İnstagram: pembekalemindunyasi
**Bölüm Şarkısı: Bana Bir Masal Anlat Baba
**
Ömer 'anlaşmalarının' detaylarını konuştuktan sonra evden çıkınca Asya bir süre hareket etmeden, ses çıkarmadan salondaki geniş koltuğun üzerinde oturdu. Bu adamdan fazlasıyla etkileniyordu, onun kömür karası gözlerine ne zaman baksa sanki uzay boşluğunda bir kara deliğin içine düşmüş kadar mahvolmuş ve çaresiz hissediyordu. Eskiden birine karşı böyle hissetmek için neler vermezdi ama şimdi çok korkuyordu. Eğer Ömer'e aşık olursa başta Pınar'ın hayatı dahil herkesin hayatını mahvederdi. Ve kendi de parça parça olurdu. Aşık olacağı adama yalan söyleyemezdi, yalan söylediği bir adama aşık olamazdı.
Salondaki sessizlik senfonisi aşağı kattan gelen telefon sesiyle bölününce Asya ellerini koltuğa bastırarak zar zor ayağa kalkıp ağır ağır aşağıya indi. Telefon çoktan kapanmıştı ama nasılsa geri ararım diye düşünüyordu, o yüzden yavaş hareketlerini hiç bozmadı.
Ahşap merdivenlerin sonuna geldiğinde gözlerini etrafta gezdirdi. Telefonunu televizyon ünitesinin yanında görünce bu sefer hızlı adımlarla oraya ilerledi. Telefonu eline aldığında bu sefer bir mesaj düşmüştü ekrana; beklediği kişidendi. Ne zamandır aradığı adresi arkadaşı sonunda bulmuş olmalıydı. Heyecanla ama aynı zamanda korkuyla mesajı açtı. Ekranda yazanları okurken telefon tutan eli titriyordu, bir rüzgar esse telefon elinden uçacak gibiydi. Buradan bir arkadaşı olan Kenan sonunda onun adresini bulmuştu. Asya çok istemişti ama Kenan biraz isteksizdi. Asya'nın bu adamın adresini bulunca mutlu olmayacağını biliyordu ama o çok ısrar edince mecburen bulmuştu. Asya ile üniversitede tanışmış, çok iyi arkadaş olmuşlardı. Doğa, o ve Asya geceler boyu çalışmalarda hep beraberdiler. Fakat Kenan üniversite bitince Türkiye'ye dönmüştü, o yüzden artık sık sık görüşemiyorlardı ama sürekli konuşuyorlardı. Asya Türkiye'ye gelirken Kenan'a bu nişanlılık meselesinden bahsetmemişti. Ondan sakladığından değildi, sadece yüz yüze anlatmanın daha iyi olacağını düşünüyordu. Yüz yüze anlatma cesaretini bulmak içinde görüşmeyi bir süre erteleyecekti.
Ekranda yazan adrese yeniden bakıp telefonu kapattıktan sonra koşarak odasına çıktı. Bunun için çok beklemişti ve artık beklemek istemiyordu. Dolapları açıp bu sıcak havaya uygun beyaz, üzerinde bej renk çizgileri olan kısa bir elbiseyi çekip aldı. Hızlıca üzerindeki kıyafetlerden kurtulup elbiseyi üzerine geçirdi. Ayaklarına kıza topuklu yine bej rengi ayakkabılarını giyindikten sonra takmak için dolaptaki askıdan yeşil küçük çantasını aldı; telefonu ve biraz parası sığsa yeterdi. Saçlarında sadece birkaç kez fırça gezdirdikten sonra hafif bir makyaj yapıp hızla aşağıya indi.
İlk karşılaşmaları olacaktı ve hiç umurunda olmasa da, nedense onun kendini güzel bulmasını istiyordu. Portmantodan anahtarı alıp kapıdan çıkınca anahtarı kilide takıp birkaç kez döndürdü. Anahtarı kapıdan aldıktan sonra gül bahçesinin arasından daha neresi olduğunu bilmediği sitenin çıkışına doğru ilerledi. Tam olarak nereye gittiğini bilmiyordu ama giden arabaları takip ederek çıkışı bulacağını tahmin ediyordu. Asya, uzun bir süre yürüyüp hala bir çıkış bulamayınca isyan bayrağını çekmek üzereyken ilerideki taksi durağını gördü. Yorulmasına rağmen koşarak oraya ilerleyip önde duran taksinin yanında durdu. Kulübenin önünde duran adamlardan taksinin müsait olduğu yanıtını alınca da arabaya bindi. Şoför gelince ona telefondaki adresi verip yola çıktılar.
Yaklaşık yarım saat sonra taksi bir plazanın önünde durup Asya'ya döndü. "Abla bahsettiğin adres burası"
Asya korkuyla bakışlarını binaya çevirdi. Başta gelmek için çok istekliydi ama şimdi hiç emin değildi. Gidip ne diyecekti ki? Ya adam onu terslerse? Bunu kaldırabilir miydi? Kararsız bir şekilde binaya bakarken şoför "Abla inmeyecek misin?" diye sorunca bakışlarını ona çevirdi. Şoför muhtemelen yirmili yaşlarının başında genç bir delikanlıydı. Gençliğine rağmen Asya ile çok saygılı konuşmuş, yol boyunca gerekmedikçe muhabbete girmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ YALANCI
RomanceSadece anlaşma olarak başlanan bu nişanlılığın ilk görüşte aşka dönüşeceğini kim tahmin edebilirdi ki? Arkadaşı Pınar'la yer değiştiren Asya da hiç tahmin etmiyordu. Sadece basit bir nişanlılık süreci, onun hayatının en güzel ve yalan dolu günlerine...