-8. BÖLÜM/AŞIRI DOZ KAVGA-

135 13 0
                                    

Dün akşam yemeğimizi yedikten sonra Ahmet amca ve babam iki yılın acısını bir gecede çıkarmışlardı.Ama bunun devamının geleceğini de biliyordum.

Her ne kadar Tufan beni sürekli sinir etse de sonuçta eskiye dayanan bir arkadaşlığımız vardı ve bana destek olup yardım ettiği zamanlarda çok olmuştu. Kendi benimle sürekli uğraşırken başkalarının uğraşmasına tahammül edemezdi. Tufan'ın bizden sonra buraya gelipte bize görünmemesi ve dün bunun açığa çıkmasıyla gerilmesi, ayrıca başınıza iş açmak istemedim demesi beni bayağı bir şüphelendirmişti. Eskiden de zaten rahat duran biri değildi. Başına yine ne işler açtığını merak etsem de ilerleyen zamanlarda sorardım artık. "sonuçta artık aynı okuldayız!!!"

Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim.Bugün hafta sonu olduğu için odamdan dışarıya çıkmayı düşünmüyordum. Aslında genel olarak hiç bir gün odamdan çıkmayı düşünmüyorum. Karanlığı ve sessizliği her zaman sevmiştim. Zaten siyah tüm renkleri barındırmıyor mu içinde, öyleyse diğer renklerde mutluluğu aramanın anlamı ne.

Banyodan çıktıktan sonra üzerime siyah eşofman takımımı giyinip saate baktım. Saatin 08:45 olduğunu gördüğümde seri adımlarla odamdan çıktım.

Mutfağa geldiğimde Hacer teyze kahvaltılıkları masaya koyuyordu.Bir dakika masanın köşesinde en sevdiğim börek mi duruyordu.Hemen o tarafa yönelip elime bir tane aldım ve iştahla bir ısırık aldım.

Ben böreklere dalmışken Hacer teyzenin "Günaydın kızım, çok mu acıktın?" demesiyle kafamı kaldırarak hafif tebessüm ettim ve "Günaydın Hacer teyze, evet sanırım acıkmışım ve bu börekler harika ötesi bir şey, ellerine sağlık."

Hacer teyze içten bir gülümsemeyle "Afiyet olsun güzel kızım" dedi.

"teşekkür ederim Hacer teyze. Bu arada Babam daha uyanmadı mı?"

"Engin bey erken çıktı kızım."

Normalde babam her hafta sonları benimle vakit geçirirdi. Bu aralar işlerin yoğunluğundan bahsedip duruyor. Belkide bu sefer telefonla halledebileceği bir şey değildir.

Merakla Hacer teyzeye dönüp " Nereye gitti peki söyledi mi?"

"Ahmet Bey'le kahvaltıya gideceklerini söylemişti kızım"

Tabi ya hasret gideriyorlardır.Bak ya,ben neler düşünüyorum baba bey neler yapıyor. Hacer teyzeye başımı tamam anlamında sallayıp tekrar böreğim den bir ısırık alırken sandalyi çekip oturdum.

Kahvaltımı yaptıktan sonra Hacer teyzenin söylenmelerini aldırmadan masayı toplamasına yardım ettim.

Telefonumun çalmasıyla cebimdeki telefonu çıkarıp ve kimin aradığına baktım.Ekranda bilinmeyen numara yazısını görünce kimin aradığını merak etsem de tanımadığım numaraları açmadığım için bunu da açmayacaktım. Telefonu sessize alıp odama doğru çıkmaya başladım.

Odama gelince masamda ki yarım kalmış kitabımı alıp yatağıma geçtim. Sırtımı yatak başlığına yaslarken ayaklarımı da bağdaş kurarak oturdum. Kitap okurken kendimi iyi hissediyordum.Sonuçta tarihi geçik insanlarla dolu olan bu dünya da tek taze kalabilen kitaplardı.

Kaç saattir kitap okudum bilmiyorum ama kitabın sürükleyiciliğine kapılıp başımı kaldıramamıştım. Kitabın sonunda ana karakterdeki kızın ölmesini cidden beklemiyordum.Ben kaşlarımı çatmış onlara tekrardan mutlu bir son kurarken kapımın tıklatılmasıyla kendime geldim.Hacer teyze kapıyı yarım açarak içeriye girdi ve elindeki telefonu işaret ederek "Kızım baban birkaç kez seni aramış ulaşamayınca beni aradı. Telefonda seni istiyor." diyerek yanıma gelip telefonu uzattı.

BENİ SEN İNANDIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin