Blood in everywhere

347 55 32
                                    

"Hiç... Ondan uzaklaşmayı düşündün mü?" Niall sordu, karşısında oturan Gwen hemen cevap verdi.

"Hayır! Asla. Neden böyle bir şeyi düşüneyim ki?"

"Bilmiyorum, neyse... O bu konuda ne düşünüyor peki?"

"Ne konuda?"

Niall bir nefes verdi.
"Gerçek olmaması konusunda."

Gwen yıkanmamış kıvırcık saçlarını karıştırdı parmaklarıyla.

"Bunu zaten bildiğini söylemişti."

Bir süre bir şey söylemedi, Gwen'in yeniden konuşabilmesini bekledi.

"A-Aslında benden ayrılmayı düşündü bir ara." Rengi soldu ve üzerinden bir titreme geçti.

"Bana zarar vermek istemediğini... Ve ondan uzak durmamı söylemişti." Sesi titriyordu. Bunun düşüncesinin bile onu korkuttuğu her hâlinden belliydi.

"Neyseki geride kaldı bunlar."

Niall kıza bakarken hissettiği en güçlü duygu acımaydı. Kendini onun yerine koyuyor ve daha derinden hissediyordu Gwen'in, beyninin onun için yarattığı gerçeklikte kayboluşunu. Bu mükemmel sevgilinin gerçek olmadığını biliyor ve buna rağmen onu seviyordu, ondan vazgeçmiyordu çünkü gerçek hayatta tutunacak sağlam bir şey ya da birini bulamıyordu. Niall Gwen'in daha önce sevgilisi olduğunu bile sanmıyordu.

Zayn için şükretti, bininci kez.

"Yine de..." derin bir nefes aldı, söyleyeceklerinin Gwen'i kızdırmamasını diledi.

"Tedaviyi bir düşün. Sen bunu istemiyor olabilirsin ama bu sağlıklı değil. O... O gerçek değil, Gwen. Her ne kadar gerçekçi olsa da, gerçek olmasını istesen de. Keşke-" Gwen sandalyesini gürültüyle geriye doğru itti ve Niall'a bir şey söylemesi için fırsat tanımadan ordan uzaklaştı.
Niall kendini berbat hissediyordu.
Ne yapmalıydı? Bu durumda kendisi olsaydı annesi ve Bay Weisnack ne yapardı?

Her zaman hasta konumunda olduğu için, nasıl yardım edeceğini bilmiyordu. Tek bildiği Gwen'e empati duyduğu ve onun iyileşmesini istediğiydi.

Masadan kalktı ve parkta yürümeye başladı. Daha önce burada Luke ile takılırlardı.

Sahi, Luke şimdi neredeydi acaba? Onu evinden çıkarken bile görmemişti, dün akşam Zayn'e sarılarak uyumuştu ve sabah evde annesi, Zayn ve kendisinden başka kimse yoktu.

Anlamıyordu.

Luke ve Zayn'in arasında ne vardı?
Zayn, Niall ne zaman Luke'tan bahsetse onu Luke'tan uzaklaştırmaya çalışıyor; dikkatini dağıtacak herhangi bir şey yapıyor ve sarışın çocuğun tüm düşüncelerini kendine çeviriyordu, tıpkı bir kamerayı tutup kendine çevirir gibi. Sahne sadece onun oluyordu.

Peki ya Luke? O da Niall'ın Zayn'den bahsetmesini istemiyordu. Zayn'in halüsinasyon olduğunu bile söylemişti ki Niall hâlâ bu hareketine anlam veremiyordu. Luke hastalığını biliyor olabilir miydi?

Düşününce Niall fark etti ki, ikisi de Niall'ı diğerinden uzak tutmaya çalışıyorlardı. Tıpkı onu bir hayalden uzaklaştırmaya çalışıyor gibi.

Kime güvenmeliydi? İkisinden biri gerçekten halüsinasyon muydu yoksa sadece birbirlerinden nefret ettikleri için mi böyle davranıyorlardı?

Düşüncelerine bir de hackleme olayı eklendi.

Zayn bunu Luke'un yaptığını bilse kim bilir ne yapardı. Ondan birşey saklamak Niall'a kötü hissettiriyordu ama Luke'a söz vermişti bir kere. Ayrıca ona bir şey olmasını istemiyordu.

Unidentified /ZiallHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin