HASTANE

2.1K 143 14
                                    

Gözlerimi yarım yamalak açtığımda ablam baş ucumda uyumuş bende serum bağlı koluma gözümü dikmiştim . Biraz hafızamı yoklamalıydım . En son bir depoda gözlerimin gittiğini hatırlamıştım . Ufacık bir bayılma zannettiğim şey beni hastanede  pijamalar içinde ve hastane yataklarında kilitli tutmaya yetmişti . Ablama fısıldamak yerine etrafı izledim .
İçeri bir anda Emir Abi girdi .
"Alya uyandın mı ? Arya , bak Alya uyanmış !" dediğinde ablam aniden gözlerini açtı ve benim gözlerimi ararcasına etrafa bakındı. Ablama hafifçe gülümsedim.
  Tahmin ettiğim gibi annem ve babam yoktu anne babamı  severdim . Ama yanımda durmuyorlardı . Hastanede bu halde bu durumdayken bile yanımda yoklardı . İçimi bir nebze hüzün kaplasa bile . İçimdeki Alya anne ve babamın yalnızca maddi anlamda yanımda olduğunu bana hatırlattı .
  Emir Abi dışarı çıktı ablam bana nasihatler veriyordu ama onu dinleyemeyecek kadar yorgundum .
Kapı tekrar açıldığında Arda göz altları mosmor şekilde içeri girdi . Rengi bembeyazdı. Yorulmuş , uykusuz duruyordu.
"İyi misin ?" diye sordu her zamanki soğukluğuyla
"Hı hı" diye onayladım başımla . O bana soğuk davranırken ona ayak uydurmam gerekiyordu .
Ablam ve Emir Abi dışarı çıktığında utançtan yerin dibine girecektim . Arda baş ucuma oturmuş . Sanki bir şeyler söylemek istiyormuş gibiydi ama sanki birisi eline iğne ipliği alıp Arda'nın ağzını kapatmış gibiydi . Sanki biz susuyorduk . Gözlerimiz konuşuyordu . Bekledim , bir kelime söylemesini ve sonunda başladı
"Neden ordaydın Alya ?" dediğinde gerçekten bende neden orda olduğumu bilmiyordum . Ama cevabım vardı .
"Telefon konuşmanızı duydum ve ne olcağını merak ettim " dedim omuz silktim . Hızlıca kafamı öbür tarafa çevirdim . Arda hiç bir şey söylememişti . Kapının tıklanma sesi ile kafama o tarafa çevirdim . İçeri Selin ve Su girmişti . Arkalarından ise Ege girmişti . Hepsine merhaba dedikten sonra yanıma oturdular . Arda "bu herifin burda ne işi var ?" dediğinde
"O beni tanıyor ve arkadaşım buna da sen karışamazsın " dediğimde yüzüne bakmasam bile  yüzünü buruşturduğunu hissedebiliyordum .
"İyi " dedikten sonra kapıya yönelen Arda hiç bir tepki vermeden odadan çıktı. Selin ve Su sürekli korktuklarını dile getiriyorlardı . Kemiklerim bu yatakta yatmaktan kaskatı kesilmişti . Su ve Selin'den rica ettikten sonra bir tekerlekli sandalye getirdiler . Kapıyı hafifçe araladık Selin önden çıktı . Su ise benim sandalyemi sürüyordu . Kapıdan kafamı uzattığımda Arda ve yanındakiler kapıdaki deri siyah hastane sandalyelerine oturmuşlardı . Arda bi an garipsemiş gibi dursada ona aldırmadan önünden geçtik . Ablam neredeydi bilmiyordum ama biraz dışarı çıkmak bana iyi gelecekti . Hastaneye çok gelmeyen bir insandım . Belkide böyle önemli bir şey olmadığında gelmek istemiyordum . Grip gibi küçük hastalıkları  dinlenmeden bile çok rahat atlatabiliyordum . Ama sanırım bu sefer ki ufak kazayı atlatamadığım için burdaydım . Düşüncelerimden bir anda sıyrıldım . Selin'e döndüm "hadi çıkalım " dedim . Su arabamı daha da hızlandırdı . Hemen dışarı çıktık . Sanırım şuan Hacettepe Hastanesindeydik . Etrafı gezerken yol kenarında bir büfe vardı . Büfedeki elmalı şekerler dikkatimi çekmiş olacak ki hemen Selin'den istemiştim . O da aldıktan sonra . Hepimizin elinde lolipop şekerler hastaneye girdik . Odama asansörle çıktığımızda Arda ve ekibi hala kapının önündelerdi . Hepsi bize bakmış gülmemek için kafalarını başka yöne çevirdiler bende göz devirdim belki anlarlarda şu gereksiz tavırları keserler diye . Arda yanındakilerden birine bir şey fısıldadı önden yanındakiler koşarak çıktı . Koridorda durmuş Arda'ya bakıyordum . Su ve Selin yanı başımda duran sandalyelere oturmuş  birşey konuşuyorlardı . Oda biraz küçüktü ve bizde bunalmamak için koridorda duruyorduk . Arda dirseklerini bacaklarına koymuş iki elinin arasında duran yüzü ile bir şeyler düşünüyormuş gibi duruyordu. Arda'nın cebindeki telefon çalınca elini cebine koydu  sonra hemen telefonu çıkardı . İsmi görmesi ile telefonu açtı "tamam geliyorum " dedi ve kapattı . Gerçekten dümdüz ve netti . Herşey onun için öz , kısa ve netdi . Onun gittiğini görünce elimle tekerlekli sandalyeme yön verdim ve odama yöneldim . Su ve Selin'inde artık gitmesi gerekiyordu . Beni yatağıma yerleştirdikten sonra ikiside beni öptü . Ve kapıdan el sallayarak çıktılar . O gün neden oraya gittiğimi bende bilmiyordum . Ama adeta hem ruhen hem bedenen fazlasıyla yorulmuştum . Göz kapaklarım bana meydan okurcasına bir mıknatıs gibi birbirlerini çekmeye başladılar ben ise uykunun güzel kollarına kendimi teslim ettim .

Eveet bu bölümde bitti gerçekten yorumlarınızı beğenilerinizi çok merak ediyorum hepiniziii öpüyorum minnoşlaar 😘💓

KARANLIK ŞEHİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin