Bana çok tatlısın dedikten sonra pek konuşmadık. Zaten utancımdan kıpkırmızı olmuştum.
Sonunda gideceğimiz yere geldiğimiz de kemerimi çözüp arabadan indim. Namjoon'un yanına gittiğimde adımlarımızı attık. Kafeye girene kadar oldukça gergindim. İçeri girdiğimiz de"Oh Namjoonie" diyen kız. Namjoona sarıldığında, kızsal duygularım devreye girmişti çoktan.
"Biz de sizi bekliyorduk " dediğinde. Jin'i farkettim.
"Hoşgeldin Soo Min. Namjoon senden çok bahsetti " deyip beni kollarının arasına aldığında. Gözlerim Namjoon'a kilitlendi. Utangaç bir tavırla kafasının arkasına elini koyup gülümsedi. Tanrım bunu yapmasa kalp sağlığım için daha iyi olurdu.
"Hadi geçelim" dediğinde. Masaya doğru ilerledik.
"Burası Jin ve Hei'nin kafesi. " dedi Namjoon bir açıklama yapması gerektiğini anlayarak. Çünkü ben çift bir şekilde buluşma olacağını sanmıştım ama burada kimse yoktu bizden başka.
"Bugün sizin için kapalıyız " deyip gülümsedi Hei. Gülünce çok sevimli görünüyordu.
"Ne içersiniz " Diye soran Jin ile. Otomatik olarak Namjoon'a baktım.
Namjoon kollarını masaya koyup bakışlarını bana çevirdi. Her defasında kalbimin hızlı atmasına neden oluyordu bu adam
"Ben kahve istiyorum. " dediğimde. Jin başını salladı.
"Bana da bir kahve o zaman' diyen Namjoon ile yüzsüz olmaya başlayanın o olduğunu düşünmeye başladım.
Jin gittiğinde sessizlik olmuştu. Hei gülümseyip,
"Gidip yardım etsem iyi olur. Siz rahatınıza bakın " deyip yanımızdan ayrıldı.
Ortam benim için yeniden gergin bir hal alırken ellerimi birbirine sürtüp oynamaya başladım.
"Konuşmayacak mısın?" Diye soran Namjoon'la. Bakışlarımı ona çevirdim.
"Sen konuşsana biraz da " dediğimde. Kaşlarını çattı ne demek istediğimi anlamamış gibi.
"Nasıl arkadaş oldunuz falan" deyip tekrar önüme döndüm.
"Biz Jin hyung ve Hoseok ile küçüklükten arkadaşız aynı yerde büyüdük. Sonra Seul'e gelme kararı aldık. Ben fotoğrafçılık ve moda üzerine çalışıyorum. Jin hyung ve Hei evlendikten sonra kendilerine burayı açtılar. Ben de onlarla günlerimi geçirmeye başladım. Jin hyung bir yandan okuyor. Yani seninle aynı okulda tesadüfi bir şekilde. "
"Ne güzel bir tesadüf " Diye mırıldandığımda. Namjoonun duyduğunu farketmem uzun sürmedi. Sırıtıp,
"Ne güzel yani arkadaşlığınız falan " dedim durumu toparlamaya çalışarak.
"Soo Min.. (deyip Namjoon elini elimin üzerine koyduğunda şaşkınlıkla ellerimize baktım) Aslında sana söylemek istediğim bir şey var " dediğinde. Bakışlarımı tekrar yüzüne çevirdim.
Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken,
"Buldum seni kaçak " diyen başka bir sesle. İkimizde arkamıza baktık ve karşımızdaki kız bize sırıtarak bakıyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LIBRARY✔ (KİM NAMJOON)
Short StorySıradan bir hayatı olan kızın kitaplara olan sevgisi ile başlayan aşk hikayesi..