Rıdvan'ın gözlerinin içine dik dik baktığım halde o bakışlarımı umursamayıp gülüyordu. Dirseğimi Rıdvan'ın karnına bastırarak ayağa kalktım. Üstüme bakıp tekrar Rıdvan'a dik dik baktım. Gülerek ayağa kalktı. Tam da o sırada Rıdvan'ın yanına siyah saçlı bir kız koşarak geldi. "Ya noldu sana iyimisin?" Deyip Rıdvan'ın yüzünü okşadı. Rıdvan elini çekip "Yok bişey. " deyip bana baktı. Yanındaki kız bana bakıp "Sen mi yaptın? Aptal önüne baksana." Dedi. Gülüp bir adım onlara doğru yaklaştım. "Ben yaptım veya yapmadım sanane? " dedim. "Bak kızım Rıdvan benim o yüzden ona ne olduğu herkesten çok beni ilgilendirir." Dedi. Bu kez hafif bir kahkaha attım. "senin mi? Hayallerini yerle bir etmek istemezdim ama sülük gibi çocuğa yapışmışsın seni umursadığını sanmıyorum. " dedim. Bana bir adım yaklaştı bende bir adım daha yaklaştım. "Senin varya..." dediğinde lafını kesip "Eee naparsın... Sürtüklüğünü ve ne kadar ucuz olduğunu bana da mı kanıtlarsın? " dediğimde şok olmuş bir şekilde bana baktı. Bana doğru yaklaştığında tam saçını tutacakken Rıdvan "Gökçe! Sınıfa çık benim sinirlerimi bozma. " dedi. Gökçe Rıdvan'a sinirle baktıktan sonra kafeteryadan çıktı. Ben Gökçe'nin arkasından bakarken Rıdvan kolumdan tutup beni bi yere götürmeye başladı.
"Nereye? Bıraksana ya!" dedim inatla.
"Üstün böyle mi kalsın istiyosun?"
"Hayır ama sen ne yapabilirsin ki?"
"Gelirsen görürsün."
"Gelmek istemiyorum. "
"Gelmek zorundasın ama,"
"Iyi tamam bırak kolumu artık. "
Dediğimde kolumu bıraktı bende yanında yürümeye başladım.Sonunda spor salonu olduğunu tahmin ettiğim bir binaya girdik. Tahmin ettiğim gibi spor salonuydu. Erkeklerin soyunma odasına doğru gittiğimizi görünce "Ben girmem oraya" diyerek itiraz ettim. Bana bakıp gözlerini devirdikten sonra soyunma odasının kapısını açtı. Bişey görmemek için ellerimle gözlerimi kapattığımda Rıdvan'ın "Beyler burayı boşaltsanız diyorum. " dediğini duydum. İçeriden sesler geldikten biraz sonra Rıdvan kolumdan tuttuğunda gözlerimi açtım. "Gel sana benim kazaklarımdan birini vereceğim. " dedi. Omuzlarımı silkip içeri girdim. Dolabını açıp içinden turuncu bi kazak çıkardı ve üzerime tuttu biraz bana baktıktan sonra dilini şaklatıp dolaptan koyu mavi üzerinde rastgele beyaz çizgiler olan bi kazağı bana doğru tuttu. Biraz baktıktan sonra olumlu anlamda kafasını salladı. Dolabını kapatıp "Hadi giy." dedi.
"Senin önünde giyinmem. "
"Merak etme bakmam. Giy."
"Hayır çık dışarı."
"Miray..."
"Dışarı çık Rıdvan. " dediğimde oflayıp dışarı çıktı. Bende üzerimdekini çıkarıp hemen onun kapağını giydim. "Gel" diye seslendim dışarıda olduğunu bişeyler mırıldandığı için anlamıştım.Kapıyı açıp içeriye girdi tam karşımda durup kazağın yakasını önümü kapatacak şekilde yukarı doğru çekti. Elimdeki kazağı alıp kendi dolabına koydu. "Sonra alırsın. Ve birde yakışmış. " deyip kolumdan tutarak dışarıya çıkardı. Dışarı çıkınca kolumu ondan kurtarıp "Şunu yapmaktan vazgeç kendim de yürüye bilirim. " dedim. Omuzlarını silkip ellerini lacivert ceketinin cebine koyup hafifçe gülümsedi. Çok tatlı gülmüştü ama ya...
Aklımdaki düşünceyi hemen kovup ona bakarak yürümeye başladım. Tam o sırada önümdeki kaldırım köşesine takıldım. Tam düşecekken hızlı bir hareketle beni kolumdan tuttu. "Ne demiştin kendinde yürüye biliyodun dimi? Görmüş olduk." deyip sırıttı.Rıdvan bizim sınıfın karşı çaprazındaydı. Öyle ya her ders arasında sınıfına koşturan kızları çok net görebiliyordum. Okul çıkışında annemi beni alması için arayacağım sırada Rıdvan yanıma geldi.
"istersen ben bırakayım zaten evlerimiz yakın. " dedi.
"Yok hayır teşekkür ederim. Ben zaten annemi arayacaktım."
"Miray anneni ara artık benim bırakacağımı söyle zaten geçen gün tanınmıştık sorun etmez. "
"Nasıl yani siz annemle mi tanıştınız?"
"Evet"
"Ne zaman?"
"Boşver Miray. Hadi ara. " dediğinde şok olmuş gözlerle ona bakıyordum. Annemi aradım. Ikinci aramadan sonra açmıştı. "Anne şey diyecektim beni eve bizim mahallenin oralarda oturan bi çocuk bırakacak eğer izin verirsen? " dedim.
Annem bişeyler mırıldandıktan sonra "Kimmiş bu çocuk? " dedi
"Rıdvan. Sizin tanıştığınızı söylüyo."
"Haa tamam, tamam. Söyle ona isterse biraz dışarıda gezin hem akşam yemegine kalır bize. " dediğinde şok olmuş gözlerle Rıdvan'a bakıyordum. Rıdvan gözlerini devirip telefonu elimden aldı. "Melek teyzeciğim nasılsınız? "
.....
"Evet evet doğrudur."
.....
"Çok sağolun ama ben rahatsızlık vermeyeyim? "
.....
"Tamam teyzeciğim öpüyorum ellerinden. "
.....
"Iyi günler." Deyip telefonu kapattığında ben uzaylı görmüş gibi Rıdvan'a bakıyordum.
Bana bişey söylemeyip " Hadi gidiyoruz " deyip siyah bir arabaya doğru yürüdü. Araba markalarıyla aram iyi değildi ama araba çok güzeldi. Ben arkasından gelirken "Ya nereye? Hem sen annemi nerden tanıyorsun bee?" Diye bağırdığım halde cevap vermedi. Yol boyunca sorduğum hiçbir soruya cevap vermediği gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya Kokan Bulut.
Fiksi RemajaAcı çeken bir kız; Miray ve kızdan daha büyük acıları olan; Rıdvan. Rıdvan ve Miray birbirlerinin eksik yanlarını tamamlamak için var olmuş gibiydiler. Ama bir gün hiç olmadık bir sorun yüzünden herşey kötüye gidebilir. Rıdvan Miray'ın acılarını m...