1.Kısım: Elder'in Huzurlu Günleri

322 10 3
                                    

İresya’daki en güzel gün doğumuna sahip olduğu söylenir Elder Kasabası için. Elder’in yükseltisi çevresine göre daha yüksekti ve eğer sis yoksa Büyük Orman’ı görebilirdiniz ve gün doğudan Büyük Sıradağların ardından doğar. Bu manzara İresya’da başka bir yerde yoktur.

Şehrin sorumlusu Kral Mecil’in kılıç arkadaşı Jerda idi. Bu adam krala sadakatinden dolayı “Beyaz Gül* Jerda” olarak anılır. Eski bir Beyaz Sancaklıydı, koyu kahverengi saçı, sakalı ve gözleri vardı. Saçı uzundu ama toplanacak kadar uzun değildi. İri yapılı bir savaşçı aynı zaman narin ellere sahip bir büyücü. Savaş bittiğinden beri Elder’i yönetimi bu adamdaydı. Ancak Jerda buranın yerlisi değildi ama onu Elder’e aşık eden bir sebep vardı.

Jerda’nın güzeller güzeli hanımı Elder’in Hanımı İnora. İnora ince ve uzun boylu beyaz tenli hafifte çekik gözlü bir kadındı. Gözleri ela renkti. Savaş zamanında cesareti ile Jerda’yı etkilemişti. Vücudu savaşçı olmayabilirdi ama ruhu kesinlikle savaşçıydı bu kadının. Upuzun kumral saçları vardı. Savaş zamanında Jerda’ya yardım etmiş bu yardımlarına karşılık olarak da Jerda ile evlenmek istemişti. Kim böyle bir teklifi reddedebilir ki?

Bu çiftin ilk çocukları bir erkekti ve adını Jonda koydurlar. Fiziksel olarak annesine çekse de nitelik bakımından tam babasının oğluydu. Büyü ilmini öğrenebilecek özellikleri vardı ayrıca küçüklüğünden beri savaş eğitimi alıyordu. Bu kumral saçlı beyaz tenli hafifte çekik ela gözlü çocuk yaşı gelince Beyaz Sancaklara katıldı. Şuan Kral Mecil’in özel koruması olarak Vefigr’daki sarayda yaşıyor.

Jonda’dan sonra birde küçük kız dünyaya geldi. Ona Yora adını verdiler. İresya’nın kültürüne göre ya anlamı olan bir isim verilir ya da hiçbir anlamı olmayan bir isim verilir ki ismin anlamını sahibi versin. Yora’da böyle bir isimdi başlarda bir anlamı yoktu ama sahibi ona “güzellik” anlamını verdi hem de ne güzellik. Babası gibi koyu kahve saçlar ve gözler, annesi gibi açık ten! Güzelliği sadece Elder’de değil tüm Batı Krallığında duyulmuştu. Evlenme yaşı geldiği zaman Jerda’nın başını ağrıtacağı belliydi.

Elder yine sissiz o güzel sabahlarından birine uyanmıştı. Her sabah olduğu gibi Yora kasabada bir gezintiye çıkmıştı sarı atı Mısır ile. Bu sabah gezintileri ağabeyi zamandan kalmıştı, ağabeyi Elder’de iken beraber sabah kalkarlar Elder dışına at sürmeye giderlerdi. Yora narin ve titiz bir kızdı bu gezintiler sonunda bir daha çıkmayacağını söylesede Elder’in dışını kolay kolay unutmuyordu ve ertesi sabah tekrar yola koyuluyordu. Ağabeyi ayrıldığından beri gezintilere devam ediyor ama Elder’in dışına çıkmıyordu.

Kasaba halkı Yora’yı sevdiği gibi prensesimizde halkını çok severdi. Yolda verilen ikramları geri çevirmez, karşılık olarak onlardan alışveriş yapardı. Prensesin katlanamadığı tek grup ise ayyaşlardı. Bütün gün yatan geceleri de zıbarana kadar içen bu sarhoş tayfanı gördüğünde cezalandırmaktan geri kalmazdı. Eğer muhafız takımıyla beraber ise derhal falakaya yatırırdı. Ancak prensesimizin elini süremediği bir ayyaş vardı ki beklide prensesin ayyaşlara bu denli tepkili olmasının sebebi bu kendini bilmez adamdı.

Kahverengi Sancak mensubu bu adamın adı Emer’di. Emer kırklı yaşların omuz hizasına kadar uzun dalgalı, siyah ancak aralardan fırlayan beyaz bir saça sahipti. Sakal tıraşı eğer önemli bir ziyaret gerçekleştirmiyorsa kesmezdi. Gözleri kahve ve yüzü yavaşça kırışmaya başlamıştı. Bu adam Elder’e iki ay önce gelmişti. Geldiği zaman Jerda onu konakta ağırlamıştı. Konakta kaldığı ilk gece yemekten sonra tütünü ile kafa bulmuştu. Kafası güzelken tüm konak ahalisine dama oyununda meydan okumuştu hepsini kazanmıştı.

Yora’yada meydan okumuş, prensesimiz Emer’in tek taşı kalıncaya kadar bütün taşlarını yemişti ancak Emer tek taşıyla oyunu çevirip prensesi yendiğinden beri Yora onun dilinden kurtulamamıştır.O sabah yine karşılaşmışlar Yora sinirinden onu görmezden gelirken, oda alaycı bir tavırla prensesi selamlamıştı.

Genel olarak küçük sürtüşmeler dışında Elder’de hayat böyle huzurlu ve sırandandı ancak bu sonsuza dek böyle sürmeyecekti.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

* Beyaz gül İresya'da sadakatin simgesidir.

İresya Efsaneleri - Doğa Ana YoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin