Pjm: Ne!
Ne oluyor orada Jungkook.
Nerdesin
Jjk: Barda
Su senin geçen içtiğin bar
Kurtar beni Jimin
Lütfen
Jimin cevap bile yazmadan kendini sokağa attı. Hemen gitmeliydi. Şanslıydı ki evi bara yakındı. Bardan içeri girdiğinde her zaman ki kırmızı ışıklar ve birbirini yiyen çiftler sarmıştı etrafı. Gözüyle Kook'u aradı. Sonra onun bir odadayim dediğini anımsayarak yukarıdaki odalara doğru attı adımlarını. Korkuyordu. Youngjae'den değil Jungkook'a zarar gelmiş olmasından korkuyordu. Youngjae güvenilir bir adam değildi. Eskiden çok iyiydi onunla Jimin ancak Youngjae ondan hoşlandığını söylediği günden beri konuşmuyorlardı. Hatta birbirlerini gördüklerinde selam dahi vermez olmuşlardı. Jimin'in üzerine iftira atıldığında Youngjae onları savunmuştu. Jimin'in üzerine dahi yürümüştü. Yani şu an Jungkook'a zarar vermemesi için hiç bir sebep yoktu. Aniden karşısına Youngjae çıkınca düşünceleri bölündü Jimin'in.
- Selam Jimin. Erkek arkadaşını almaya mı geldin?
+ Çekil önümden
- Cık cık cık. Şimdi uslu bir çocuk ol ve beni dinle. İlk önce içeri geç. Merak etme sevgilin burada değil. Sadece telefonunu bende unuttu. Şifre de olmayınca. Kullanmadan duramadim.
Gerizekalı diye geçirmeden edemiyordu Jimin.
- Evet dinliyorum. Ne diyeceksen de gideyim.
+ Sen çok aptalsın Jimin. Neden ben değil de o. Beni neden sevmedin. Ben senin gülüşünde kaybolurken o ne yapıyordu. Bak yemin ediyorum o iftira mevzusundan dolayı hala çok pişmanım. Ama seni çok seviyorum Jimin. Sen de beni sevebilirsin.
- Bunları dinlemek istemiyorum. Bittiyse..
+ Hayır dur. Tamam. O zaman sana Kook'un gerçek yüzünü göstermeme izin ver. Ardından istediğini yapabilirsin. Bu kayıt inan gerçek. Her şeyi öğrendiğinde umarım iş işten geçmiş olmaz.
Younjae kaydı başlattı.
+ Ne diyorsun sen baba
Ses Jungkook'a aitti.
- B-bak oğlum seni çok seviyirum biliyorsun. Ama bu durum sandığın kadar basit değil onları affedemezdim. Bunu yapmak zorundaydım. Aynı şimdi senin susmak zorunda olduğun gibi.
+ Baba. Jimin'in ailesini öldürdüğünü söylüyorsun ve ben susacağım öyle mi? H-hayır yapamam. Bunu Jimin'e yapamam.
- Ben senin babanım. Jimin ise üç günlük sevgilin sade...
+ Hayır. O benim üç günlük sevgilim falan değil. Sen anlamazsın bir insanın içinde besleyebileceği sevgiyi. Senden nefret ediyorum.
- Jungkook! Jungkook!
Ardından bir kapıyı kapatma sesi gelmişti. Kayit burada bitiyordu. Jimin'in gözünden sıcacık yaşlar süzülmeye başlamıştı bile. Elleri titriyordu. Ailesi basit bir trafik kazasından ölmemişler miydi şimdi? Ayağa kalktı. Youngjaeden Jungkook'un telefonunu aldı ve kaydı da kendi telefonuna göndermesini Youngjae'den istedikten sonra bardan ayrıldı. Son duyduğu şey ise "Ben yanındayım Jimin" olmuştu.
************************************
Benim hikâyem çok mu ergence??
Nasıl gidiyor.
Yorum istiyorum
Oy istiyorum.
Hikayem hakkında düşüncelerinizi paylaşın.
Sizi seviyorum