Siyah melek

21

biz insanlar garip varlıklarızdır. birimiz gerçekten gereksiz kurallar koyarız. bir diğerimiz ise bu  kurallar insanların hayatını zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz diye düşünür. biz şu anda 2. seçenekteyiz. yani bazı gereksiz kurallar olduğu için hayatımız çok zor. ben size olayların başını yine anlatmayı unuttum değil mi?

                                                      *********************************************

doğa sonunda bize olayları anlatmıştı.herkes şok içindeydi.ama benim şok um yaşanan olaylar için değildi. yani daha kötü bir şey yapmasını bekliyordum.benim şok um doğa nın nasıl bu olayı nasıl bu kadar erken atlattığıydı.nasıl bu kadar sakin kaldı anlayamıyorum.sanırım biraz değişmesi gerektiğini anlamıştı.her neyse şuanki sorunumuz bu kutuyu nasıl açacaktık.asla kıramazdık çünkü demirdi.kilidi çok sıkıydı .çok denediğimiz halde açamadık.hatta büyük bir ateş yakıp yakmayı bile düşündük.tamam bu çok aptalca olurdu.ama aklımıza başka hiç bir şey gelmiyordu.Ankara da açmayı deneyelim dedik.çünkü orada tanıdık bir çilingir vardı ve bu kutuyu açmaya çalıştığımızı aileme söylemezdi.yani ben öyle düşünüyordum.ayrıca içinden ne çıkacağını bilmediğimiz için tanıdık birine gitmek gerçekten uygun olurdu.çünkü polise ya da çevreme anlatma riski daha azdı.ama maalesef böyle bir şey yapamazdık. yani bunu uçağa hayatta sokmazları bu kutuyla.şu valizlerimizi koyduğumuz yerden(adını bilmiyorum) onu da geçirmek zorundaydık ve içinde garip bir şey varsa bizi polise bile verebilirlerdi.işte yukarıdan bahsettiğim kurallardan kastım buydu.ah şu kurallar! 

-bence şuan tek çaremiz çilingire gitmek dedi deniz

-peki çilingiri nerede bulacağız diye sordu doğa

-illa ki buluruz bir yerden.

-pekala içini açmak isterse ?

-açtırmayız

-umarım bizi dinler

-umarım

                                               *******************************************************

yolda birsürü yere sora sora sonunda bir çilingir bulmuştuk.içeri girdik.barış konuşmayı başlattı

-привет(merhaba)

-Привет здесь(merhaba buyrun) barış kutuyu gösterdi ve:

-Не могли бы вы открыть замок этого сундука?( bu sandığın kilidini açabilir misiniz?)

-Принесите его(getir bakalım). barış sandığı adama götürdü.adam bir süre uğraştı .sonra ise kilidi açtı.tam kapağı kaldırıyordu ki barış:

-Внутри девушек есть специальные предметы(şey içinde kızların özel eşyaları var) admın yüzünde bir tebessüm oluştu.

-хорошо(pekala ) dedi ve sandığı barış a uzattı.sonra ücreti ödeyip çıktık.

  **************************************************

bu sefer deniz ve barış ın odasına gittik.kutunun içinden gerçekten de 4 tane CD çıktı.izlemeye hazır mıydık.kesinlikle hayır.

-hadi izleyelim dedi barış

-olmaz dedim bir anda. bana anlamaz gözlerle baktılar.

-kumsal ne oluyor?

-ben hazır değilim.gerçekten.içinde ne olduğunu bilmiyoruz

-öğrenmenin tek yolu var.

-aynen izleyip öğreneceğiz işte

-anlamıyorsunuz.belki de bizi dağıtacak şeyler var.ben gerçekten hazır değilim.

-ne yani korkuyor musun?

-evet korkuyorum tamam mı?

-sen mi? deyim alaylı bir şekilde gülmeye başladılar.

-ben korkamaz mıyım?

-yeme bizi .hadi şakayı bırak ta izleyelim şunu.

-hayır dedim şaka falan yapmıyorum. ben korkuyorum.ben robot değilim benimde her insan gibi korkularım var .tamam yeter artık şu dakikadan sonra bana korkusuz falan demek yok dedim ve hızlı bir şekilde odadan çıkıp bizim odaya girdim.gözlerimi kapattım.uyumaya çalışacaktım.