UYKU

2.3K 130 20
                                    

Yumuşak siyah kaplamalı koltuğa sırtımı yasladığımda dış kapı açıldı. Kafamı hafifçe kapıya döndürdüğümde Arda içeri girmişti. Siyahlarla asalete bürünmüş ev biraz hava almalısın der gibi beni bahçeye yöneltiyordu.

Parlak siyah çerçeveli kapı hafif bir aralıkla bana yol gösteriyordu adeta . Kapıya yöneldiğimde arkamdaki Arda'yı hissedebiliyordum.

Bahçe yeşil çimlerle kuşanmıştı. Durgun havuzun ışıklatmaları bütün bahçeyi aydınlığa kavuşturuyordu. Havuzun kenarındaki gri bahçe salıncağı oturmak için uygundu. Salıncağa doğru yürüdüm ve yavaşça oturdum.

Evin kapısından Arda bahçeye çıkıyordu. Bir anlık gözlerimiz birbirine değdi. Bahçeye inen merdivenlere sakince oturan Arda aynı sakinlikle sigara paketini cebinden çıkardı.

İki dudağının arasında tuttuğu sigarası etrafa gri ağır dumanlar yayıyordu. Sigarasından son nefeslerini çeken Arda oturduğu merdivenin köşesinde sigarayı söndürdü . Ayağa kalktı ve bana doğru yürümeye başladı.

Gri salıncakta yanıma oturduğunda bir anlık kenara kayma hissiyle kenara kaydım. Salıncağın hafif hafif sallanmasıyla ayaklarım haraket ediyordu. Az önce çıkardığı paketi tekrar cebinden çıkardı ve bir dal daha iki dudağının arasında yerini almıştı.

"Çok fazla içmiyor musun ?" diye fısıldadım. "Ben içerim güzelim" dedi. Neden bilmiyorum ama hücrelerim bile dans etmeye başlamıştı. Sigarasını ufak haraketlerle içmesine rağmen hızlı bitirmişti. Bir kaç nefes daha aldı ve yere attığı sigarayı ayağının ucuyla söndürdü.

Yerinden kalktığında arkasına bakmadan yürüdü ve eve girdi. Arkasından bakabilmek amacıyla bende bahçe kapısına gittim ve onu izledim. Ceketini aldı ve dış kapıdan çıktı. Bende salonun ortasında duran koltuklardan bir tanesine uzanıp televizyon seyretmek istedim.

Aradan 2 saat geçmişti , bu büyük evde yalnız kalmıştım ve uyuyamıyordum. Bunun için Arda'yı arayacaktım ama son anda vazgeçip biraz daha beklemeliyim diye düşündüm. Çizgi film kanallarında gezinirken sevdiğim çizgi filmlerden birini buldum ve masanın üzerindeki hazırladığım cipsleri yerken çizgi filmi seyretmeye koyuldum.

Çizgi filmim devam ederken kapı açıldı. Eve giren Arda'ydı. Ama başka bir kızın kollarının arasında , ayakta duramıyordu. Kız ise sinsi şekilde gülümsüyordu. Napıcağımı bilemedim. Sanki dünya yıkıldı, ben altında kaldım.

Bir şey söyleyemeden misafir odasına çıkan merdivenlere yöneldim. Gözlerim dolmuştu, yutkunamıyordum. Neden böyle olduğunu bende bilmiyorum. Hemen merdivenlerden çıkarken kız "Arda'nın odası nerde acaba?" dedi. Arda ise ciddiyetini sarhoşken bile bozmamıştı. "Alara bırak Alya beni çıkarır" dediğinde kız itiraz etsede kızı yolladı. Kendiside yere oturdu. Çaresizce yerdeki parkeleri seyrediyordu.

"Ne oldu ? Cici kızımız seni tam tatmin edemedi mi?" dediğimde ise gözlerinin dolduğunu gördüm. "Ne oldu Arda ?" diye bağırdığımda ise gözlerinden sinir gözyaşlarının döküldüğünü anlayabilmiştim. "Alya , Alara benim okuldan arkadaşım" dediğinde sadece güldüm. "Beni odama çıkarır mısın ?" dediğinde bir şey söylemeden kolundan tuttum. Biraz vicdanım vardı en azından.

Yatağına geldiğimizde uzandı. Önce ayakkabılarını çıkardım. "Ben pantolonla yatamıyorum" diye fısıldadı. "Pijamaların nerde vereyim de giy üzerine" dediğimde "kolumu bile kaldıramıyorum" dedi. Arda'ya kıyamıyordum çünkü Kutay'ın haraketlerine o kadar benziyordu ki haraketleri dayanamıyordum. Pijamalarını buldum . Siyah pantolon ve tişörtü üzerinden çıkardıktan sonra pijamalarını geçirdim.

Tam yataktan kalkacağım zaman bileğimden tuttu ve yanına çekti. "Ne yapıyorsun Arda ?" diye söylendiğimde "Bugün benimle uyur musun ?" diye fısıldadı. Ben çok şaşırmıştım. "Neden böyle bir şey istiyorsun ?" diyebilmiştim yalnızca "Alya bir şeyler anlatmak istiyorum sana lütfen" dedi. Resmen Kutay karşımda duruyordu.

KARANLIK ŞEHİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin