Bölüm 4: Önce Sen!
Bir süre duraksayıp derin birkaç yutkunuşla büyüğe bakan Taehyung, göğsünü her an delecekmiş gibi atan kalbi yüzünden elindeki kıyafetleri güçlü bir şekilde sıkmıştı avuçlarında.
Uyurken çok daha güzel görünüyordu bu adam; kuşkusuz. Dağınık kiremit saçları alnına dökülmek yerine bu kez olabildiğince geriye doğru bırakmıştılar kendilerini, bazı telleri ve tutamları fizik kurallarını hiçe sayıp dik durmaya çalışırken tüm çehresi apaçık ortada, hayran olunmaya açıktı. Mahsus yapıyordu sanki bunu, mağrur ifadesi bunun aksini söylese de. Fakat uykunun kollarında izlendiğinden bihaber yüzünü sağa çevirdiğinde sırtı hâlâ düzdü ve kolları iki yanında duruyordu, dirseklerinden yaklaşık doksan derece bir açıyla bükülmüş şekilde. O kadar savunmasız, öylesine sahip olunası duruyordu ki; bir ara dudaklarını kıpırdatıp susamışçasına diliyle ıslattığında, Taehyung güçlükle yutkunabilmişti. Onu böyle izinsizce izlemek hem heyecan, hem de endişe vericiydi. Bu yüzden donup kalmıştı adeta.
Buraya kadar gayet iyi idare etmişti, fakat şimdi tereddüt ediyordu, uyanıp ayılmasından endişeleniyordu. Hatta tam olarak ona kızmasından, öfkelenmesinden korkuyordu. Kısa bir süre daha bu tereddüdü sürdükten sonra karar verebilmişti. Yanlış bir şey yapmıyordu sonuçta, sadece yardım etmekti amacı. Böylece derin bir nefes alarak başladı.
Hafiften titreyen elleri sanki alıştırma yaparmış gibi önce büyüğün kravatını gevşetip söktü boynundan. Böylece biraz rahatlayıp tuttuğu nefesini havaya salıverdi. Sonra elleri tekrar uzandı büyüğe doğru, ilkinden başlayarak gömleğinin düğmelerini açmaya başladı sırasıyla. Bir umut, onun pamuk tenini doyasıya göreceğini düşünse de -muhtemelen kış olduğundan- gri bir kumaştı en fazla görebildiği; gri bir atlet giyiyordu Yoongi. Yine de Taehyung gülümsedi.
Tüm düğmeler açıldıktan sonra duraksamıştı genç adam ve düşündü. Onu uyandırmadan üzerindekileri çıkarması gerekiyordu. Fazla bir seçeneği de yoktu açıkçası.
Biraz sonra çok sarsmadan hafifçe sola doğru döndürdü Yoongi'yi yatakta, gömleğin sağ kolunu çıkardıktan sonra tam tersi yöne yani kendine doğru yatırıp döndürmüştü. Sol kollundan da çıkardığında en zor görevi başardığına inanıyordu artık. Ancak tam o anda kımıldanmaya başlamıştı Yoongi, bu kez sadece dudakları değildi ve Taehyung istemsizce nefesini tuttuğunda diğeri sadece yüzünü kaşıyıp uykusuna devam etti. Neyse ki korktuğu olmamıştı.
Dolaptan bulduğu üstü dikkatlice giydiren Taehyung, canını yakmamaya ve uyandırmamaya çabalıyordu. Neyse ki üstünü başarıyla giydirebilmişti sonunda. Sıra gelmişti en çok heyecanlandığı kısma, pantolon!
Aklına doluşmaya başlayan sapıkça düşünceleri hızlıca savuşturan genç, yine de hâlâ heyecan duyuyordu bir miktar. Hiçbir şey yapmayacak olsalar da, sadece pantolonunu çıkarıp pijamasını giydirecek olsa da utangaç bir heyecana sahipti hâlâ. Derin bir nefes alıp yatağın üzerine çıktığında bunu kenardan kenardan yapamayacağını düşünmüştü. Bu yüzden iyice yaklaşarak, temkinli hareketlerle ellerini bir kez daha ona doğru uzattı yardım etmek için.
Usulcana önce düğmesini çözmüştü, ardından yavaşça indirdi fermuarını. Bu anda duraksamıştı heyecandan. Hafiften sıcaklamaya da başlamıştı. Hislerini kontrol edemiyordu adeta. Fakat kısa sürede toparlanıp pantolonu dikkatlice sıyırdı, büyüğün kalçalarından. Gördüğü en kayda değer şey olan boxerı ise oldukça tatlıydı; Rilakkuma'lı.
Tüm ciddiyetini bununla birlikte kaybettiği sırada kıkırdayan Taehyung, az önceki heyecanının da tamamen geçtiğini fark etmişti. Büyüğün bu tatlı yanına içinden şükranlarını sunarken hızlı ve dikkatli bir şekilde pijama altını da giydirmeyi başarmıştı en sonunda. Son olarak yorganı da üzerine örttüğünde görev başarıyla tamamlanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ 짝사랑 | Crush Of A Butterfly [TaeGi]
Hayran Kurgu짝사랑 (Jjak-sarang) | Crush Of A Butterfly Uyarı: [PG-13] Bilindik bir televizyon kanalında stajyer olarak çalışan Kim Taehyung ve Min Yoongi'nin hikâyesi... Ayran gönüllü bir çocuğa karşılıksız bir aşk besledi anlamadan ve duyguları bu olgunluğa ge...