3

34 4 2
                                    

gidip bir kafeye oturduk.bu arada acıktığımız için ben bir büyük boy  pizza istedim.hepsini tek başıma bitiremeyeceğimiz için doğa ile yarı yarıya bölüştük.3 yaşından beri doğa yanımdaydı ve hep böyle yapardık.deniz ve barış ta birer tane orta boy pizza aldılar.bunları yerken ben bi anda

-anlatın diyince korktular.deniz bana cevap veren isim oldu.

-başlıyorum.biz yani barış ve ben yaklaşık bi hafta önce kafa dağıtalım dedik.ve biryerlere gittik.tabiki içtik ve sarhoş olduk.geri dönerken de çevirmeye yakalandık.alkol kontrolu yaptılar ve bizi o günlük gözaltına ldılar.ayrca sarhoş araba kullandığı için de barış ın ehliyetine el koydular.ama biz asla orda kalamazdık.biz de lavabodaki havalandırmadan kaçtık.tabii keşke kaçmadan önce yolun nereye gittiğine baksaydık.çünkü kendimizi bi orman da bulduk.çaresiz yürümeye başladık yoksa bizi kısa sürede yakalarlardı.bi anda barış garip sesler duyduğunu söyledi.    deniz in lafını kesip

-ne gibi sesler barış? diye sordu doğa.

-sağa dön sola dön düz git gibi sesler.ama kadın mı erkek mi söylüyor anlayamadım.çok garipti.denize bakıp devam gibi bi şekilde kafamı salladım.

-bende çaresizce barışı dinledim çünkü nereye gideceğim hakkında bir  fikrim yoktu.ayrıca o sesleri sadece barış ın duyduğuna nedense ikimizde şaşırmadık.çünkü kafamız cidden iyiydi ama şuan çok paranormal geliyor.her neyse sonra bi anda karşımıza bir bina  çıktı.buraları bilmediğimiz için burada uyuyabileceğimizi düşündük.tam içeri girecekken karşımda beyaz elbiseli garip bi kadın belirdi.fakat barış bunu görmüyordu.kadın bana dudaklarını oynatarak 'aklı olan buraya girmez ' dedi.ama asla  konuşmadı.ben de takmadım ve içeri girdik.çok eski bir kütüphaneydi burası.oldukça eski.koltuklar falan vardı.etrafı incelerken içerden bi dede geldi.buyurun dedi.gözleri çok boş bakıyordu.çok...korkunç bi tipi vardı...

deniz kalanıını anlatamıdığı için barış devam etti

-dışardaki kadının aksine ben de görüyordum onu.cevap vermeyince adam bir kez daha noldu dedi.biz de yolumuzu kaybettiğimizi ve bugün burada kalıp kalamayacağımızı sorduk.o da tamam dedi.ve uyumadan önce kitapları karıştırdık biraz.bi tane kitaba bakıyordum ki kafamdaki sesler bi anda çoğaldı ve onu bırak demeye başladılar.bırakmadım.açmaya çalışınca kafamdaki ses sana bırak dedim diye o kadar şiddetli bağırdı ki yer sallandı ve kitap elimden anlayamadığım bi şekilde düştü.ben de kitabı almaya yemin etmiş gibi sıkıca tuttum ve koltuklardan birine uzanıp uyudum.sabah kitap elimde değildi.burda garip şeyler olduğunun farkına yeni vardım ve hemen deniz i uyandırıp kütüphaneden çıktık.buranın dışı da çok korkunçtu.evden çıktığımz anda ev yıkıldı naıl oldu bilmiyorum.sonra bir kağıt uçtu ve elime geldi.kafamdaki ses ordaki adrese gitmemizi,fakat 2 kişi olmamamız gerektiğini söylüyordu.

-neden?

-başımıza kötü bir şey gelebilir miş.sanki hiç gelmemiş gibi.neyse bizde bi arkadaşa konum attık ve bizi aldı.sonra olanları anlattık ve kağıdı ona verdik şifreyi bi hafta içinde çözebileceğini söyledi.biz de bu gün boyunca adresi söylemesi için onun aramasını bekledik.

-ayrıca eve gittiğimizde kitap mutfak dolabının içindeydi.

-aynen.geri kalanını zaten biliyorsunuz.

-birşey sorucam.dedim

-tabi dedi deniz

-kitabın mutfak dolabında olduğunu söyledin.hanginizin mutfak dolabında.

-her ikimizdin de

-nasıl yani? kitap bi tane değil mi

-evet.ama biz ev arkadaşıyız.

-hmm nden ailenizle kalmıyorsunuz ki? deniz derin bir nefes aldı ve barış deam etti.

-deniz in anne ve babası boşandı.o da annesi ile kalıyordu fakat yeni cici babası ona kötü davranıyordu.dövmek gibi.o da babasının evine gitti fakat babası da trafik kazasında öldü.benim ailem de paramparça annem ve babam birbirini çok seviyordu fakat annem öldü babam da ardından intihar etti.kardeşim de zihinsel engelli ve hatanede.ablam da çok sevgili  kocacığının yanında biz de zaten 5 yıldır arkadştık ve ev arkadaşı olaya karar verdik.

-pekala bugünlük bu kadar yeter.herkes evine dağılıyor ve bir haftasonu buluşup araştırma yapıyoruz bu konu ile ilgili ondan snra ancak o tımarhane ye gidebiliriz.karşımıza ne çıkacağını bilmemiz lazım.ha birde  telefonun dedim deniz e.o da tereddüt etmeden verdi.bende ben ve doğa nın telefon numarasını kaydettim. aynıını barış a da yazdım.telfonumu uzattım.

-siz de yazın dedim ve onlarda sırayla önce ben sonra da doğanın telfonuna telefon numaralarını yazdılar.ardından bana bir mesaj geldi.aynı... gizli numaradan.

*artık sizde bunları bildiğinize göre olaya girdiniz.ya işin sonunda olayı çözersiniz ya da ölürsünüz bu kadar basit ha birde... bırakıp kaçarsanız yine ölürsünüz.ve artık sizde o hastaneye pardon senin deyiminle delilerin tıkıldığı yere gidebilir siniz* 

ne yani artık düşünce özgürlüğüm de mi yok .okuyomu zihnimi.hem de bize görünmeden.ben bunları düşünürken.barış bana döndü ve

-kafamdaki ses sana şunları söylememi istedi.evet artık düşünce özgürlüğün de yokmuş ve sana ezgi değil kumsal diye seslenecekmiş.ayrıca saçların çok güzelmiş.bu da ne şimdi saç ne alaka.

-her neyse yarın okulda görüşürüz dedim ve doğa ile beraber arabaya bindik.eve geldim.saate baktım.iyi bari çok geç kalmamıştım.yani normall okul saatinden sadece yarım saat sonra gelmiştim.

-ben geldiim.

-hoş geldin kuşuum

-naber anniş

-iyi sen.nasıl geçti okul.kursa kalmıyacak mıydın?

-okul güzel geçti ve son ders matematik olduğunu için vazgeçtim.ben odamdayım dedim ve odama çıktım.kapıyı kapattım .arkamı dödüm vee ...gölge mi.odanın ışığı kapalıyken mi.aslında bu karanlıkta gölgeyi nasıl farkettim bilmiyordum ama.neyse.gölge bi anda masadan bir kalem aldı ve duvara birşeyler yazdı. unutma kaçmak yok.saçlarının rengi doğal mı bu arada kumsal? ne yani saç rengime mi dikkat etti. ayrıca adımı nereden biliyor.hadi ama düşünceni okuyor adını mı bilemeycek.benim bu durumdan korkmamam normal mi?ve şey... saçlarımın kendi rengi.ne saçmalıyorum ben.hemen ışığı açtım ve bi anda gölge kayboldu. yazdığı şeyde.ve bir mesaj geldi.

*ışığı sevmem dostum.en de sevmezsin.*               

doğru sevmezdim.bi dakika.dotum mu? cidden mi.kendimi hemen banyoya attım ve bir duş aldım.sonra da yemek yiyip uyudum.bunların hepsinden korkmam gerekiyordu.peki ya neden korkmuyordum?neden normal geliyordu...

Siyah melekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin