Sabahın dokuzu bowling için pek de alışıla gelen bir saat değildi.
Özellikle kasada duran görevli önceki gün kendilerini arayan bir gencin cumartesi sabahı mekanı kaçta açtıklarını sorduğunda ve sabah dokuz cevabı ile gerilerden bir çığlık sesi duyduğunda bunun erken yapılmış bir 1Nisan şakası olduğunu düşünmüştü.
Ama. Hayır.
O ikisi sabahın dokuzunda alışveriş merkezindeki mekânın açılışını el ele heyecanla beklemişlerdi.
Kendisi havalandırmayı çalıştırdığında ayakkabı seçmekle oldukça meşgul görünüyorlardı.
Özellikle uzun esmer genç diğerinin ayakkabısını seçmekte ve giydirmekte fazlasıyla meşgul görünüyorlardı.Atışmalı ve didişmeli ayakkabı seçiminden ve esmer olan diğerine ayakkabısını giydirmesi ile ufak tefek olan da ısrarları sonucu ona giydirmeyi başardığında, ki bu on beş dakika kadar sürmüştü, nihayet top seçme işine girişmişlerdi.
Görevli oldukça sevimli görünen çifti izlerken manzarasını daha eğlenceli hale getirecek bir şarkı açarak mekanında sadece onların sesine eşlik edecek ve biraz ilerdeki yürüyen merdivenin sesine dahil olan alışveriş merkezinin sıkıcı şarkısını bastırdı.
Atladığı kahvaltı öğününün yerini tutacak bir fincan sıcak kahve ile kasadaki yüksek, döner sandalyesine kurulduğunda adının KyungSoo olduğunu duyduğu minyon tipli genç skorda önde gidiyor gibiydi.
Sevinç naraları çekişmeyi bu şekilde özetliyordu."Bowlingte bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum."
"Yani kötü olduğumu mu düşünüyordun?"
"İçinde kazanmak olan şeyler seni heyecanladırmıyor mu, yani?!"
KyungSoo elindeki yeşil topu yuvarladığında kazandığı sayı ile Jongin'e uçan bir öpücük attı.
"Açık ara kazanacağımı bilmek beni heyecanladırmıyor Jonginnie~"
Jongin mor topu geniş ayalı ellerinin arasında çevirirken somurtarak iç çekti.
"Hayal ettiğim şey bu değildi.."
Mor top platformda yuvarlanırken yandaki boşluğa düşüp ağır ağır karanlık boşluğa kayarken kaybettiği gerçeğine arkasını döndü.
"Kesinlikle bu değildi.."
Düşen omuzları ile sarsak yürüyüşleri kırmızı siyah deri koltukların önünde durdu. Kendini koltuğa bırakırken KyungSoo'nun keyifle bir sayı daha alışını izledi.
KyungSoo ekrandaki skorla zafer dansı yaparak Jongin'in önünde durdu.
"Bay Kaybeden oyunun parasını sen ödeyeceksin ve dondurmamı da şimdi istiyorum."
Jongin top sallamaktan çabucak ağrıyan kollarını ovarken yerinden kalktı.
KyungSoo'nun beline kolunu sararken kulağına eğildi."Erkek arkadaşına en azından teselli öpücüğü veremez misin?"
KyungSoo elini diğerinin çenesine yaslayarak yüzünü diğer yöne çevirdi.
"Kasadaki adam geldiğimizden beri bizi izliyor zaten. Manzarayı iyice romantik komediye çevirmeleyelim istersen."
Jongin alacağına neredeyse emin olduğu öpücüğün açıkça reddedilmesi ile bir kez daha somurturken çatık kaşları ile kasadaki adama ödemeyi yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mode Off KyungSoo
Fanfic"Geliyor yine." "Bir insan hiç mi gülmez, hiç mi sinirlenmez?" "Duvar gibi. " "Yüzünde hep aynı ifade. " " Donuk bakışları içimi ürpertiyor." Jongin dünyaya orta parmak çekercesine umursamaz görünen çocuğu süzdü. " Yeni iddia konumuzu buldum beyl...