Y/N : I am baaack :3
Ara uzun sürdüğü için üzgünüm. Bölümleri hızlı yazmaya çalışacağım. Umarım beğenirsiniz 💜Zayn'le zaman çok çabuk geçiyordu.
Hastanede bile.Ben ve Zayn, bir ayın sonunda bugün, hastaneden çıkıyorduk. Mutluydum, hiç hissetmediğim kadar huzurlu hissediyordum. Gerçeklerle yüzleşmiş ve bunları birlikte aşmıştık.
Kötü günler geride kalmıştı. Beraberinde Gwen'i de götürmüştü. Tek dostumu.
"Limon? Sen beni dinliyor musun?" Zayn güldü.
"Uçtun gittin."
"Sadece Gwen'i düşünyordum aşkım." Deyip omuz silktim. Araba kullanıyordu, gözlerini birkaç saniyeliğine yoldan ayırıp bana çevirdi.
"Düşünme artık. Onun bir yerlerde iyi olduğundan eminim."
Omuz silktim.
"Bu dünyada iyi olamayacağı kesindi zaten."Tek elini direksiyondan çekip elimi tuttu.
"Neyse," dedim. Konuyu kapatmak istemiştim.
"Sonunda eve dönüyorsun." Dedi ve gülümsedi.
"Senin yanında hep evde gibiyim aslında." Gülümsedim.
"Seni babamla tanıştıracağım," dedi birden.
"Bu akşam mı?"
"Evet. Uygun değil mi?"
Omuz silktim.
"Sadece... Taburcu olduğum ilk gün babana kendimi sevdirmem biraz zor olmaz mı sence de?"
Güldü, ama bence ortada komik bir şey yoktu.
"Saçmalama Niall. Gayet iyisin."
Bana güven verici bir bakış attı.
Ben de iyi olmak istiyordum. İyi olduğuma inanmak istiyordum."İyi miyim sence?" Sordum, beni buna inandırmasını umarak.
"Tabiki iyisin sevgilim. Geçti artık." Tuttuğu elimi sıktı.
"İnan bana. Her şey güzel olacak."
***
Tabağıma bakıyor ve bu gerginliğin bir an önce bitmesi için içimden dua ediyordum.
Zayn'in babası benden hiç hoşlanmamıştı. Hatta nefret ediyor bile olabilirdi. Zayn'in de rengi beyazlamıştı bu soğuk ortamda.
Biliyordum bir şeylerin ters gideceğini. Her ne kadar Zayn tersini söylese de, genelde insanlar beni sevmiyorlardı. Bana acıyorlardı, sevmek ve acımanın arasında çok büyük fark vardı.
Ama Zayn'in babası, Bay Yaser. O bana acımıyordu da. Garipti.Yoksa şirketine yaptığımı biliyor muydu?
Bu kuruntuyla, sessiz masada bakışlarımı Zayn'e çevirdim. Gözlerime baksaydı korkulu gözlerimi görecekti, ama o da benim demin yaptığım gibi sadece tabağına bakıyordu.
Ruh hâlimdeki değişimi sadece köşedeki hizmetçi kadın anlayabilmişti. Sanırım tek hizmetçi oydu, her şeyi o yapıyordu. Gerçi neredeyse iflas ettiklerini göz önünde bulundurursak, hizmetçileri olması bile şaşılacak bir şeydi.