DEPO

2.2K 146 15
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda güneş yine tenimin altına etki ediyordu . Okuldan gelen mesaj vardı telefonumda . Hemen telefonu açıp mesaja baktığımda
"Değerli öğrencimiz öğretmenler toplantısından dolayı Perşembe ve Cuma derslerimiz yoktur " yazıyordu . Bu 2 günlük ara beni biraz dinlendirirdi . Boğazımın kuruduğunu hissettiğimde , boğazımdaki hücreler su dilenircesine beni uyarıyordu. Aşağı indiğimde Arda mutfaktaydı bu çocukla 1 saat geçirmeye dahi dayanamayacağımı düşünürken , aynı çatı altında kalmam benide kendimle çelişkiye düşürüyordu . Gülmeyen yüzü her zaman ki gibi ifadesizdi . Dün ben gittikten sonra sanırım Ege'yle kavga etmişlerdi ama bu kavganın bana bağlı olduğunu düşünmüyordum . Bunu sormaya çekindim . Kelimeleri bir bir yuttuktan sonra büyük bardağa doldurduğum suyumu yudumlamaya devam ettim . Selin ve Su ne yaptılar bilmiyorum ama dün olanları kimseye anlatmaya niyetim yoktu . Arda garipser şekilde bakıyordu yüzüme . Nerden bilecekti içimdeki yalnızlığın büyüdüğünü ve ruhumu ele geçirmeye başladığını . Bilmediği için öyle garip bakıyordu . Arda benden önce onlara verdiğimiz misafir odasına yöneldi . Bende gözümün takıldığı sürahiye bakmayı bırakıp odama yönelecektim ki basamakları çıkarken Arda odasının önünde telefonla konuşuyordu . Ne kadar dinlemek istemesemde kulaklarım istem dışı konuşmaya misafir oldu .
"Kerem saçmalamayın bulun o herifi getirin akşam "  dediğinde kimden bahsettiğini anlamıyordum Kerem denilen çocuğunda neler dediğini duymadığım için  çok yabancı kaldığım konuşmayı dinlemeye devam ettim .
"Nasıl lan nasıl ? Çalmış mı yani ?" dediğinde birilerinin bir şeyler kurcaladığı ulu orta belliydi .
"Akşam gelicem Kerem bütün herşeyi yerinde tam görmek istiyorum eğer görmezsem bile o adamı karşıma dikeceksiniz bende onun adını maziye kazıyacağım " dediğinde biraz ürkmüştüm . Arda telefonu kapattığında konuşmayı hiç duymamış gibi odama çıkmaya devam ettim . Ayağımdaki ev terlikleri zeminde farklı sesler çıkarıyordu . Gözlerimdeki kızarıklıkları hissedebiliyordum . Dün gece gördüğüm kabusu ara ara görürdüm ve bu kabus beni her zaman ki gibi toplandığımı zannettiğimde kendime getirirdi . Neler yaşadığını gör Alya dercesine sürekli gözüme gelir , aklıma girerdi . Yaşadığım o an sanki gözümde bir film şeridi , önümde berbat bir yazı ve kulağımda lanet olası bir ses gibi yankılanıp duruyordu . Kendime binlerce kez lanet okuduğum o günde bir şeylere engel olamadığım için çok suçlu hissediyordum. Ve o gün sanki beni sürekli suçlarcasına gece uyuduğumda bile aklıma giriyordu . Yine aklıma geldiği için içimdeki acı çoğalıyordu . Düşüncelerimi kenara sıyırmak istesemde beceremeyeceğimi biliyordum . Odama geldiğimde yatağımın kenarına oturdum . İki dirseğim dizlerimin üzerindeydi . Perişan halde düşüncelerimi en sonunda kenara atabilmiştim . Akşam Arda'nın nereye gideceğini merak ediyordum. Onu takip etmemin bir sakıncası olmaz diye düşündüm . Aradan bir iki saat geçmişti . Saat akşam 7'yi gösteriyordu . Dün olanlardan sonra öğleden sonra 5'de yataktan kalkabilmiştim ve kendimde yalnızca su içecek gayreti bulmuştum . Ama şuan Arda tek düşüncemdi . Hemen üzerime dar siyah pantolonumu ve siyah tişörtümü giymiştim . Ara sıra kullandığım gri ve tonları dışında devamlı siyah giyinirdim . Aşağı indiğimde Arda kapıdan çıkıyordu . At kuyruğu uzun saçlarıma aynada son bir kere daha baktım ve çıkışa yöneldim . Arda arabasına bindi , bende onun beraberinde peşinden gitmeye başladım . Ama 3 şeritli yolun en sağında ben en solunda o gidiyordu . Benim arabamı fark etmemeliydi . 20 dakika süren yolun sonunda büyük eski bir deponun önüne gelmiştik . Arda arabasından indikten sonra bende peşinden yürümeye başladım . Ona görünmüyordum . İçeri girdiğinde elleri bağlı sandalyeye oturtulmuş bir adam koca deponun ortasında duruyordu etrafında toplam 12 adam vardı bunlara Arda'nın yanında gezen 3 çocukta dahildi. Kerem denilen çocuk ellerindeki siyah poşetleri göstererek
"Abi bulduk hepsini bu pezevengide eğlenirsin diye getirdik " dedi ve yüzüne alaycı gülümsemeyi yerleştirmişti bile . Arda ciddiyetinden taviz vermeyerek .
"Odaya yerleştirin hepsini " dedi kısa ve netti . Odaya yerleştirmek için adının Kerem olduğunu bildiğim çocuk yere bıraktığı poşetleri tekrar eline alarak yürümeye başladı . Poşetlerde ne olduğuna dair bir merak sarmıştı içimi ve engel olamamıştım . Kerem'i takip etmeye başladığımda paslanmış gri bir kapının bulunduğu ufacık gözüken bir yere poşetleri bıraktı . Ben Kerem'in gitmesini fırsat bilip odaya daldığımda elim ışığı aramıştı . Ama ışık yoktu her neyse poşetlere bakıp çıkacaktım derken kapı kapandı. Ve yanlış odaya girdiğimi elimin tekrar ışığı arayıp bulmasından sonra anlamıştım . Işık açıldığında kazan dairesine benzeyen bir yerde olduğumu anlamıştım . Ve burası berbat şekilde gaz kokuyordu . Burnuma dolan gaz ciğerlerimi yakmaya başladığında bir yardım istemek amacıyla kapıya doğru uzandım . Burası hem küçüktü hemde kötü kokuyordu . Kapalı alanda kalmak bana ne kadar zor geliyorsa astımımdan dolayı bu gaz dolu havayı solumakta o kadar zor geliyordu . Kapalı alanda kalma korkum beni ele vericekti . Düşüp bayılacağım diye korksamda son kuvveti aldım ve elimle kapıya sertçe vurmaya başladım . Gözlerim bulanıklaşmaya başladığında kapının zorlandığını hissettim . Kapı son küt sesiyle açıldığında . Birisi
"Arda Alya burda !" diye bağırdığında Arda "Ne ?" dedi ve koşar adımlarla yanıma geldiğini hissettim . Gözlerim iyice bulanıklaştığında Arda'nın bulanık görüntüsü gözlerimi kapatmadan önce gördüğüm son kareydi . Şuurumu kaybetmeden önce ise hissettiğim son şey Arda'nın kucağında bir yerlere taşındığımdı ..

Eveet bu bölümde böyle bitti hikayemi okuyan birileri varsa bana özelden mesaj atmalarını istiyorum . Sizlerin fikir ve düşünceleri benim için çok önemli hepinizi çok seviyorum . Güzel yorumlarınızı ve oylarınızı merak ediyorum .. 💓😘🐰

KARANLIK ŞEHİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin