Yarını olmayan soğuklar vurdu bahçemdeki yalınayak kır çiçeklerime
Bu saatin ne yelkovanıyım ne de akrebiyim
Öz kütlemin beş para etmediği kuyularda hayâllerimi satışa çıkardım
Oradan gelen parayla çiçek koparmanın günah olduğu adamlar severiz
Biz bu zamanın yolcuları değiliz hiç olamadık
Biz bu kazanın sancıları değiliz hiç olamayacağız
Sevgilim gel başka mevsimler tanıyalım
Dünden kalma bayat ekmekler yiyelim
Dünden kalma hayat çığlıklarıyla boğuştuğumuz gibi
Sevgilim gel gidelim korkma senden iki ayağınla dağlar yırtmanı istemem
Göz bebeklerimde taşırım bütün dünyevi korkularını
Söz öbeklerinde mahsur kalırım beraatimi istemem
İki çay söyleriz mavi yelekli mor benekli kızıl kaptandan
Baksana havaya martılarda aç gezmekte
Al kalbimi parçalarıyla gökyüzünü besle
Yokluğundan bir manşet olmaz da gazete köşelerine
Ah o yanımda hızlı hızlı nefes ticaretin var ya
Görkemli bir düğün olur rezilliği taşından okunan sokaklara
Okyanus akıntılarında bayrak kokusu alalım
Fırsatını bulursak iyilik yapıp soğuk suların diplerine bile atabiliriz
Başka zamanların toprağına fidanlar doğurduğumuzda
Sen de duyacaksın karıncaların öpülmüş kahkalarını
Neden aldanırız eskimiş yağmur birikintilerine
Neden kapanırız yolumuza yorgan örmüş hayâl misafirlerine
Oysa tanrı masamıza yasak meyve de koymamış
Şeytan var ama utancından karşımıza dahi çıkamaz
Bütün koşullar bize hikâyeler ikram ederken
Sevgilim biz neden aynı ayın iki yudumu olmayalım
Sen hâlâ karşı rüzgârlarda savrulmaya devam ederken
Söyle ben nasıl güneşler açıp pırıltılar yaratayım
Bahçemdeki yalınayak kır çiçekleri buzlarla sevişmiş
Yelkovan akrebi boğazlamış zamanımız da kalmamış
Yarımız yok sevgilim dünün acısını damarlarımızda hissettikçe
Bugünü de üzüntü şelalerinin karalarına kaptırmışız
Gel dünü unutarak uykuya daldıralım yarınlarımızı
Gel beyazlar içinde ölerek kurutalım bugünümüzü çalan karaları
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLHAM PERİM
PoesiaBu bir hayâl değil belki de benim tek gerçeğim ilham perim ve inanıyorum gelecek ve bekliyorum gelecek ve seviyorum gelecek...