Bacakları bacaklarına karışmış, kolları bedenine sarılı, yüzü sol yanağından göğsüne yaslı gencin dudaklarını izlerken bilmem kaçıncı kez iç çekti.
İlk defa ve en son haftasonu onları hissettikten sonra aklı fikri onları yeniden hissetmek olmuştu.
KyungSoo'yu yeniden öpmek ya da KyungSoo tarafından bir kez daha öpülmek..
Her türlüsüne razı, göğsü ve karnı sancırken kollarını ona biraz daha sarıp saçlarını öpmekle yetindi.KyungSoo onu öptükten sonra, önceden ilaçlarını almış olmasına rağmen kucağına yığılıp kalmış, ilk randevuları biraz bisiklet turundan sonra kucağında uyuklaması ile sonlanmıştı.
KyungSoo uyandığında Jongin'e mahcup, kendisine ve hastalığına kızgın ilk randevularının bu şekilde geçmesinin hayal kırıklığı ile Jongin onu eve bırakana kadar susmuştu.
Sitenin önünde güvenlik görevlisi Daesung'un gözetlemelerinden uzak KyungSoo başı önünde ondan özür dileyesiye kadar Jongin onun suskunluğunu öpücük sonrası utangaçlığı mı yoksa pişmanlığı mı olduğunu bilemeden içi içini yemişti.
Ama KyungSoo yaşadığı birçok güzel anın yoğun heyecanı ile ilaç almasına rağmen yine uykuya dalışından muzdarip ve mahçup özür dilediğinde Jongin onun kızgınlıkla kırışan kaşlarının arasından öpmüş ve onu yine mutlu evine yollamıştı.KyungSoo için bu ani uyuklamarı baş belası bir lanet gibi olsa da Jongin onu bu denli heyecanlandıran olmakla bencilce de olsa gizlice gururlanıyordu.
Demekki kalbi ve bedeni onda yarattığı heyecanla başa çıkamayacak kadar onu etkileyebiliyordu.
Bunlar bir yana KyungSoo'nun, kollarında usul usul uyuması ve uyanırkenki mahmurluğu Jongin için eşsiz güzellikteydi.
KyungSoo her ne kadar bunu sorun olarak görse de şimdi dahi kollarını güvenli bularak huzurlu uyuyuşu ile kalbi adeta şımararak göklere uçacak gibi oluyordu.Sağ yanağını KyungSoo'nun saçlarına yaslayıp gözlerini usulca kapadı.
Söğüt ağacının altında öpüştükleri o anın hayaline daldı.Ancak ne zaman bu hayale dalacak olsa ipin ucu kaçıyor ve KyungSoo'nun üzerinden birer parça etrafa saçılıyor ve Jongin kendini onun yaseminler gibi ak teninde gezinirken menekşe kokusunu kendi tenine karışırken buluşu ile kasıkları sancıyordu.
Şimdi olduğu gibi.KyungSoo üzerinde tek parça ile uzanırken onu omuzlarından doğrultup önce al dudaklarını sonra boynundan gerdanına ve ak göğsüne doğru dudakları ile ilerleyip tomurcuklarına geldiğinde dili damağı kuruyunca irkilerek gözlerini aniden araladı.
KyungSoo'nun uykusunda biraz kımıldaması ile güneyindeki kabarma yüzünden kasıklarındaki sancı ile tıslamamak için dudaklarını ısırdı.
Yüzü acı ile buruştu.
Kontrolsüz hayallere daldığı için kendine kızdı.
Sevgilisi ona güvenip kollarında uyuyor o ise hayallerinde onu defalarca soyuyordu."Neyin var?"
Tek gözünü araladığında KyungSoo'nun uyanmış ve hafifçe kaldırdığı başı ile endişeyle kendisini izlediğini görünce yutkundu.
"İ-İyiyim.Yok bir şeyim."
"Emin misin? Yüzün acı çekiyormuşsun gibi duruyor."
"E-Evet ..İyiyim. Kalkalım mı?"
KyungSoo tekrar ona sarılarak kımıldandığında Jongin kabartısının maruz kaldığı baskılarla inlememek için dudaklarını ısırdı.
"Biraz daha böyle kalsak.."
Jongin bir yanı onun bu isteğini geri çevirmek istemezken, diğer yanı vaziyeti bir an önce halletmesi gerektiğini haykırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mode Off KyungSoo
Fanfic"Geliyor yine." "Bir insan hiç mi gülmez, hiç mi sinirlenmez?" "Duvar gibi. " "Yüzünde hep aynı ifade. " " Donuk bakışları içimi ürpertiyor." Jongin dünyaya orta parmak çekercesine umursamaz görünen çocuğu süzdü. " Yeni iddia konumuzu buldum beyl...