5

31 4 0
                                    

sabah duman ın üzerime çıkmasıyla uyandım.3gündür burada değillerdi çünkü kardeşim Elif ile büyük annemleri ziyarete gitmişlerdi.Elif i de duman ı da çok özlediğim için duman a kızmak yerine ona sarıldım.şimdi neden kediyle beraber gitti diyeceksiniz.büyükannem duman ı çoook seviyor.onu özlediği için Elif onu da yanında götürmüştü.ben de gidecektim ama lise son sınıf olduğum için annemler şu berbat sınava hazırlanmam gerektiğini ve gidemeyeceğimi söylediler.nese.duman ı bırakıp banyoda yüzümü yıkadıktan sonra hemen aşşağı indim.Elif anneme kahvaltı hazırlamaya yardım ediyordu.ve... babam da ordaydı.ne yani o da mı döndü iş gezisinden.aşşağı iner inmez Elif yanıma geldi.aramızda 5 yaş vardı.yani o da 7.sınıfa gidiyordu.ama biz hiç böyle sürekli kıyafet için kavga falan eden abla kardeş olmadık.biz sadece 1 kere kavga ettik. o da duman ın ismi konusundaydı.ben adının siyah olmasını istiyordu o da ateş olmasını istiyordu.ama en sonunda orta yol bulup duman koyduk adını.bu da onun fikriydi ama olsun.

-ablaların en balııııı deyip sarıldı

-kardeşlerin en huysuzu.diyince bana baktı.sonra da hıh deyip arkasını döndü.ben sonra ona gülerek

-ama en tatlısı gel buraya özledim seni diyince yine sarıldık.sonra da babamın yanına gittim.

-sen de hoşgeldin babiş.

-hoşbulduk kızım deyince sarıldık.

-sizinle burda kahvaltı etmeyi çok isterdima ama dışarda işlerim var. 

-ne zaman gelirsin annem

-inan hiçbir fikrim yok.

-tamam çok geç kalma

-tamam anniş hadi bay diyip yukarı odama çıkıp üzerimi değiştirdim.sonra da arabaya binip gittim.indiğimde haydar bağlıydı.ondan olabildiğince uzak bi şekilde  kapıyı çaldım.açan barış tı.

-aa selam

-selam

-erken gelmişsin

-saat 11

-o kadar oldu mu yaa

-evet doğa da gelir biraz dan

-tamam içeri geç.kahvaltı?

-valla çok iyi olur deyip içeri geçtim.

-fakat bi soruun var evde hiçbişey kalmamış peynir zeytin falan var sadece

-ben hallerderim deyip doğa yı aradım.gelirken poğaça ve simit almasını istedim.o sırada aşşağı barış indi.

-hoşgeldin

-hoşbulduk dedim zil çaldı doğa geldi ve kahvaltı ettik.

-evet şimdi şu kitabı getirin. dedim.barışda kitabı getirdi.kapağını tam açacakken bir mesaj geldi.

*artık 4 kişi olduğunuza göre kitabı açabilirsiniz.fakat bu kitaptaki bilgiler çok değerli.yani önce keşfedin ve bilgileri kontrol edin.sonra işe başlayın.*

ne yani.ne demeye çalışıyordu.neyi kontrol edicektik .ya da keşfedecektik.tamam açmadan bilemeyiz değil mi?kitabın ilk sayfasını açtım.ve sesli okumaya başladım.

          bir kızın gece bir anda kaybolması ve yaklaşık 1 saat sonra esrarengiz bir şekilde yatağına geri dönmesi büyük bir olayın başlangıcı oldu.üstelik bu 2 kızın başına gelmişti.aynı günde aynı gecede ve aynı saatte.garip olansa ertesi gün iyi arkadaşlar olarak uyanaları.nasıl olduğu bilinmiyor fakat 2 kız da hiçbirşey yaşamıyor.3 gün sonra aynı olayı 2 erkek çocuğu da yaşıyor.onlar da arkdaş oluyorlar.şuan bu dörtlü olay hakkında hiçbir şey hatırlamıyor.5yıldır bu olay araştırılıyor ama olayı araştıran bütün bilim adamları esrarengiz bir şekilde kafayı sıyırıp Ankara da bir tımarhane ye kapatılıyor.artık orası sadece onlarla aynı olayı yaşayan bilim adamları ile doluyor.ve kısa zaman sonra hepsi  aynı gün saat aynı dakkika hatta aynı saniye ölüyorlar.içerdeki hemşire doktorlar ve personelle kısacası hastalar dışında hrkes kendini aynı saniye dışarıda buluyor.o günden sonra da kimse o tımarhane ye giremiyor.girmiyor değil giremiyor.girmeye  çalışan herkes akşam odasında  *doğru kişi değilsin*mesajları alıyor ve odasında gördüğü iki gölge onu öldürüyor.fakat ilerde kesinlikle 4 doğru kişi oraya girebilecek.çünkü onların kaderleri bu.herşeyin başladığı gece de kaybolan 4 çocuğa ise hiçbir zarar verilmedi.hatta korundular.görünmez gölgeler onlara zarar vermek isteyenlere zarar verdi ve o 4 çocuğa hiçbirşey olmadı.ve onlar krunduklarının farkında değillerdi.şuan ise kendi eceli ile yani yaşlanıp öldüler mi yoksa hala gençler mi.ya da çocuk mu bilinmiyor.çünkü o geceye dair bir tarih yok.tek bir zaman kavramı var o da bu olay gece 2 ile 3 saatleri arasında olan bir olay...

sadece bu kadar yani 1 sayfa okuyabildik çünkü.diğer sayfaya geçerken sayfa kapandı.ve bir mesaj geldi.            

*şimdilik bu kadar bilgi yeter.az önceki mesajda ne demek istediğim i az sonra anlayacaksın*

sonra doğa sessizliği bozdu

-ben kenimi çok tuhaf hissediyorum

-iyi misin? dedim

-hayır ama evet.bilmiyorum sadece tuhaf.bu odada...bizden başka birileri daha var

-nereden anladın ? dedi barış

-bi...bilmiyorum hissediyorum. o an sadece bir düşünceye odaklandım.burada mısın? sadece bunu düşündüm.inanılmaz bir şekilde başka bir şeye odaklanıp onu düşünemiyordum.başka sesler duymuyordum bile.sonra elim kaşındı.elime baktığımda aklımı kaybediyordum.elimde

*evet buradayım kumsal.tam yanında oturuyorum.korkma sana zarar vermem.veremem... belki diğerlerine istersem veririm ama sana istesem de veremem.nedenini bu olaylar bitince herşeyi öğrenince anlarsın.olayı çözmeye yardım etmek için tanıştığımız ilk gün hepinize 2 tane güç verdim.şuan düşün ve hepinizin gücünü bul*

bunu sesli okurken herkes bana döndü bi anda.

-bu ne şimdi?     dedi barış.            onlara o düşünce ve odalanmadan başlayıp herşeyi anlatttım. 

-demek ki hayal değilmiş.dedi deniz.ben de ona noldu bakışları attım.

-eve geldiğinden beri yanında bir karaltı vardı.sen nereye gidersen oradaydı.ben kitabı almaya gittimdeyse yanından kalktı ve benle geldi.demek ki bu o

-peki bunu neden biz değil sen görüyorsu dedi uzun zamandır sessizliğini koruyan doğa

-biz göremiyoruz çünkü...çünkü onun gücü bu.dedi barış.

-nereden anladın? dedim.

- kafamdaki ses öyle söyledi.   o an aklıma bir fikir geldi

-deniz in gücüonları görmek.barış ınki ise onun sesini duymak.diyince herkes bana baktı.

-bence sor.doğru olmayabilir dedi doğa.tamam  dedim ve doğru mu? düşüncesine odaklandım.sonra da elimde 

*evet doğru.senin gücünse benle iletişime geçmek * dedi bunu da sesli okudum

-peki ya benim gücüm ne?dedi doğa.evet onun gücü neydi?   sonra doğa bir çığlık attı.

-ne oldu?dedim

-bi... ri bana dokundu.

-evet bende gördüm.o gölge yanından kalkıp doğa nın koluna dokundu.

-şuan nerede dedi barış.

-doğa nın tam yanında.

-doğa ona dokun .dedi barış

-neden ki.zaten nerede bilmiyorum.

-kolunu kaldır ve biraz sağa doğru kaydır.şimdi biraz aşşağı.tamam ileri. dedi doğa barış ın söylediklerini yapıyordu.sonra doğa küçük bi çığlık daha attı.

-hissediyor musun?   dedi barış.

-evet

-tamam şimdi elini çek dedi ve doğanın elinin olduğu yere kendi elini koydu.

-hala aynı yerde mi deniz?

-evet.

-ama hissetmiyorum.çünkü doğa  nın gücü bu.onları hissediyor ve bu ortamdaysa onu da hissediyor.

bu çocuk gerçekten zekiydi.saate baktım.15.00    

-tamam bu günlük bu kadar yeter.yarın okulda görüşürüz.dedim ve hepsiyle vedalaşıp arabama bindim.   neden bu kadar gitmek istediğimi bilmiyorum ama içimden bi ses öyle diyordu.bir şarkı açtım ve yolda gitmeye başladım.biraz gittikten sonra bi anda önüme bir araba çıktı.ani bir fren le durdum.kalbim çok hızlı atıyordu.başımı direksiyona yaslayıp nefes alıp verişlerimi düzelttim.kafamı kaldırdığımda bir çığlık attım.çünkü önümdeki büyük araba camında KANLARLA şu not yazıyordu.

*her şey yeni başlıyor.yanında sana zarar vermeyecek melekler olabilir.fakat şunu unutma .bu yola artık bulaştın.seni de öldürmek için elimden geleni yapacağım.ne sen ne de yanındaki melekciğine söyle beni hafife almasın.4ünüzde öleceksiniz.bu işe hiç bulaşmamalıydın  EZGİ KUMSAL ERYİĞİT*

Siyah melekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin