19 . Bölüm

1.9K 218 32
                                    

Bu gün tam üçüncü gün . Murat namaza kalktı . Abdest aldıktan sonra bana dönüp " Sen kılmıyor musun ? " diyince ne diyeceğimi bilemedim . Ortamda sessizlik olunca " Anladım . Utanmana gerek yok . " diyince daha çok utandım . Başımı eğince gülümsedi ve yanaklarımı sıktı .

- " Höst ulan ! Noluyoruz ? " diye çıkıştım . Elini çekti ve güldü .

- " Ani çıkışlara hazırlıklıyım . " dedi ve göz kırptı . Odaya namaz kılmak için gidince bende kahvaltısını hazırlamaya başladım . Bir yandan da düşünüyordum . Çocuk hem tıp okuyor hemde namaz kılıyor . Hayırlı evlat . Bazı insanlar bahane eder ama o etmiyor ve yapıyor . Ulan şimdi daha da çok sevdim !

Sessizlik içinde derin düşüncelere dalmıştım ki biri yanağımdan öptü . Arkamı hızla döndüm . Murat gülümsüyordu .

- " Ne düşünüyorsun bakalım ? "

- " Ne düşünecem ? Bişey düşünmüyorum . " dedikten sonra gözlerimi başka bir yere çevirdim .

- " İnanmadığımı biliyorsun . Geç kalıyorum . Bu gün ders vakti . " diyince " Kahvaltı ? " dedim bir anda .

- " Yapamayacağım sonra telafi yaparız . " dedi ve çantasının içine unutuğu kitabını koydu . Ben ona gitme der gibi bakarken kitabı koyup bana sarıldı . Ben bir şok dalgası yaşarken " Bu gün hiç geçmeyecek gibi . Sıkılma diye sana kitap alacağım . " dedi ve yanağımdan öpüp odadan çıktı .

Ne düşünceli bir kocam var . Ben odunum hala ! Ulan böyle adamlar da varmış .  Her haraketi beni mutlu ediyor . Bir düşüncesizliği yok ki sinir olayım . İşim çok zor . Masaya oturup tek başıma kaldım . Masaya bir süre baktım ama canım yemek istemedi . Zorda olsa tek başıma yedim sonra etrafı toplayıp temizlik yapmaya başladım . Bütün sinirimi çıkarıyordum . Çok geçmeden akşam olmuştu .

Banyo ya gidip bir duş aldım sonra da üzerimi giyinip yemek yapmaya başladım . Ne zaman gelecek ? Diye düşünüyordum . Hiç gelmeyecek mi acaba ? Saat 9 oldu . Bir ders bu kadar uzun sürer mi ? Merak içinde yemeği yaptım . Aradan bir saat daha geçti . Aramasını bekliyordum ama ne ses nede seda vardı . İçime bir kurt düştü . Elime telefonu alıp aradım . Bir kaç saniye sonra açtı .

- " Murat . Nerdesin ? "

- " Eda kütüphanedeyiz . Yeni bir tez oluşturuyoruz sanırım sabaha kadar bitmeyecek . " diyince öyle bir içim büzüldü ki anlatamam . Onsuz kaldım .

- " Kiminlesin ki ? " dedim üzgün ama merak ederken cevap verdi .

- " Derya , duygu ve Zeliha var . Kapıyı kilitlemeyi  unutma . " diyince bir anda yere çöktüm . Kalbim sıkıştı sanki . Ne kadar da kolay söylüyordu . Benim hiç hissetmedigim bu kıskanma duygusunu şimdi kalbimde hissediyordum .

Bende kendime hakim olamadım ve " Gelme sen ! Kal onlarla ! Hatta sen ... sen varya sıralarda yat ! Okurken gözlerin bozulsun ! Nutellanın kavanozu gibi camlar kullan !! " diyip kapattım . Sinirle etrafta dönmeye başladım . Aradan iki saniye geçince zil çaldı . Sinirle gidip kapıyı açtım .

Murat ?

Kızlar yokmu ? Hiç biri de yok . Ona şaşkınlık la bakarken gözlerinin üstüne iki tane çikolatayı tutmuş bana " Nutellam yok ama karamlarım var . Onlarla da görüyorum çok şükür . " diyince kıskançlıgımdan utandım .

Kahkaha atarak eve girdi . Bana çikolataları uzatıp gülümsedi .

- " Bunlar senin . " diyerek iki poşet verdi . Biri büyük diğeri küçük iki poşeti aldım . Komik mi şimdi bu ? Kızların isimlerini duyunca kendimi nasıl hissettim biliyor mu acaba ?

Teyzeler Örgütü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin