SUSTUK

2.2K 129 69
                                    

Ege bir koluyla bütün boynumu sıkı sıkı kavramış diğer elinde ise silahı tutup kafama yaslamıştı.

Ben hıçkıra hıçkıra ağlarken Arda'nın eli ayağına dolaşmıştı. Ne yapacağını bilmiyor gibi gözüküyordu. Ortamdaki gerilim git gide artarken. Ege birden konuşmaya başladı.

"Evet Arda biz şimdi ikimiz burdan beraber çıkacağız sende büyük karanlığınla yine burda yalnız kalacaksın. Alya'ya gelirsek onu hep kendime saklayacağım. Benim olmasını istediğim ne varsa hep senin yanındaydı ya da sana aitti ama bu sefer öyle olmayacak." dedi.

Arda bağırıyor çağırıyordu. O an kendimi kaybetmiş gibiydim adeta Ege'nin son söylediğinden sonra kulaklarım cızırtılarla doluştu. Kendi hıçkırıklarımdan başka birşey duyamıyor. Gözlerimi buğulandıran gözyaşından başka birşey göremiyordum.

Ege yanındaki şöföre kafasıyla bir işaret yaptı. Ve biz arabaya bindik.

Arabada biraz sakinleşmiştim. Yine bir dağ evinin önündeydik. Tatillerde çıkmaya bayıldığım dağ evleri şimdi kabusum gibiydi. Bir olay sonucunda ya kendimi burda buluyordum. Ya da o olayı burda yaşıyordum.

Eve girdiğimizde Ege bir sofra hazırlatmıştı. Ben koltuğa oturdum o ise sofraya geçmemi sitem edercesine söyleyip duruyordu. Bende geçmemekte ısrarcı olmamla beraber sesimi dahi çıkarmıyordum.

Döndü bana ve birşeyler anlatmaya başladı önce dinlemedim sonra sesini iyice yükseltmeye başladı hala umursamıyordum ta ki kulağımda yankılanan bir ses ile ağzımdaki kan tadından sonra , bana tokat atmıştı. Ve eli o kadar ağırdı ki çenemi bile kırmış olabilirdi.

Koltuktan kalkıp geri geri çekilmeye başladığımda pişman olmuşcasına üzerime yürüyüp el hareketleriyle bişeyler anlatmaya çalıştı ama onu iki elimle ittirdim. Gözlerimden akan yaşlar bütün ruhumun zehrinide beraberinde akıtıyordu.

Hayat iyice zorlaşıyordu. Ben Ata ve Kutay'dan başkası olmayan rutin hayatını yaşayan normal bir insandım. Şuan ise 4 hafta önce tanıştığım ama sapığım olduğunu yeni fark ettiğim bir adamdan tokat yiyorum.

Gerçekten 4 haftada bir insanın hayatı en fazla nasıl değişirse o kadar değişti benimki de. Ben bu düşüncelerle aklımdaki karmaşayı daha da karmaşık hale getirmişken. Ege'nin telefonu çaldı.

"Ne oldu Arda bey" dediği anda kahkaha patlattı. Arda'nın telefondan bile duyulan sesi benim kulağımı çınlatmaya yetmişti. Tokatın etkisinden çınlayan kulağım ufak seslere bile etki gösterip çınlamayı daha çok arttırıyordu. Hoşuma gitmeyen bir ses başımı delicesine ağrıtıyordu.

Etrafı bulanık görmeye başladığım da anlamıştım bayılacağımı yere düştüğümde etrafı bulanıkta olsa görebiliyordum ama konuşulanlara tepki veremiyordum. Bu istem dışıydı. Tepki vermek istesemde veremiyordum.

Zemine değen kulağımda Ege'nin elindeki siyah telefonun yere düşmesiyle bir anda ani bir ses oluştu. Sesle biraz da olsa irkilsem de yine de tepkisizliğim sürüyordu.

Ege'nin bir kolu başımın altına biri ise diz kapaklarımın altına kaydı. Daha sonra koltuğa çıktığımı hissettim. Ege telefonu eline aldı. Telefonda "Arda Alya çok kötü ne yapacağımı bilmiyorum ama onu sana teslim edecekte değilim. Bana akıl ver." diyordu.

Gözlerim görüyordu ama görüntü cızırtılı gibiydi. Tepki veremiyordum. Dibi kapkaranlık bir kuyudaydım sadece birilerinin ipini bekliyordum. Çok yorulmuştum. Annemin babamın ölümü. Ata ve Kutay'ın özlemi beni derinden etkiliyordu.

Buda beni güçsüz yapmaya yetiyordu. Şimdi ise bu saçma sapan rutin hayatıma karma karışık olaylar eklenmiş ve beni huzursuzlandırıyordu.

Son kalan enerjimle kapının çaldığını duydum ve göz kapaklarım benden izin istemeden gözlerime siyah bir çarşaf gibi örtüldü.

Arda'nın kokusu burnuma gelmişti. Erkeksi kokusu burnumun direklerini sızlatırken. Sesi de kulağımda geziniyordu. "Naptın lan ona şerefsiz" dedi ve Ege'yle tartışmaya başladılar.

Son bir güç hafifçe gözlerimi araladım ve etrafa bakmaya çalıştım ama kafam Arda'nın göğüsündeydi. Siyah renkli kıyafeti tekrar gözlerimi kapamaya itti beni.

...

Gözlerimi açtığımda siyah deri kaplı koltukta uzanıyordum. Arda bütün ifadesizliğiyle karşımda oturuyordu. Kusursuz görünüyordu. İçimdeki Alya "aşık oldun" derken onu susturdum ve yerimden doğrulmaya çalıştım.

Arda ise ifadesizce "Yine düşmeye meraklısın sanırım" dedi. Ben tekrar olduğum yere uzanınca sessizce kalktı ve evden çıktı. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum. Bir gece bana sarılıp uyuyor ertesi sabah hiç birşey olmamış gibi ifadesiz olabiliyordu.

Bu sürekli düşüşlerimin ardında hastalığım yatıyordu biliyorum. Tedavi sürecinden kimseye bahsetmek istemediğim için sadece susmakla kalıyordum.

Akşama kadar aynı koltukta uzandım. Saat 23.30 civarlarında Arda ve arkadaşları dış kapıdan içeri girdiler. Onlarında Arda'dan pek farkı yoktu doğrusu. Hepsi duygusuz boş insanlardı. Sadece egoları ve duruşları önemli olan duygusuz insan topluluğuydu onlar.

Arda bişeyler anlattıktan sonra onlar yukarı çıktı. Arda bana doğru yaklaşıyordu doğrusu bu sefer ne atak yapacak bilmiyordum. İyi , kötü , duygusuz yada tepkisiz olacaktı.

İyice yaklaştı ve koltuğun yanındaki meşe ağacından yapılmış , siyaha boyanmış sehpaya oturdu. Sadece izledi. Bekledi. Ve sustuk. Bazen böyle olur ya. Karşındaki sessizliğini korur ve senden onu anlamanı bekler. Bazen konuşacak çok şeyin olduğu halde susarsın hani. Arda'da sessizliğe bürünmüş sadece gözlerime bakıyordu. Ama onu anlamadığımı zannediyordu. Bakışları beni anlamıyorsun der gibiydi. İlk defa bir bakışında duygu yüklü olduğunu anlamıştım, o ne kadar anlamadığımı zannetsede, o bakışındaki duyguyu en derinine kadar anlamıştım. Sanırım en büyük yeteneklerinden biri sustuğu halde herşeyi anlatmasıydı. Sesimi çıkarmadan ona baktım. O bana baktı. Saatlerce böyle bekledik. Dünya durdu. Biz birbirimizi, bütün dünya bizi seyretti.

*** Biliyorum bana çok kızgınsınız kızgın olmaktada sonuna kadar haklısın çünkü yazamadım bir ara yazmak istedim sınav haftamdı. Ders çalışmak zorundayım 11. Sınıfım ve bir mf'ciyim üniversite sınavına bu sene hazırlanmaya başladım aklımda bu hikaye için deli fikirler var ve artmaya başladı artık yazacağım en azından okuldan eve otobüste gelirken sizlere zaman ayırıp yazacağım. Sanırım en sevdiğim şeylerden biri sizlere zaman ayırmak sizleri çok seviyoruuum ❤️ "OKUDUKTAN SONRA BÖLÜM HAKKINDA DÜŞÜNCELERİNİZİ ÇOK MERAK EDİYORUM LÜTFEN YORUMLARDA BELİRTİİN ❤️🐥

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 24, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIK ŞEHİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin