İnsagram: pembekalemhikayeleri****
Asya karşısında Doğa'yı görmeyi beklemediği için bir süre şaşkınlıkla ona bakakaldı. Fakat çok geçmeden saniyeler sonra toparlanıp, onun şaşkın suratını bile fark etmeden, boynuna atladı. Ondan ayrılalı uzun bir zaman olmamıştı ama yine de onu çok özlemişti. Boynuna sarılırken "Seni çok özledim" deyip ellerini ona daha sıkı sardı. Doğa, elleri iki yanında, katı bir şekilde hala olduğu yerde hareket etmeden durmaya devam edince Asya sonunda fark edip şaşkınlıkla ondan ayrıldı. Arkadaşı heyecanla karşısına çıktıktan sonra neden bu kadar durakladı merak ediyordu. Kaşlarını hafifçe çatıp Doğa'nın ifadesiz suratına baktı. "Ne oldu Doğa?" diye sorduktan sonra bile Doğa tepki vermemişti. O da kaşlarını çatmış Asya'nın arka tarafına doğru bakıyordu. Asya bakışlarını ondan ayırıp arkasına dönünce Ömer'in keskin, kömür karası gözleriyle karşılaştı. Korkuyla yutkundu. Aklında az önce yaşadığı her dakikayı gözden geçirdi. Gerçek kimliğini açık edecek bir şey söylemediğini anlayınca derin bir nefes aldı. Yüzüne geniş bir gülümseme kondurup Ömer'e baktı. Sanki gözleriyle anlaşmışlar gibi gülen bakışlarını kısa bir süre Doğa'ya çevirdikten sonra yeniden Ömer'e baktı. Yakalanma korkusunu içinde örselemeye çalışıp "Ömer bu arkadaşım Doğa" dedi gülümsemesini devam ettirerek.
Daha sonra Doğa'ya döndü. "Doğa bu da Ömer."
Doğa hala şaşkın bakışlarını Asya ve Ömer'in üzerinde gezdirirken, Ömer harekete geçip ağır adımlarla kapıya doğru yürüdü. Yanlarına gidince tutkunu olduğu mavi gözlere bakıp onlara en güzel gülüşünü gösterdi. Bakışlarını ondan almak zordu ama zorlanarak karşısındaki arkadaşına döndü. Elini gülümseyerek uzatıp "Hoş geldiniz. Tanıştığımıza memnun oldum" dedi.
Doğa üzerinde hala şaşkınlığı atabilmiş değildi. Arkadaşının nişanlanacağını biliyordu ama hepsinin bir düzmece olduğunu söylemişlerdi ona. Bu adamın sabahın bu saatinde arkadaşıyla aynı evde ve sanki beraber yaşıyorlarmış gibi durmalarını anlayamıyordu. Asya onun her şeyiydi. Aralarında hiçbir sır yoktu. Ve o, arkadaşını çok iyi tanıyordu, Asya asla böyle bir şeyi yapamazdı. Hayatı boyunca erkeklerin hiçbirine yüz vermemiş bir kızın, daha dört gündür tanıdığı bir adamla birlikte olması imkansızdı. Ve Doğa biliyordu ki; bu kız Asya ise daha da imkansızdı. Aklı çok karışıktı, bir an önce Asya ile konuşup, neler olup bittiğini öğrenmek istiyordu. Fakat önce önlerindeki engeli aşması lazımdı. Karşısındaki yakışıklı adamın ona uzattığı eli sıktı. "Hoş bulduk. Memnun oldum"
Kısa tokalaşmadan sonra Ömer bakışlarını Asya'ya çevirip "Pınar ben gidiyorum. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa beni aramaktan çekinme" dedikten sonra Doğa'ya dönüp "Tekrar tanıştığımıza memnun oldum" deyip Doğa'nın yanındaki boşluktan geçip hızlı adımlarla evden ve bahçeden çıktı.
Bu hızlı gidiş Asya'yı şaşırtmıştı. Ona 'kahvaltıya kal' bile diyememişti.
Doğa ellerini bağlayıp "Ee Asya hanım dökül bakalım, neler oluyor?" deyince Asya Ömer'in ardında kalan bakışlarını Doğa'ya çevirdi. Arkadaşının kafasının karıştığının farkındaydı.
Elini tutup "Hadi gel içeri girelim, orada anlatırım her şeyi" deyip Doğa'yla birlikte salona girdi. Beraber salonun ortasına yürüyüp ikili koltuğa yan yana oturdular. Asya vücuduyla ona dönüp derin bir nefes aldı. Sonra gülümsedi. Ne olursa olsun, onun burada olması ona ilaç gibi gelmişti. Yıllardır hasret kaldığı memleketine giden gurbetçiler kadar mutluydu. Sonunda sılasına kavuşmuştu. Kendini tutamayıp tekrar arkadaşının boynuna sarıldı. "Seni çok özledim Doğa, çok"
Doğa da bu sefer kendini tutmadan arkadaşına sıkıca sarıldı. "Ben de seni çok özledim bebeğim, hem de çok"
İkisi de bir süre sadece birbirlerine sarıldılar. Kelimeler yoktu, ondan önemlisi hissedilen duyguların görünmez kavuşması vardı. Birbirlerinden ayrılırken bile tam ayrılamamışlar; yüz yüze bakacak şekilde aralarında küçük bir boşluk bırakmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ YALANCI
RomantikSadece anlaşma olarak başlanan bu nişanlılığın ilk görüşte aşka dönüşeceğini kim tahmin edebilirdi ki? Arkadaşı Pınar'la yer değiştiren Asya da hiç tahmin etmiyordu. Sadece basit bir nişanlılık süreci, onun hayatının en güzel ve yalan dolu günlerine...