Sönmüş Yıldız - Figüran -

*SY:F/8*

Asayra hadi kalk, ne uykucusun sen bugün ya bak gözleme var hadi... Asel hadi sen de kalk, kalksanıza uff biliyorsunuz siz kalkmadan ben yiyemem ki. Hadi lan öff! Asayra, Asel hadi Asel bak hala Asayra kalkın ya...!!! Anne! Kalkmıyorlar anne bir şey oldu galiba! Anne gel ya, anne yetiş uyanmıyorlar! Hıh  anne...! Anne ateşleri var. Ambulans çağırın ! Heyyyy!
Koşarak aşağıya indim ve çoktan sofrada beklediklerini gördüm. Beni neden duymuyorsunuz? Diyerek sitem edip, Asel ve asayra bilinçlerini kaybetmişler çok ateşleri var ambulans lazım diye bir solukta anlattım ve bir telaş aldı sonrası belli belirsiz bir kabus gibiydi. Hadi ikizimi anlıyorum bünyesi en zayıf olanımız o,bir yudum soğuk bir içecekten içse hastanelik olma potansiyeline sahiptir lakin asayra ilk defa bu kadar kötü bir duruma gelmişti. Ve işin daha kötü yanı annemin ilk defa ama gerçekten ilk defa minnak'ı hiç bir zaman umursamamış olduğunu fark ettik bugün. Asel için ölecek derecede korktu ama minnak yoktu sanki hiç var olmamış, tek bir kızı var gibi tavırları benim gözlerimi doldurmuş ve tartışmıştım. Annem bana ayrı tapardı. En iyi iletişimi benle kurardı. Yerim daha bir ayrıydı. Ama bugün ilk defa onunla bu kadar çok kötü bir tartışma yaşadım.

Birkaç saat önce

Anne sen n'aptığını sanıyorsun ya gerçekten ciddi olamazsın. Ambulans'a sadece Asel'i söylediğini duyduğuma hala inanamıyorum,şaka dimi?

Hayır, değil. Gayet de doğru çünkü asayra atlatır bişey olmaz alt tarafı 41 dereceye yakın ateşi ama benim Asel'im biricik sevimli  hassas kızım, şu an 39.5° ateşi var ve çok büyük bir hasar olabilir.

Anne sen iyi misin gerçekten sen de mi ateşlendin, yoksa açlık mı vurdu ha? Minnak'ın ateşi 41,daha yüksek yani 41 daha büyük bir sayı hani hatırlarsan belki . Senin bu yaptığın bildiğin... Neyse.

Ben ne dediğimi gayet iyi biliyorum,merak etme. Sen söyle asıl annen ile nasıl konuşmak bu? Söyle bakalım neymiş,benim yaptığım, söyle de bilelim dimi ?

Senin bu yaptığın tamamen insanlık dışı, küçümsenilen hayvanlar var ya onlar yapmaz bunu be. Şu an senin insan olduğundan şüphe ediyorum resmen.

Tam devam edecektim ki başka bir ses devreye girdi.

Bu Ares'in sesiydi.

Arel şu an tartışacak bir zaman değil,hadi kardeşim, sen asi'nin kıyafetlerinden al. Malum, bizden başka kimse yok. Ben de Araf' a bir araç bulup bulmadığını soracağım. Bakalım bulabilmiş mi?

Haklısın, tanrım, gerçekten ben çok kötü bir kardeşim, özür dilerim. Burada iki kardeşim ölecek neredeyse ben kavga ediyorum. Özür dilerim, ben...

Sorun yok şebek ben anlıyorum seni , ayrıca sen gerçekten çok iyi bir kardeşsin, bizzat tecrübe ile sabit tamam mı ,hadi güçlü ol , onların bize ihtiyacı var.

Tamam, hadi sen git , bunlar hazır sayılır, geliyorum.

Tamamdır.  Diyerek indi.

Ve bir kaç saniye içinde Alptuğ diye bir ses duydum.

Ares şaka mı Alptuğ mu dedin sen az önce ? Derken kafamı kaldırdım ve gördüm gerçekti.

Anahtarı elime verdi ve eşyaları götürürken Asayra' yı almaya gitti.
Annem görseydi çok sevinirdi . Alptuğ'un annesi ile çok iyi arkadaş olmuşlardı. Ama tabii biz Ares ile konuşurken onlar ambulans geldiği için gitmişlerdi. Şu an yoldalardı.

Gerçekten ya bir kabustaydım, ya da sınav oluyordum.
Çocukluk arkadaşımızın gelişi, Asayra'nın aşırı kötü hale gelişi ve annem ile tartışmamın aynı saat sürecine tekabül etmesi'nin başka bir açıklaması olamazdı çünkü...

Birkaç gün sonra

Hastahaneye gelip, o telaş sonucunda iki kardeşimin de iyi oluşuna çok sevinmiştik. Alptuğ bir iş gereği tesadüfen birkaç saatlik burada iken bizim için uçak biletini değiştirmiş ve havaalanına gidecekken buraya gelmişti. Ama asi şanssız ki kendine gelmediği için göremedi. Alptuğ da 2 seferdir çok gorüşemediğimiz için bı dahaki gelişinde bir şekilde affettireceğini söyledi. Ama bilmiyordu ki kırgın olmadığımızı, o asi' nin kurtarılmasını sağladığı için aslında, bin kat daha fazla bizi fethetmiş olduğunu. Çünkü bunları söyleyemeden gitmişti. Ama sömestr bitişinde gelecekti yine bu  da yeterliydi zaten. Sonraki birkaç gün annemle konuşmadık. Asayra'ya söylesem mi, derken aniden söylemiş olduk ve evde benim annem için olan tavrım karşısında geriye kalanlar aynı oldu. Annem Asel haricinde bütün çocuklarını o gün tamamen uzaklaştırmış oldu ve Asel'e de bunu söylerken allayıp pulladığı için biz de Asel daha çok üzülmesin diye söyleyememiştik. Zaten bu haliyle keşke ben hasta olmasaydım ben nasıl bir ablayım diye kendini  suçlamıştı ona harika ablam için diye yazan bir kağıtla , bir YVES ROCHER kokusunu Asayra ona hediye edene kadar ki Asel o markaya tapardı. Onun iddiaya girerse seçtiği ödülü oydu ve kazanmadığı iddia kalmamıştı, onun için. Asayra gerçekten iyi çözmüştü ve bu saniyeden sonra ego dağlarında dolaşan sevimli tikimiz geri döndü. Ama gerçekten zorlu bir şekilde getirmiştik haftanın yarısını ve en kötü haftanın en güzel yanı da gerçek anlamda kardeşliği daha iyi öğrenmiştik, en başta ben ve Asel. Çünkü aslında en çok geçiştiren biz olurduk olayları, hem de fark edilmeyecek kadar ustalıkla...