11

19 5 0
                                    

herkes birbirinden berbat gözüküyordu.bence aralarında en iyisini ben yaşamıştım.çünkü abartılı şekilde korkmamıştım.yaşadığıma şükretmeliydim.bunları düşünürken deniz de geldi.ve evet doğru bildiniz berbattı.hemen gidip sarıldım.çünkü bu hayatta öğrendiğim bir şeyler varsa bir tanesi de sarılmanın acıyı hafiflettiydi. her neyse .

herkes yaklaşık kendine geldiğinde başlarımıza gelenleri anlatmaya başladık.evet.haklıymışım.aralarında en iyisi benimkiydi.aralarında en güçlüsü ben olmama rağmen ben iyisini ,en güçsüz olan doğa nın ise en kötüsünü yaşaması hayatın bize bir hilesiydi . evet. doğardık . yaşardık .ölürdük.ama yaşarken hayat bize çok oyun oynar, oyunlarda da hile yapardı.aynı şuan doğa ve bana yaptığı gibi. doğa nın yaraları fazlaydı.krem sürmezsem izi kalabilirdi.çantamdan hiç ayırmadığım kremimi çıkartıp doğa nın kol ve sırtına sürdüm.saçlarını da topuz yaptım.çünkü çok yıpranmış görünüyordu.saçlarının kısa olması nedeniyle yaptığım topuz küçük ama çok tatlı olmuştu.sonra aşşağıdan gelen ayak sesleri duyduk .herkes pür dikkat sesleri takip ediyordu.sonra bir kadının sesi geldi.

-heey.sen .kumral erkek çocuk.hala neden burada olduğunu söylemedin.2 dakika içersinde gitmiş olamazsın değil mi? nerdesin?

-bu o       dedi barış

-kim dedi deniz

-kütüphanedeki genç kadın.    bu kadın ölmemiş miydi?   herkesin içini bir korku kaplamıştı.evet itiraf ediyorum.benimde.adım sesi iyice yaklaşıyordu.bu kata gelmiş ve bu odaya gelmek üzereydi.aklıma gelen en mantıklı şeyi yapıp kapıyı sessizce kapattım.

-işte buldum seni.film odası ha? saklanmak için iyi bir yer.       sonra sesini biraz daha kalınlaştırıp tanınmaz hale getirdi.

-черный ангел neyceydi bu? ben bunu düşünürken o da kapıyı üzerimize kilitledi.

-bu da neyce? diyen barış a cevabı doğa verdi

-rurça

-nereden biliyorsun

-bilmiyorum.öyle bir şey geçti içimden.bence rusça

-olabilir

-valla artık her şeye inanırım.

-ee madem kilitli kaldık .hem de film odasında.biraz tadını mı çıkarsak? (deniz)

-mesela(ben)

-ben anladım.kardeşim bir film bulursak izleriz tabiki de(barış)

-e arayalım(doğa) ben hemen yerimden kalkıp dolapların içini karıştırmayı başladık.doğa buldum diye bir çığlık atınca herkes ona baktı.eline 10-15 tane filmle geldi yanımıza.filmlerin çoğu korku filmiydi

-korku filmi mi izlesek(deniz)

-benim için sorun yok(barış)

-ben için hiç sorun yok(ben)

-tamam o zaman izliyoruz(doğa)

-çığlık? siccin 3? dabbe cin çarpması? işkence odaları?

-fark etmez(ben)

-şey aralarında en korkunç olmayanı çığlık.bence o olsun. (doğa)

film başlamak üzereyken herkes televizyon ya da kocaman şey artık her neyse onun karşısındaki koltuğa geçip izlemeye başladı.zaten elektrikler olmadığı için çok korkunç bir ortamdaydık.ortalığı sadece televizyonun ışığı aydınlatıyordu.bi de çok az gelen ay ışığı.anneme doğalarda kalacağıma dair mesaj attım.doğa da abisine durumu idare etmesi için mesaj attı.film başladı.tamam kabul etmeiyim ki biraz korkmuş olabilirim.doğa tüm film boyunca ben ve barış ın kolunu morarttı sıka sıka.keşke filmde doğa nın yanında oturmasaydım çünkü kolum gerçekten acıyor.film bitti ve 2 koltuğun birine ben geçtim diğerine ise doğa.barış ve deniz ise buldukları-artık film odasında ne arıyorsa- şişme yatağa geçtiler.barış yatağını doğa nın koltuğunun altına deniz ise benim koltuğumun altına kurdu.

01.00

doğa kıpırdanmaları sonucu en sonunda benim gibi barış da uyandı

-uyuyamadın mı?

-korkuyorum

-yanıma gelmek ister misin?

-bilmem ki?

-yatak 2 kişilik.kıpırdanıp beni uyandırcağına uyu dedi ve güldüler.sonra doğa barış ın yanına geçti

-teşekkür ederim dedi.barış cevap vermeden sadece gülmekle yetindi

-iyi geceler

-sanada

 ah be doğa.bir de korkmam ben diyip korku filmi izliyor.dedim kendi kendime ve uyudum.

08.30

uyandığımda bir çift kol bana sarılıyordu.bi anda normal geldi  ve boşver dedim.sonra kafama dank etti ve gözlerimi açtım.karşımda deniz vardı.ben ne ara geldim buraya.üstelik deniz e sarılıyordum.benim burada ne işim vardı lan.bu sırada deniz uyanma belirtisi olarak homurtular çıkarmaya başlamıştı.ben de uyuma numarası yapıp gözlerimi kapattım.sonra üstümde bir çift göz hissettim ve yeni uyanmış gibi davrandım.sonra gözlerimi açtım.beni izliyordu.gülerek.daha önce hiç görmediğim bi duygu vardı gözlerinde.uyandığımı görünce hemen kollarımızı birbirimize dolamayı kestik.ben doğruldum.

-şey ben bi şey yapıyım sonra şeyaparım gibi saçma bir cümle kurdum.neyse ki o da benle aynı durumdaydı.

-tabi sen şeyap sonra şeyaparsın. dedi ve kendimi film odasının lavabosuna attım.ayna da ise kanlarla yazılan bir şey bulmamla çığlık attım

  черный ангел  

Siyah melekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin