Bölüm 17. Seni Seviyorum

20K 1.2K 202
                                    



Size üç çiftimizle beraber merhaba diyorum..:)

Doya doya okuyacağınız bir bölümle geldim. Umarım beğenir ve beğenileriniz ve benim için çok önemli olan yorumlarınızı benimle paylaşırsınız. Söz mü?:)

Keyifli okumalar..


Sokağın ortasında, kimseyi görmeden, kimseyi duymadan ve hiç konuşmadan anlattı ona içinde ki sönmeyen ateşi.

Kadının yanağında ki eline daha da fazla yasladı başını, daha da derin baktı gözlerinin içine. Ve kadının gözlerinin içine baktıkça içinde ki acının yavaş yavaş azaldığını fark etti.

Kadın ise adamdan aldığı cevapla ne diyeceğini bilemiyor ve ben yanındayım der gibi bakıyordu adama. Her geçen gün birbirlerine daha da çok bağlanıyorlardı. İkisi de onları birbirlerine çeken ipe kopmaması için bir düğüm daha atıldığını hissediyorlardı. Bu duruma üzülme gibi, sığ kelimelerin yeterli gelmeyeceğini bilen Defne konuştu.

"Yukarı çıkalım mı superman?"

Ve karşılığında adamdan aldığı gülümseme ve elini sıkıca tutarak onu eve doğru yönlendirmesi ile o da acı ama içi şükürlerle dolu bir gülümseme hediye etti.

Kadının ona superman diye hitap etme şeklinin altında yatan mesajı anlayan adam, göğsü gururlu bir halde tuttu kadının elini.

Bu harika kadın benim dercesine...

Sen çok güçlüsün demek istiyordu Defne. Sen çok güçlü ve harika bir adamsın. Ve benim kahramanımsın. Annenin olduğu gibi...

El ele eve çıkan adam ve kadının arkasında sinirle gözlerle onu izleyen bir çift gözden habersiz... Hayatın onlara sunduğu güzel sürprizlerin yanında, canlarını acıtacak anılara, kapıyı açtıklarından habersiz...

***

Yine oturdukları o üçlü koltukta bu sefer Defne sessizce bekliyordu. Dinlemek onun için bu hayatta belki de en kolay şeydi. Ve yanında ki bu adamı ömrünün sonun kadar sıkılmadan dinleyebilirdi. Yeter ki anlatsın diye düşünüyordu.

Adamın içine çektiği derin nefesi, yutkunurken boğazının aldığı şekli, kirli sakallı suratında ki kasılmış kasları, uzun kirpiklerini, elleri ile dağıttı saçlarını, dizlerine dayadığı o büyük parmaklarını izliyordu.

Ve her baktığı noktaya tekrar aşık oluyordu.

Ve başını yavaşça adamın geniş omzuna yasladı. Kolunu kendi küçük parmakları ile sardı. Güvende olduğunu hissettiği bu omuz kadını güçlü hissettirirken, adamı da bir o kadar güçlü hissettirdi. Ve Demir, kadının duymak istediklerini anlatmaya başladı.

"Annem bu hayatta görüp görebileceğin en harika kadındı. Annemdi, aynı zamanda en yakın arkadaşımdı."

"Çok şanslıymışsın." Derken adamın kolunu ben buradayım der gibi sıkmıştı.

"Öyleyim. Harika bir çocukluk geçirdim. Öğrendiğim her şeyi o öğretti bana. Erkek çocuklarının annelerine olan tutkusu vardır ya hani, işte öyle." Derken anlatamadığını hissedip durmuştu.

"Anlıyorsun beni değil mi Defne?"

Aklına annesi gelen kadın, acıyla gülümsedi.

"Anlıyorum Demir."

"Onu kaybetmek ya da onsuz bir hayatı hiç düşünmemiştim. Aradığımda her zaman o telefon mutlaka açılırdı. Silemiyorum ismini, hala duruyor ama arayamıyorum."

SÖZ mü? SÖZ.(tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin