KALBİMDEKİ YALANCI

Bölüm 3

İnstagram: pembekalemhikayeleri

****

Bölüm Şarkısı: Nil - Hakkında Herşeyi Duymak İstiyorum

***

Bu bölüm canımmmmm Meloş'umun. ❤❤ Canım iyi ki iyi ki varsın. 😇

YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!!!🫶🏻

Keyifli Okumalar. ❤

***

Bir yıl boyunca nişanlı kalacağı adam yanına geldiğinde Asya kısa bir süre ne yapacağını bilemeden ona takılı kalmıştı. Evet bu adam çok yakışıklıydı ama daha önce de yakışıklı adamlar görmüştü ve bir çoğu da ona çıkma teklifi etmişti. O hiçbir zaman teklifleri kabul etmemişti. Babasından sonra erkekler onun için bencil ve kalpsiz varlıklar olmuştu. Kendini de hep öyle programlamıştı, hiçbir zaman onlardan etkilenmemişti. Fakat şimdi neredeyse kulaklarına kadar ulaşan kalp atış seslerine inanamıyordu.

Ömer de Asya'dan farklı değildi. Hayatında sayısızca güzel kadın görmüş, bazıları da sevgilisi olmuştu ama hiçbir kadın kalbinin böylesine hızlı atmasını sağlayamamıştı. Bu kadının gözlerine bakmak bile kalbini ısıtıyordu, anlayamıyordu bu halini. Anlamak da istemiyordu, sadece bu kadını tanımak istiyordu.

Ömer karşısında şaşkınlıkla kalakalan güzel kıza, hafifçe gülümseyerek elini uzattı. "Merhaba, ben Ömer Yıldırım. Sen de Pınar olmalısın". İçinden bu kez de kendine güldü. Sanki Pınar olduğunu bilmiyordu, sanki deminden beri onu uzaktan izlemiyordu da yalnızca şu an görmüştü. Asya uzun boylu, sarışın, mavi gözlü bir kızdı ve Ömer kadınlarda bu üç özellikten de hoşlanmazdı. O, esmer ve kısa kadınları tercih ederdi. Fakat bu kadın başkaydı. Ona bakarken tek hissettiği, derin, hüzünlü mavi gözlerinde kaybolma isteğiydi.

Ona Pınar denmesi önceden de rahatsız etmişti ama ilk defa o kelime kalbine batmıştı Asya'nın. İlk defa ona söylenen bu isme itiraz etmek istemişti ama yapamazdı. Elini uzatıp adamın uzattığı eli kavrayıp sıkarken "Merhaba" dedi sadece. Adam ona adını söylemişti. Daha ilk baştan onu doğrulamaya ne gerek var diye düşünüyordu, kendince.

Asya hipnoz olmuş gibi Ömer'i izliyordu. Ondan bu kadar etkilenmesi normal miydi bilmiyordu ama çok korkuyordu.

Ömer'in "İstersen hemen çıkalım. Sen de yorulmuşsundur" dediğini ancak saniyeler sonra idrak edip "Ta-tabi" diyerek elini valizine ve çantasına uzattığında Ömer elini onun elinin üzerine koydu. "Sen bırak, Edip alır onları"

Asya başta Ömer'in ne demek istediğini anlamasa da onun baş hareketiyle hızla yanlarına gelip selam verdikten sonra valizleri alan adamı görünce, Edip'in onun şoförü olduğunu anlamıştı. Ömer'ın yol göstermesiyle onunla birlikte Edip'in arkasından çıkışa doğru giderken aklı Ömer'in az önceki dokunuşundaydı. Tek bir teması bile elini yakmaya yetmişti. Kendine kızıyordu, bu hislerin geçici olmasını içinden diliyordu.

Otoparka çıktıklarında ikisi de konuşmadan ilerlemeye devam ediyordu. En sonunda sessizliği Ömer bozarak "Nasıl geçti yolculuğun?" diye sordu.

Asya bu tok ve güçlü sesi üçüncü kez duymasına rağmen yine de etkileniyordu, sanki her seferinde ilk defa duyuyormuş gibi irkiliyordu. Adama başını yavaşça çevirip "İyi geçti" dedi. "Uzun yolculuklara alışkınım, çok yormadı"

Ömer Asya'nın cevabına sadece erkeksi bir şekilde, ağır ağır kafa sallayarak cevap vermişti, sadece bu hareketiyle bile yanındaki kadını etkilediğini bilmeden.