3 .

3.2K 315 67
                                    


Ne diyecek ? Söyle artık . Söyle !


- "Anne sen bu kızı iyi araştırdığına emin misin  ? " dedi . Ne yani bunun için mi 5 dakika sessiz bekledi ? Sen nerenin malısın kro ?! Diye bağırmak istedim . Tabi çocuğun kro ile uzaktan yakından alakası yoktu . Tamam lan bir erkeğe göre çok yakışıklı olabilir ama ben erkekleri sevmiyorum . O kadar yani .

- " Eminim . Kızın sevgilisi bile yok . Annesinden duydum . Hiç erkek arkadaşı olmasına izin vermiyormuş . Geleni dövüp duruyormuş . O yüzden bir kaç tane kursa gitmiş . Annesi diyor ki bu iş çok zor . Kızım erkek konusunda çok huysuz dedi bana . " diyince anneme bunun hesabını soracaktım . Ne demek kızım erkek konusunda huysuz ?! Ben . Ben bir kere çiçek gibi kızım . Neyse ...

- " Anne bu kız telefonda biri ile konuşuyor . Aşkım falan ne ayak ? " diyince gülmemeye çalıştım . Lan duymak için kapı ile bütünleşiyordum ya haydi hayırlısı .

- " Oğlum arkadaşıdır o . Annesi dediydi . Bir arkadaşı varmış . Onun gibi uçuk kaçık bir kızmış . Ama bakma öyle dediklerine sadece bazı günler buluşup evde çikolata yiyip depresyon mudur nedir ona giriyorlarmış . Sıkma sen canını . Alacam sana o kızı . " diyip kahkaha attı . Ne demek alacam ?! Gitmiyem ! Gitmiyemde gitmiyem !

Ben evlenmeyecem ! Okey .

- " Ha ... yani arkadaşı . " dedi ve sustu . Lan sana ne ? Arkadaş benim ulan benim .

- " Neyse anne sonra konuşalım benim kardioloji kitaplarımı düzenlemem lazım . " dediğinde gözlerim sonuna kadar açıldı . Doktor muydu bu ?! Vış ..ben nerelere gidem ? Hayat kurtaracak olan bir adamın annesini çökertmeye çalışıyorum . Çocuk bunu duysa beni şoklar sonra kalbimi açıp içine benzin dökerdi belkide .

Dudaklarımı bu düşünceler ile dişlerken annesi " Tamam " dedi . Bir kaç saniye sonra kapı kapandı . Ben emen bulunduğum kapıdan uzaklaştım . Duymamış  gibi yapacaktım tabikisi . Gelip kapıyı açtı .

- " Seni annem görmeden odadan çıkarmam lazım . " dediğinde gözlerimi devirdim .

- " Ben giderim . " diyerek yanından geçtim . Kapıya doğru yürürken bana " Bu ego nerden geliyor ? " dedi . Yüzümü ona doğru dönüp " Bana bak fazla kaşınıyorsun ! Zaten menepozlu teyzelerin içindeyim . Sinirlerimi bozma ! Çok fena dayak yersin . " diyerek onu tehdit ettim .

- " Sen beni ... dö-ve-cek-sin ? " dedi inanamayarak . Sonra kahkaha attı . Sinirlerime hakim olamadım ve hızla yanına gidip dizinin iki santim altına sinirle vurdum . Dizini tutarken sırıtma sırası bendeydi .

- " Egomu senin egondan göremiyorum . Çekil kenara ve yer aç EGOMA . " diye heceledim . Ben sırıtırken hala dizini tutmaya devam ediyordu .

- " Seni bir daha görürsem bu sefer tekme tokat döverim . Anladın mı ? " dedim sinirle .

- " Benim odamda olduğunu biliyorsun değil mi ? " diyince kendimi asvalta yapışmış kuş gibi hissettim . Evet onun odasındaydım . Hemen üste çıkmam lazımdı .

- " Biliyorum ve gidiyorum . Seni dışarda falan görürsem döverim . Bak ben çok ciddiyim . " dediğimde gülmeye başladı . Şimdi neden gülüyor bu ? Sinirlerimi bozduğu için onu ittim . Düşmedi ama olsun .

- " Bundan sonra görmek zorunda kalacaksın . " dediğinde kaşlarımı çattım . Görmeyeceğim seni !

- " Yeter ya yeter ! Ne yapışkan bişey çıktın . Sapık !!! " diye bağırmamla bir hata yaptığımı anladım . Çünkü odanın kapısı iki saniye içinde açıldı . İçeri annem ve ele başları ve bir çok teyze akın etti .

Teyzeler Örgütü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin