Omuzlarını saran kolların arasında kıpırdanarak başını kaldırdı.
Başı sol yanına düşmüş, aralık ağzından küçük horultular yayılan gence gülerek göğsünde yükselip eliyle ağzını kapatınca diğeri irkilerek uyandı. ."Kyung..KyungSoo..Ben yanındayım.."
Jongin gözleri kırpışarak kendine gelmeye çalışırken, bir elinin tersi ile ağzını sildi.
"Ohh!! Neyseki.."
Kendisine kıkırtılarla gülen kollarındaki gencin gülüşüne kaşlarını çattı.
"Neee?! Neye gülüyorsun?!"
KyungSoo onun göğsünden tamamen doğrularak bacaklarının arasından geriye, ondan uzağa sıranın ucuna kaydı.
Jongin onun bu ıraması ile elini fermuarına doğru götürdü.
Ama korktuğu sürpriz çıkıntı yoktu."Durum stabil!"
Oysaki kucağında uyuklayan KyungSoo ile onun da içi geçtiğinde gördüğü kısacık rüyada KyungSoo'nun üzerindeki kıyafetlerden önemli ölçüde kendi elleri ile çıkarmış yaseminler gibi beyaz teninin nergis mi yoksa menekşe mi olduğuna şuan emin olamadığı ten kokusunu burnu ile değil dili ile tadıyordu.
Ama güneyinde her hangi bir yetişkin içerikli rüya belirtisi yoktu.Derin bir nefes aldığında kendisini iri kara gözleri ile şaşkınlıkla izleyen sevgilisini farkettiğinde elini güneyden kuzeye doğru çıkarıp saçlarını düzeltti.
"Fermuarım.."
KyungSoo hala ona şaşkınlıkla bakarken bakışlarını kaçırarak devam etti.
"Açık kalmış zannettim.. Yani..Sınıfa gidince yanlış anlaşılma olabilir.."
Her sözünde KyungSoo'nun gözleri irileşirken batırdığını ve nasıl toparlayacağını bilemez halde öksürdü.
"Haftasonu da geldi.."
KyungSoo'nun yüzüne bir merak ifadesi yayılırken rahat bir nefes aldı.
Havaların ısınmasıyla kravatları çıkarınca gerdanından küçük bir seyir sunan KyungSoo'nun yakasının açıklığından gözlerini kaçırmak istese de dönüp dolaşıp takıldığı yer yine onun yaseminler gibi ak teni oluyordu.
Oysa henüz iki kiraz tanesi gibi kızıl dudaklarını dahi tadamamıştı.
El ele tutuşmak, sarılmak ve kollarında uyuması gibi adımlara alışması iki haftalarını almıştı.
İlk öpüşmelerinde, her ne kadar onu bu denli heyecanladıran olmak gururunu okşasa da, kollarına yığılıp kalmasını istemiyordu.
Bu bilinçli ve onun da eşlik ettiği bir öpücük olmalıydı."Bir yerlere gidelim mi?"
KyungSoo bacaklarını bağdaşlayarak ellerini ayak bileklerine yasladı.
Başı önünde öne arkaya hafifçe salınarak heyecanını yatıştırırken aklındakini sormak için tutuşuyordu.
Ama diline dökülürse kalbinde kaldığından daha fazla heyecanladırmasından endişeleniyordu.
Fakat Jongin pat diye söyledi."İlk randevumuz.."
KyungSoo'nun başı önce önüne düştü.
Derince soluklanıp elini çarpık çurpuk atan kalbine yaslayarak sakinleşti.
Birisi ile romantik ilişkide olmak düşündüğünden de zor çıkmıştı.
Belki de durumu kendisi için bu kadar zorlaştıran Jongin'in harika bir sevgili olmasıydı.
Onunla her şeyi ekstra boyutta yaşadığından şüphesi yoktu.
Resmen kurallarını bilmediği zor bir oyuna üst levelden başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mode Off KyungSoo
Fiksi Penggemar"Geliyor yine." "Bir insan hiç mi gülmez, hiç mi sinirlenmez?" "Duvar gibi. " "Yüzünde hep aynı ifade. " " Donuk bakışları içimi ürpertiyor." Jongin dünyaya orta parmak çekercesine umursamaz görünen çocuğu süzdü. " Yeni iddia konumuzu buldum beyl...