Büyülü Defteri (✓)

Desire Book ~ 2.bölüm

“ Günaydın “ diyerek, burnuma mis kokuların geldiği mutfağa girdim. Annem hazır olan masada birkaç düzenleme daha yapıyordu. Galiba dün eve geç geldiği için büyükbabama kendini affettirmeyi deniyordu.

“ Günaydın bambi. “ dedi annemde her zaman ki güler yüzlülüğü ile.

Bir süre sonra büyükbabam ve Kris kahkahaları ile birlikte mutfağa girince annem de bende şaşkınca onlara bakmaktan kendimizi alamadık. Gerçekten, Kris ve Büyükbabam, kahkahaları da unutmamak lazım tabi. Kris gelerek benim yanıma oturdurduğun da “ Ne oldu ? “ der gibi bir bakış attım ona. Dünün aksine yüzünde güller açıyordu sanki. Annem elindeki yemek çubuklarını da masaya koyup oturdu büyükbabamın ardından.

“ Ne oldu size? “ diye sordu annem lafı benim ağzımdan alarak. Oda iyice meraklanmış görünüyordu.

“ Artık barda çalışabileceğim “ dedi Kris içindeki heyecanı saklayamayarak. Tabi bu benim için geçerli değildi. Ağzıma aldığım pirinçler teker teker tekrardan kasesine geri gönderildiler girdiğim şok yüzünden. Kris bu iğrençliğimden öğürerek kaçırdı kendini yanımdan.

“ Büyükbabam gerçekten izin verdi mi? “ dedim oldukça şaşırmış bir durumdaydım. Kris’e değil de aslında direkt olarak büyükbabama soruyordum bu soruyu. Kris’in arkasından bana bakarak başını salladı sadece büyükbabam.

" Büyükbabamın başına saksı düşmüş olmalı. Baksana bolca para da verdi. " diyerek sağ elini cebine attı ve paraları ucundan gösterdi bana Kris sessiz olarak.

" Başına saksı düşmedi . Ben düştüm. " dedim kısık bir sesle. Elimdeki çubukları bir kenara bırakıp başımı masaya koydum. “ Defter! “ Ahh, tanrım! Yazdığım iki şeyde gerçek olmuştu. Tesadüf olamazdı artık bu. Kris’in bana pasta getirmesi doğal bir şey olabilirdi ama büyükbabamın onun barda çalışmasına izin vermesi kesinlikle normal değildi. Hem de hiç değildi. ' O defter kesinlikle başkasının eline geçmemeli. ' Hızla masadan kalkıp merdivenlere doğru koştum odama gitmek için.

“ Ne oldu şimdi ? “ dedi annem arkamdan bağırarak.

“ Kıskandı kıskandı “ diye cevapladı Kris onu.

Odama girdiğimde defterin hala dün bıraktığım yerde, çalışma masamın üzerinde olduğunu görünce rahatladım. Ne olur ne olmaz! Kris her zaman yaptığı gibi yürütebilirdi gözüne çarptırdıklarını. Masama yaklaşıp defteri hızla çantama tıktım. “ Bundan sonra benim yanımdan ayrılmayacaksın “ diye de tembih etmeyi unutmadım tabi ki. Çantamı kaptığım gibi büyük bir hızla aşağıya indim, yeniden. Annem ve ağzına kasenin yarısına tıkmış olan Kris şaşkınlıkla bana bakıyordu. Evden erken çıkan hep Kris olurdu çünkü .

“ Kahvaltını yapmadan nereye gittiğini sanıyorsun sen? “ Annem çatık kaşlarıyla bana baktı. Kahvaltıdan önemli bişey yoktu onun için.

“ Anne , okulda bir işim var , erken git – “ cümlemi büyükbabamın bakışları yüzünden yarıda kesmek zorunda kalmıştım. “ Tamam. ” Çantamı sırtımdan indirmeden o şekilde masaya oturdum ve kasemin bitmesi için hepsini ağzıma tıkmaya çalıştım aynı Kris’in yaptığı gibi .

“ Bana mı özeniyorsun “ dedi Kris şüpheci gözleriyle beni süzerken .

~ ~ ~ ~

“ Büyükbabamın başına cidden büyükçe bir şey düşmüş olmalı ki bana barda çalışmam için izin verdi . Ahh! Gerçekten, sonucunun böyle bir şey olacağını bilseydim en başta kendimi atardım. “ Bu saçma konuşmasının ardından tuhaf bakışlarımla onu susturmayı başarmıştım. Kris bazen hiç çekilmiyordu . Okulun kapısına girmeye hazırlanırken onu ceketinin köşesinden tutup durdurdum.